Mesleğe duyulan aşk...

Bugün Türkiye çok değerli bir gazeteciyi ebediyete uğurlayacak.


Mehmet Ali Birand’ı kaybettiğimizi öğrendiğim an derin bir üzüntü ve içimde gençliğime dair bir suskunluk, bir burukluk hissettim. Değerli bir insanın ardından yıllar öncesine gittim.




1980’lerin çocukları olarak farklı olanın nasıl algılanacağı konusunda tereddütle büyüdük. Hep düzgün olmaya çalıştık, güvenli kapılar aradık, merak etmek istedik ama hep kontrollü merak ettik.


Biz büyük bir aileyiz ve benden büyük dokuz yaş büyük bir dayım var. O benim ve benden dört yaş büyük ağabeyimin hayranlıkla izlediği ve ilgi alanlarıyla bize yön veren hem sevgili dayımız hem de arkadaşımızdı.


Türkiye gibi sürekli değişim içinde olan ülkelerde 10 yaş jenerasyonlar arasında ciddi bir farkı da getiriyor. Dayım sanki bizlerden daha meraklıydı ve daha yenilikçiydi. Biz de onun arkasından onun gibi olmaya özeniyorduk.


1985 senesinde 32. gün başladığında ben 13, dayım da 22 yaşındaydı ve bu programı gözünü kırpmadan izlerdi. O izlediği için ders çalışmaktan neredeyse hiç televizyon seyretmeye vakti kalmayan ben, 32.günü kaçırmamaya çalışırdım.


Şimdi oradan siyaseti anladım ve dünya meselelerine ilgim arttı dersem gerçekçi olmaz ama gerçekten senelerdir izlediğim Mehmet Ali Birand’dan öğrendiğim çok önemli birşey var. O da mesleğe sevgi ve saygı... Farklı olanı yapmak için istek, sürüden sıyrılmak için azim, yeni olanı anlamak, iyi olanı üretmek için bitmeyen bir enerji...


Ben çok kötü bir televizyon izleyicisiyim ama Mehmet Ali Birand’ı ekranda her gördüğümde onun mesleğini icra ederkenki özgüvenine, cesaretine ve doğallığına hayran kalmışımdır.


Bildiklerini, araştırdıklarını samimiyetle ve herşeyden önemlisi iyi niyetle aktardığına o kadar emin oluyordum ki herseferinde işini sevmek böyle bir şey işte diyordum.


Bence artık hem ekranlar hem de klasik müzik konserleri yalnız kaldı. Ne ilginç değil mi ne zaman bir klasik müzik konserine gitsem Mehmet Ali Birand’ı ve sevgili eşini görürdüm. Kendi eşime ‘’Bak yine buradalar’’ derdim. Özenirdim...


Ama en çok mesleğine duyduğu aşka özenirdim.


Perşembe gününden beri ekranlarda onunla yapılan eski röportajlar tekrar yayınlanıyor. ‘’Gençlere sevdiğiniz işi yapın’’ diyor Birand. Bu hepimiz için önemli bir nasihat. Ama şüphesiz aşkla yaptığımız işlerimizi tıpkı onun gibi bir adalet ve sorumluluk duygusuyla yaparsak...



Keçi peynirli kuşkonmazlı milföy...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.