Sistem çökmesin

Son zamanlarda şahit olduğum gerginlikler ve hüzünler çoğaldı gibi. Dolunayın mevcut duyguları kat be kat yoğunlaştıran gücü zaten malum, buna kötü hava şartlarından dolayı işle ev arasında mekik dokuma durumları da eklenince herkes daha bir bunaldı sanki. Umutsuzluk, bezginlik, hayatın anlamını yitirişi, tolerans seviyesinin azalması ve “ayakta atlatılan” derin depresyon halleri son derece yaygın.


Ben herkese hayatı biraz daha yüzeyden deneyimlemesini öneriyorum bugünlerde. Çok fazla içine girmeden, yaratılan dramalara kapılıp gitmeden, bir adım geriye çekilip büyük resme bakarak, panik olmadan, fevri duygularla hareket etmeden, derin derin nefeslerle geçistirmek gerek zor günleri. Ne kadar çok irdelersek ve bir şeyleri çözmeye çalışırsak o kadar karışıyor bazen her şey.


İşi biraz da dalgaya vurdum, “Bir an önce bir şeyler yapmazsanız, sistem çökmek üzere” diye uyardım bazı kişileri. Öyle ya, insan vücüdu da son derece komplike ve mucizevi bir sistem, doğru davranıldığında ve korunduğunda mükemmel çalışıyor ama hor davranıldığında problemler yaratmaya başlıyor. Bilgisayarımıza gösterdiğimiz ilgiyi kendimize gösteremiyoruz bazen. Ne mi yapmalı?


(Error Message) Hata Mesajı veriyorsa sistem, lütfen ciddiye alın. Fiziksel semptomlara dönüşmeden başından yakalayın hatta. Uyarılar önceden geliyor, hiç bir şey birden bire bozulmuyor. Öyle “ekrana” boş boş bakıp da “inşallah bana değildir” demeyin. Size.


Bilgisayarım çok yavaş: Hard diskiniz sınıra dayandıysa, performansınız da düşer ya; durum bu aslında. Vücudunuzda ve ruhunuzda yaşadığınız bitkinlik sadece bugün ya da bu hafta yaşadıklarınızdan kaynaklanmıyor. Sınırdasınız ve bunun olumsuz etkileri hayatınıza yansıdıkça sonuçlara söyleniyorsunuz. Hayatınız aksıyor, işleriniz ters gidiyor ve daha da çok bunalıyorsunuz… Bu yüzden arada “dosya silmek ve boş alan yaratmak” oldukça önemli. Gereksiz dosyaları silmek için biraz envanter yapmanız gerekiyor. Hayatınıza “yüklemiş” bulunduğunuz ama artık size zarar veren anıları, alışkanlıkları, dostları, seçimleri temizleyin. “Boş alan yaratmak için” ayrıca zihninizi biraz dinlendirmeniz gerek. Sahil kenarında yürüyüş yapın, huzurlu bir müzikle gevşeyin, sizi rahatlatan bir hobi edinin, çözümsüz konularla zihninizi yormayın. Ve tabii gereksiz bilgileri ezberlemeye çalışmaktansa, not alın.


(Restart) Yeniden başlat: En sevdiğim komut. Teknik servislere gelen aramaların birçoğu bu basit adım sayesinde çözülüyormuş. Öyleyse bizi zorlayan problemlerde ne yapmak lazım? Yeniden başlatmak. Çok bunaltıcı bir gün geçiriyorsunuz mesela ve ne yaptıysanız düzelmedi, hatta daha da kötüleşti her şey. Bırakın her şeyi gidin uyuyun. Sistemi kapatıp açmanın en kolay yolu bu. Zaten her gece kapatılıp açılmaya göre programlanmış vücudumuz ama benim bahsettiğim bu değil. Yoğun yaşananan sıkıntı enerji alanımızın dengesini bozuveriyor ve biz bazı şeyleri “oldurmaya” çabaladıkça daha da büyük direnç yaratıyoruz. Bu kısır döngüyü kırabilmenin tek yolu da “ara vermek”. Uyku ise bunun en keyifli yolu. Biraz dinlenip kafanızı topladıktan sonra her şey daha farklı görünebiliir size ve ondan sonra sakin ve dingin bir kafayla ele alırsınız her şeyi. Öyle uzun uzun uyumanız da gerekmez, biraz “şekerleme” yapsanız yeter.


Tabii eğer bu yoğun sıkıntılar iş ortamında yaşanıyorsa durum değişiyor. O zaman “restart”ın anlamı kötü gidişe dur demenizi sağlayan herhangi bir olumlu adım oluyor. 10 dakika ara verip biraz olsun rahatlamak, bir türlü çözemediğiniz bir problemi bir süre için kenara koyup başka bir konuya yönelmek ve onu daha sonra tekrar ele almak gibi. Ya da dışarı çıkıp bir nefes almak, yüzünü yıkayıp ferahlamak, vücudun gerginliğini alan birkaç hareket yapıp omuzlarda ve sırtta toplanan gerginliği biraz olsun çözmek gibi. Uzayan bir tartışmayı ya da yazışmayı “şu an için bu konuya ara versek ve daha sonra bir kez daha değerlendirsek nasıl olur?” diye öneride bulunarak dönüştürmek de mümkün. Köprülerin yıkılmasını önlemek mümkünken, son sürat devam etmek ve sonra yıkımlara şahit olmak neden? İnada ve güç savaşına dönüşen durumlarda “kazanan” da kaybediyor aslında.


Sevgiyle kalın…



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.