Yeni Ay Çarpması
Telef olma zamanı bu. Balık burcunun, Neptün’ün ortaya çıkardığı yoğun duygularla daralmalarda ve bunalmalarda artış yaşanıyor, yaşanacak. Yeni Ay pek bir şifalı bu anlamda. Bastırılmış ne duygu varsa yüzeye çıkarıyor ki iyileşme yaşansın. Büyük resme bakınca bu iyi bir şey tabii ama insan sıkılırken büyük resme falan bakamıyor. O yüzden yazayım da uyarayım sizi dedim. Bugünlerde bezginlik, bıkkınlık veya derin ve sebepsiz bir hüzün yaşarsanız, kendinizi çok ciddiye almayın, geçecek.
Bu etkileri Yeni Ay'da yani 17 Mart’ta ve sonrasındaki iki gün boyunca çok yoğun yaşamanız olası. Bir tek Ay'ın ve Güneş'in Balık burcunda olması değil, şu sıra Mars, Uranüs ve Kyron’un mevcut konumu dolayısıyla da oluyor bu durum ama detaya girmeyeceğim. En basit tanımıyla “Lodos etkisi”. Hani Lodos olduğu günler başımız ağrısa da bunun çok üstünde durmayız, hatta sevdiklerimiz de hiç endişelenmez ve “Lodos’tandır” der geçer ya. Bu aralar da “Balık’tandır” ya da “Kyron’dandır” deyin geçin.
Tam kabuk tutmamış yaralar, “hallettim”, çoktan unuttum sandığınız acı tecrübelerin izleri, yarım kalan aşkların kalp kırılıkları, mutsuz çocukluk anıları ve daha nice mutsuz duygular adeta koca bir bulut kümesi oluşturup gökyüzünü kaplamış şu aralar. Onların arkasında koskoca, pırıl pırıl bir Güneş var ama hala, panik olmanıza gerek yok. Yeni Ay'dan birkaç gün sonra yaşanacak olan Ekinoks'ta çıkacak o Güneş ortaya, sabırlı olun. Yenileceksiniz.
Ekinoks'un üzerimizdeki etkisi adeta “kapatıp açma” gibi olacak. “Restart” düğmesine basıyor evren ve yeni seçimler yapıp, yüksek bilinçte daha güzel bir realite yaratabilmemiz için bize fırsat veriyor adeta. Bu dengelenme ve uyumu yakalamamız için önce Balık burcu bizi bir güzel sarsıp, silkeliyor hafifleyelim diye. Yüreğimizde kaskatı duran acılar dökülsün gitsin istiyor. Bunun için, yüzeye çıkan toksik duyguları göz ardı etmek yerine sonuna kadar yaşamak gerek. Duygularla yüzleşmek, ağlamak, iç hesaplaşma yaşamak şifalanmayı getiriyor. Bu süreçten geçince yaşanan rahatlama ve özgürleşme ise hafiflemeyi... Sıkın dişinizi, az kaldı.
Bu anlamda Mart ayı epey zorlayıcı oldu çoğumuz için. Ruhumuz gelişsin ve yeni seçimler yapıp “seviye atlasın” diye zorlayıcı senaryolar yazıp başrolü kendimize verdik bilmeden. Geçmişten taşıdığımız, bize hizmet etmeyen davranış kalıplarını, sağlıksız bakış açılarını salıvermek ve hayatı yeni bir yaklaşımla ele almak için dersler alıyor ve yeni bakış açıları sunuyoruz kendimize.
Bu duygu selini yaşarken kurban psikolojisine girme riskimiz de yüksek çünkü Balık burcunun “karanlık” yönlerinden biri bu. Yani geliştirmesi gereken, dikkat etmesi gereken yanlarından biri. Balık burcunun şu sıra üstümüzde olan etkisi yoğun olduğu için de hepimizin kendine acıma hallerinde artış oluyor. “Bana bunu nasıl yapar?”, “Herkes nankör”, ”Ben bu duruma düşecek insan mıydım”, “Yazıklar olsun size”, ”Çok yalnızım” gibi cümleler dilinizin ucuna gelirse, fark edin ve susturun içinizdeki kurbanı. Geçecek...
Sevgiyle kalın...
YORUMLAR