Tanıdıklarla sohbet

Ben sevmek istedikçe sen kaçıyorsun. İstediklerini bir bir yerine getirmek istiyorum, usulca “yorma kendini, gerek yok bu kadar uğraşmana”diyorsun. Hala anlayamadın mı benim içim ne kadar değerli olduğunu? Olmazsa olmazım olduğunu? Neden hep gölgede,kıyıda köşede kalmak istiyorsun? Sen değerlisin,hem de çok değerlisin. Birtanecik yüksek benliğim...Özüm, ruhum, kalbimin incisi,iç sesim…

Ben seni dinledikçe sen iyice şımardın sanki. Çok büyütüyorsun kendini bazen, her şeye hükmetmek istiyorsun. Kafama vura vura hiç içimden gelmeyen şeyleri dahi yaptırıyorsun bazen. Sırf senin çizgine sadık kalmak için,gurur için,istikrarlı davranmak için,unutmadığın ve unutturmadığın için bugünümü gölgeliyorsun. Bir sürü güzel anımız var düşündükçe mutlu olduğum ama sen hep bir yolunu bulup bana kırgınlıkları, pişmanlıkları, üzüntüleri hatırlatıyorsun. Kin tutmayı seven bir yanın var ama benim o taraklarda hiç bezim yok artık, affetmeyi öğreneli senden iyice soğudum inan. Keşkelerini de çok gereksiz buluyorum. Geride bırakılmayı bir türlü kabullenemeyen, homurdanmayı seven geçmişim.


Sizi kırıyorum son zamanlarda biraz biliyorum ama böyle olması gerek artık.. Bazen çok zorladınız beni ama hep size sahip çıktım,yeri geldiğinde ölesiye savundum,eller müdahale etmeye kalkınca duvar gibi karşılarına dikiliverdim. Aslında gelişmek için esnemeniz ve değişmeniz gerektiğini hissediyordum epeydir. Aslında birçoğunuz bana ait bile değilsiniz. Israrla yıllarca sahiplendiğim düşünce kalıplarım.


Bazen dopdolu oluyorum düşüncelerle. Olmuş gibi inandığım ama hiç olmamış sıkıntılarım var. Kurgular dost sohbetlerinden, filmlerden, haberlerden alıyor malzemelerini. Gece uykumu kaçıran kâbuslar oluyorlar bazen ve kendime hatırlatıyorum rüyalara inanmayacak kadar büyümüş olduğumu. Hemen hemen hepsi benim kuruntum, yorgunluğum. Oysa derle ya “Üstünden bir ay geçsin, hiç bir önemi kalmayacak, öyleyse neden şimdi bu kadar üzülüyorsun?” Üzülüyorum işte, belki eskisi kadar değil, belki herkesler kadar çok değil artık ama hala kaptırıyorum bazen kendimi size. Temkinli olmak adına, incinmemek için, kaybetme korkusundan ya da akışa güvenemediğim için. Aklına estiği gibi hayatıma giriveren, oyunbozan endişelerim.


Aklıma geldiniz de, bir hatırınızı sorayım dedim hepinizin. Senelerdir ben nereye siz oraya gittiniz,siz de yorulmuşsunuzdur belki. Daha daha nasılsınız? Hanginiz gerçek, hanginiz yalansınız? Hanginiz dostum hanginiz düşmanımsınız? Hanginiz gerekli hanginiz ziyansınız? Ayıklıyorum birer birer de bazılarınıza yol göründü gibi. Hala büyüyorum çünkü, malum. Hayat büyütüyor her geçen gün. Ne diyebilirim ki daha başka? İyi bayramlar size. Bakalım bir dahaki bayrama kaçınız burada olacaksınız?


Sevgiyle kalın…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yuregine, kalemine saglik kuzucum.
    CEVAPLA
  • Misafir buralabra gelmek ve bütün bunları farketmek zor oldu..... ayıklamak daha kolay umarım.....
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.