Sonuçta ben sadece tek bir çalışanım...
Spor yapmadan kilo vermek, yaşlanmadan yaşamak, çalışmadan para kazanmak.. Kulağa ne kadar hoş geliyor öyle değil mi? Ama bir o kadar da imkansız.. Hayatta her şey için bir bedel ödememiz gerekir ve iş hayatında da bu kural birebir geçerlidir. Nasıl ki; yaşadığımız hayatı yaşamak ve sürdürmek için yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımız varsa, bu sorumlulukların benzerleri de iş hayatında vardır. Ve maalesef işler delege edilebilir, ama bazı sorumluluklar asla...
“5 yıldır son derece kurumsal bir şirkette, orta kademe yönetici olarak görev yapıyorum. Şirketimiz aslına bakarsanız birçok konuda örnek gösterilen ve iyi bir şirket. Ama bana sorarsanız çok büyük bir problemle karşı karşıyayız. Özellikle benim kademem ve hatta onun da üstü kademedeki yönetcilerde sürekli olarak bir sorumlulukları pas etme durumu söz konusu. Herkes hata yapmamak adına sorumluluklarını ve işlerini bir başkasının üstüne atıyor. Şu an için çok büyük bir problem ile karşılaşmadık ama bu eminim sadece şu an için.. Yani, çok yakında kimse korkudan iş yapamaz hale gelecek diye epey endişeleniyorum. Bunun sebebini de gerçekten anlayabilmiş değilim. Genç, bilgili, iyi eğitim ve deneyimlere sahip yöneticileriz hepimiz de. Bu konuda ben ne yapabilirim hiç bilmiyorum. Sonuçta ben sadece tek bir çalışanım..” Rumuz: Alize
Organizasyonlar yaşayan organizmalardır. Varolabilmeleri için; rutin yaşamsal döngüyü yerine getirmeleri yani yapılan iş ne işe her gün onu yapmaya devam etmeleri, beslenmeleri yani kaynak bulmaları ve kendilerini yenilemeleri gerekir. Tüm bunları gercekleştirecek olan ve organizasyonun yaşamasını sağlayacak olan da içinde varolan insan kaynağıdır. Yani organizasyonları rezil de eden, vezir de eden çalışanlardır. Varolan insan kaynağının benimsediği kültür ve iş yapış şekli her ne ise, organizasyonlar bunun ötesine geçemezler, işte tam da bu yüzden her bir çalışanın iş yapış şekli organizasyonlar için hayati önem taşır.
Bir organizasyonun gereken verimde işleri götürebilmesi için, yani rutin yaşamsal döngünün her gün tamamlanabilmesi için delegasyon olmazsa olmazdır. Görev tanımları, organizasyon şemaları, proje ekipleri, iş akış şemaları vs. hepsi bu delegasyonun sağlıklı bir şekilde yürümesi adına vardır. Fakat haliyle, herşey delege edilemez yani neyin delege edildiği son derece önemlidir. Tabii ki; bazı işler ilgili departmanlardaki çalışanlara veya sorumluluğunda o işlerin olduğu yönetcilere delege edilebilir, yani iş sonuçları onlardan beklenebilir ama bir organizasyondaki en tepe yönetici de dahil olmak üzere her çalışanın delege edemeyeceği bazı sorumluluklar vardır. Bu sorumlulukları delege etmek, üstelik de bunu hata yapma korkusundan ötürü tercih etmek, bir şirketin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Böyle bir organizasyon, tahmin edilenden cok daha kısa bir sürede hata yapmaktan korkup ama sürekli hata yapan, karar alamayan, ilerleyemeyen, hatta en sonunda iş yapayan bir yer haline gelir.
Böyle bir durumun ibarelerinin görüldüğü anda acilen önlem alınması şarttır. Öncelikle bu yaklaşımın neden kaynaklandığını bulmakla işe başlamak gerekir. Genelde, üst ve orta kademe yöneticilerin fazla otoriter yönetim tarzları ve ya zamanında yapılmış ve senelerce dilden dile anlatılan uygulamalar buna sebep oluyor olabilir. Bunu hemen tersine çevirmek gerekir. Çünkü bu tarz yaklaşımların olumlusu da olumsuzu da bulaşıcıdır. Yani; herhangi bir çalışan, sorumluluk almaya başlayıp, kendisine gelen ve aslında gelmemesi gereken delegasyon konularını reddederse, bu tavır organizasyonun içindeki değişim trendini başlatabilir. Bunu dışında tabii ki, yönetim tarzlarında iyileştirmeler yapmak adına profesyonel destekler de alınmalıdır. Ama bir kişinin bile bunu fark edip, bu yaklaşıma karşı durması olayların akışını değiştirebilir.
Sonuçta ben sadece tek bir çalışanım demeyin sakin.. Şöyle bir tarihe bakın.. Memnun olunmayan bir düzenin değiştirilmesinde, yaşanan bir tek olay ve ya bir tek insan belirleyici olmuştur hep. Neden şirketinizdeki değişimi başlatacak bu kişi siz olmayasınız ki?!
***
İşinizde mutlu değil mişiniz? İş hayatı ile ilgili öğrenmek iştedikleriniz mi var? Ya da sadece fikirlerinizi paylaşmak mı iştiyorsunuz? Öyleyse e-postalarınızı aşağıdaki adreslerden birine mutlaka bekliyorum.
işimlemutluyum@mujdeozenen.com
diyelim@işimlemutluyum.com
YORUMLAR