Başak burcunda Güneş Tutulması: Evrenin tamir hattı
21 Eylül saat 22.54'te Başak burcunun 29. derecesinde Güneş Tutulması gerçekleşecek. Aynı zamanda son bir ay içinde aynı burçtaki ikinci Yeniay.
Tutulmaların kozmik kapısı
Tutulmalar yalnızca astronomik hesapların konusu değildir. İnsanlık, binlerce yıldır gökyüzünde ansızın beliren karanlıkta tanrıların parmağını görmüştür. Gündüz vakti aniden çöken gece, tarihin en eski topluluklarında hem büyük korkular hem de kutsallar yaratmıştır.
Ay, Güneş'i öldürür ve ışık söner. Mezopotamya'da bu karanlık an kralların ölümüne denk düşer, Aztekler’de ise dünyanın sonunu getirecek canavarların doğumuna.
İnsanlık için tutulma, göğün nefesini tuttuğu andır. Zaman donar, kader gözümüzün içine bakar.
Sağlık, düzen, hizmet
Başak burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması bedenle ve zihnin düzeniyle ilgilidir. Sağlık, beslenme, günlük işleyiş, iş ahlakı... Bütün bu alanlarda kırılmalar, yeni alışkanlıklar, yeni düzen arayışı gündeme gelir.
Beden besinlerin sindirimiyle, ruh ise duyguların sindirimiyle sınanır. Başakta güneş tutulması, her iki alanda da fazla gelen şeyleri, ağır gelen şeyleri elemek için gelir.
29. derece: Zamanın doruk noktası
Tutulma, Başak burcunun yirmi dokuzuncu derecesinde gerçekleşiyor. Astrolojide bu derece anaretik, yani kritik derece olarak bilinir. Sözüm ona Zodyakın deadline dereceleri. Zamanın hızlandığı, meselelerin doruğa çıktığı, çözülmemiş olan her şeyin kendini dayattığı bir nokta.
Bu derecede evren adeta nefesini tutar. Bir baskı hissi belirir. Bitmeyen/ötelenen işlerin tamamlanması gerekir. Kişisel düzeyde dönüm noktaları, kolektif düzeyde ise toplumsal kırılmalar bu derecede görünür hale gelir.
Mars'ın geçişi, Plüton'un gölgesi
Tutulma anında Mars Terazi'nin son derecesinden Akrep'e geçiyor ve Plüton'la sert bir kare açı yapıyor. Bu enerji bastırılmış öfkenin, gizlenmiş meselelerin, çözülmemiş çatışmaların yüzeye çıkmasına yol açar.
Mars Terazi'de kararsız, ama Akrep'te keskin ve tutkuludur. Plüton'un kare etkisi bu geçişi daha da sertleştirir.
Kolektif sarsıntılar: Ekonomi, sağlık, devlet
Başak'ın teması düzen ve hizmettir. Tutulma toplumsal yapının kırılgan noktalarına işaret ediyor. Sağlık sistemleri, kolluk kuvvetleri, bürokrasi, tarım ve ekonomi...
Vergiler, gıda üretimi, çarklar yeniden düzenlenmek zorunda. Bu tutulma, sistemlerin yenilenmesi için sancılı ama kaçınılmaz bir eşik.
Kapanmamış defterler
Her birey kendi hayatında kapanmamış defterlerle yüzleşir. İlişkilerde, iş düzeninde, bedenin taşıdığı alışkanlıklarda... Sürükleyip getirdiğin yüklerle daha ne kadar gidebilirsin?
Zincir ve özgürlük
Başak burcu bağımlılıkları, düzen kılığına bürünmüş alışkanlıkları da görünür kılar.
"İnsan, bağımlı olduğunun kölesidir." O zaman düzen sana mı hizmet ediyor, yoksa sen mi düzene esir düştün?
Yeni düzenin çağrısı
Her tutulma bir kapanış olduğu kadar doğumdur da. Başak'ın son derecesinde yaşanacak bu tutulma, eski düzenin çöküşünü getirirken yeni bir yapının da temelini atıyor. Krizden doğan düzen kalıcıdır. Çünkü orada atılan adımlar korkudan değil cesaretten doğar.
Eylül sonu krizlerle gelirken, Ekim sonu ve Kasım başında yeni bir inşa dönemini ve iyimserlik başlıyor.
Ekim - Kasım 2025
22 Ekim - 4 Kasım arasında gökyüzü tamamen farklı bir tabloya geçiyor. Mars'ın Satürn, Neptün ve Jüpiter'le kurduğu uyumlu açıların ardından krizler çözüme kavuşuyor. Ekonomi ve siyaset daha kurumsal bir zeminde yeniden yapılanıyor. İnsanlar bireysel hayatlarında ileriye dönük plan yapma cesareti buluyor.
Evrenin tamir hattı
Başak burcu ayrıntıların işaretidir. Tutulma bu burçta olduğunda, koca bir sistemin küçücük bir hata yüzünden durması gibidir. Düzeni sarsmak için büyük felaketler gerekmez bazen gevşeyen bir vida, yanlış yere konmuş bir virgül bile yeterlidir.
Ancak aynı zamanda Başak'ın rolü görünmezdir ama hayati. Kahramanlıkla, ünle, gösterişle ilgisi yoktur. Sessizce çalışan bir tamir hattı gibidir. Işık söndüğünde devreye girer, sistemi ayakta tutar, tıkanıkları açar, fazlalıkları temizler.
Başak tutulması da işte bu hatırlatmadır. Düzeni bozanı gör, gerekiyorsa çıkar, gerekiyorsa onar. Çünkü içeride düzen olmadıkça dışarıda hiçbir şey uzun süre ayakta kalmaz.
Kapanışın içinde doğum
Düzen, küçük adımlarla yeniden kurulabilir. Bir alışkanlığı değiştirmek, bir düşünceyi geride bırakmak, hayatın içinde daha çok kendi yolunu seçmek... Hepsi bir arınma, hepsi bir doğum.
Bu hayat gerçekten senin mi, yoksa başkasının düzeni için mi yaşıyorsun? Ya da "Hangi düzen senin için gerçekten canlı? Hangisi çoktan işlevini yitirdi?
Her tutulma karanlıkla başlar ama ışık geri döndüğünde manzara değişmiş olur.
Manzara değişecek...
Cesaret ve umutla...
YORUMLAR