Astrolojide 7. Ev: İlişkiler ve öteki ben
Aşk, romantizm ve cinsellik ağırlıklı münasebetleri temsil eden 5. evin aksine, 7. ev dünyaya ve insanlara nasıl bağlandığımızı gösterir, ortaklık ve evlilik gibi konuları kapsar. Alçalan burç olarak da tanımlanan 7. ev, tamamlanmak için ihtiyaç duyduğumuz diğer yarımızdır. Bütünleşebileceğimiz eşin özelliklerini öğrenmek ve kalıcı bir ilişkide aradığımız nitelikleri analiz etmek için 7. evdeki burca, bu burcun yönetici gezegeninin haritadaki konumuna bakarak yorum yapılır. 7. ev aynı zamanda ilişkilerimizde ortaya çıkan etki ve tepkilerimiz, bu nedenle gölge kimliğimizdir.
Yükselen burç insanları karşıladığımız evimizin giriş kapısına benzetilirse, bu durumda 7. ev kapımızı hevesle çalan ve tanıdık bir hisle içeriye davet ettiğimiz kişilerdir.
Zorlanmadan bir ilişkiye başlayabiliyor musunuz yoksa kendinizi genelde yalnız olarak mı tanımlıyorsunuz? Evleneceğiniz kişinin özellikleri nelerdir? Aşk hayatınızı trajik mi buluyorsunuz yoksa aşkta şanslı olduğunuzu mu hissediyorsunuz? Birden fazla kez evlenme ihtimaliniz var mı? Evliliğiniz mutluluk mu vaat ediyor yoksa çatışma mı? Tüm bu soruların yanıtları 7. evde gizlidir.
Örneğin 7. evinde Yay burcu ya da Jüpiter olan kişi, genelde Yay özellikleri sergileyen insanlara çekilebilir. Zira kendisinde bulunan Yay tarafını bir partnerde tecrübe etmek ister. Yabancı uyruklu ya da farklı etnik kökenden bir partner verebilen bu konum, partnerin sık seyahat edebileceğini gösterir. 7. evdeki burçlar kadar, burada bulunan gezegenler de önem taşır. 7. evdeki Venüs ve Jüpiter ilişkilerde son derece şanslı, mutlu ve kazançlı olmak anlamına gelebilir. Kişinin partneri maddi zenginliğe sahip, toplum tarafından beğenilen biri olabilir.
Örneğin Güneş’i 7. evde yer alan kişi, ilişki merkezli düşünür ve yaşar. 7. evde Koç burcu ya da burada konuşlanmış Mars agresif, dinamik ve fevri bir partnere işaret ederken, harita sahibinin evlendikten sonra öfkeli ve tepkili biri haline dönüşebileceği de söylenebilir. Tıpkı 7. evinde Balık burcu bulunan kişinin evlendikten sonra partneri için büyük fedakârlıklar yapan biri haline gelmesi gibi.
Bu evde bulunan Oğlak burcu ya da Satürn birilerine bağlanmak konusunda zorluk verebilir. Geç evlilik ya da mantık evliliği demektir. Genelde kişiye 30 yaşından sonra evlenmesi önerilir zira öncesinde evlenirse evliliğinde kalıcılık sağlaması zordur. Kişi genelde kendisinden yaşça daha büyük ve daha tecrübeli partnerleri cazip bulabilir. Evlendikten sonra eşiyle ortak bir şirket kurabilir veya belli bir konuda uzmanlaşarak, başarılı bir kariyer edinebilir.
Ay ve Merkür 7. eve düştüğünde, birden fazla evlilik anlamına gelebilir. 7. evdeki Kova burcu ya da Uranüs, partner konusunda şaşırtıcı tercihler yapmakla ilgilidir. Sözüm ona cazip bulunan partner ya delidir ya da dahi! Harita sahibi zeki ve sıra dışı insanlardan etkilenir ve ilişkisinde özgürlüğünü muhafaza etmek ister.
7. evinizde Neptün ya da Balık burcu yer alıyorsa, bilhassa evlilik konusunda ayakları yere sağlam basan kararlar vermeniz, gözünüzü boyayan perdeleri kaldırmanız önerilir. Partnerinizin bir bağımlılığı olup olmadığı ve sadakati konusunda gerçekçi bir tutum takınmanız faydalı olabilir.
Akrep burcu ya da Plüton 7. evdeyse, kişi en büyük dönüşümlerini ilişkileri ve evliliği vesilesiyle gerçekleştirebilir. Sevgi ve nefret ekseninde şekillenen ilişkiler hem yıkım hem de yeniden doğum etkisi yaratabilirler.
7. evin yönetici gezegeninin yerleştiği burç ve ev, partnerinize nerede ve nasıl rastlayabileceğinizi açıklayabilir. Transitler ise ilişkinizin seyri konusunda fikir edinmenizi sağlar. Örneğin 1. Evde ilerleyen transit Satürn kişinin ayrılık kararı almasını simgeler ancak 7. Evdeki Satürn partnerin tercihi yönünde bir ayrılığın işareti sayılabilir. Tabi yukarıda bahsi geçen örneklerin bilgi vermek amacıyla genellendiğini gözden kaçırmamanız gerekiyor.
İlişkiler evini inceleyerek pek çok sorunuza yanıt bulabilirsiniz. 7. Evin dersi, “benim sen”, “bizim ötekiler” olduğumuzdur. Bir ilişkideyken kimliğimiz başkalaşmaz, sadece var olan ama farkına varmadığımız özelliklerimizle yüzleşiriz. Dolayısıyla kendi içimizde bir bütünsellik oluşturmamız ancak “öteki” yarımızı kabullenmenin sorumluluğunu üstlenmekle ve ötekiliğimizle nasıl baş ettiğimizle orantılıdır.
Cesaret ve umutla...
YORUMLAR