Ruhun Serüveni – Doğum Anındaki Ay Fazı hayatımızı nasıl etkiler?

Astrolojde “ışıklar” olarak tanımlanan Güneş ve Ay, kşiliğimizin oluşmasında önemli bir rol üstlenirler. Ay’ın yeryüzü ve Güneş’le ilişkisinden meydana gelen Ay fazları, ruhun evrimini, ruhumuzun kaynaktan getirdiği ve yine kaynağına dönecek olan niteliğini gösterir.

Her birimiz, doğduğumuz anda etkili olan Ay fazının enerjisini yansıtırız. Ay’ın 8 farklı yüzünde ortaya çıkan “ışık ve karanlığın” ebedi döngüsü içinde, hepimiz için farklı bir anlam ve bir amaç vardır. Doğum anındaki Ay fazları, ruhun tekamül aşamalarını da temsil eder, özellikle birden fazla hayatlar yaşadığımıza inananlar için.Misal Yeniay doğumlu kişi, henüz tekamülünün başındadır ve tecrübeye aç bir tarafı vardır. Oysa Balsamik doğumlu kişi yaşamlarının sonuncusundadır ve ruhu bilgedir.

(Hangi Ay fazında doğduğunuzu tespit etmek için, haritanızdaki Ay ve Güneş arasında kaç derece olduğunu tespit etmeniz gerekir.)

Yeniay’da Doğanlar (0-45 derece)

Yeniay doğumlu kişiler, genelde utangaç ve hassastırlar. Hayallerini kurdukları bir rüyayı gerçekleştirmek için yola çıkar ve dünyada önemli bir iz bırakacaklarına dair güçlü bir inanç hissederler. Yön duyguları gelişmiştir. Hiçbir rehber ya da yol haritası kullanmadan hedefe varmak isterler. Dolayısıyla bir danışandan çok, danışman, bir takipçiden çok, öncü özellikleri taşırlar. Çocuksu bir heyecan ve merakla yaşamı kucaklayan bu kişilerin negatif tarafı, olayları ve insanları sübjektif değerlendirmeye olan eğilimleridir. Yeniay doğumlu kişilerde doğdukları andan itibaren “özel” bir şeyler vardır. Genelde genç yaşlarda başarılı olmaya, kendilerini ortaya koymaya yatkındırlar. Bu konuma sahip tanınmış oyunculara sıklıkla rastlanır.

Hilal Fazında Doğanlar (45-90 derece)

İyi birer gözlemci olabilen bu kişiler, aynı zamanda duygusal manada geçmiş odaklı yaşayabilirler. Alışkanlıklarından vazgeçmekte zorlanır, garantici tarzlarından dolayı, konfor alanlarını terketmek istemezler. Bu yüzden de, Ay Hilal’ken doğan kişinin ebeveyn ailesini ve evini ardında bırakması da zordur. Kendini keşfetmekte, genişlemekte ve büyümekte hevesli oldukları halde, geçmişteki olayları, insanları ve kalıpları tekrarlayarak, adeta gelecekle yüzleşmekten kaçınabilirler. Geçmişte yaşamanın, şimdiki zamanı mahvettiğini öğrenmeleri zaman alabilir. Kendilerine aşılanan inanç sistemlerinden bağımsızlaşarak, özgün bir yola ve özgürlüklerine doğru adım atarlarsa, karşılarına çıkan fırsatları değerlendirebilirler. Kendi yazgısını yaratmaya odaklanarak yaşamayı seçen Hilal insanları, bir sonra ki neslin potansiyellerini gerçekleştirmesine ön ayak olabilirler. 20’li yaşların başlarından, 30’lu yaşların başlarına kadar üretken olma ve başarıyı yakalama şansları vardır.

İlkdördün Fazında Doğanlar (90-135 derece)

Hırslı, kararlı, kafalarına koydukları şeye ulaşmakta ısrarlı olan İlkdördün insanları, adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı durur, kendi haklarını sonuna kadar savunurlar. Ay’ın bu fazı son derece enerjiktir. “Krizlerde eyleme geçen” insanlardır. Eski yapıları yıkarak, yenilerini oluşturmakla ilgilenirler. Lider özellikleri taşırlar ve kahramanca davranırlar. Bu nedenle acil durumlarda, yani hızlı düşünme ve eylem gerektiren hallerde ihtiyaç duyulan kişilerdir. Krizlerde hayati roller almak konusunda doğuştan yeteneklidirler. Toplumun yerleşik olan ve süregelen alışkanlıklarına karşı bir tutumları vardır. Ancak bilinçsiz ve heyecanlı bir çılgınlık haline kendilerini kaptırdıkları zaman, büyük tahribatlar da yaratabilirler. 30’lu ve 40’lı yaşlarında çabalarının karşılığını alarak başarı fırsatı yakalayabilirler.

Kambur Ay (Büyüyen Ay) Fazında Doğanlar (135-180 derece)

Kendilerini belirli bir ideolojiye adayarak, çevresindeki herkesin de kendileri gibi aynı amaç uğruna tutkuyla emek vermesini isteyen Kambur Ay doğumlular, sabit bir yere bağlı kalma düşüncesinden hoşlanmazlar. Kusursuza ulaşmak ister, herşeyi analiz ederek, konuları farklı açılardan da anlamak isterler. Sorunun kalbine indiklerinde ise müthiş bir haz alırlar. Başkaları üzerinde sakinleştirici bir etkileri, sevecen ve yardımsever bir mizaçları vardır. Tıpkı Yeniay doğumlular gibi, genelde danışılan kişilerdir. Kendilerini keşfetme serüveninde, rafine, motive ve organize etme becerilerini kullanarak ruhsal br doyuma ulaşabilirler. Başarı ve üretkenlik ortayaşla birlikte gelebilir.

Dolunay Doğumlular (180-225 derece)

Bu fazda doğanların duygusal ve düşünsel anlamda ılımlı oldukları söylenemez. Suçluluk duygusu ve mantıksız korkular hissedebilirler. Etkiye açık oldukları kadar, tepkilerini de sakınmayan kişilerdir. İnsan ilişkileri, özellikle ikili ilişkiler yaşamlarının merkezidir. Birlikteliklerinden ve karşılarına çıkan insanların tepkilerinden çok şey öğrenebilirler. İdeal bir ilişki arzu eder, ancak hep kendileriyle mücadele eden zıt kutuplardaki insanları seçmeye eğilim gösterirler. Öfkeyle değil, açıklık ve dürüstlük duygusuyla tepki gösterirlerse, yaşamda yüzleştikleri şeyler konusunda daha rahat olur, daha yapıcı bir duruş sergileme şansı elde edebilirler. Eylemleri ve ifadeleri etkileyicidir. Sosyal olmakta zorluk çekmezler fakat başkalarının onayına gereğinden fazla ihtiyaç duyabilirler. Dolunay evresinde doğanlar, geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi görürler. Dolayısıyla hatalarından ders alarak tepkilerini kontrol edebildikleri zaman, daha iyi bir geleceğe kavuşabilecek insanlardır. Büyük dönüşümler yaşadıkları ve emeklerinin karşılığını aldıkları zaman ortayaşa denk gelebilir.

Küçülen Kambur Ay Fazında Doğanlar (225-270 derece)

Ay küçülürken doğanlar, doğal öğretmen, filozof, iletişimci ve habercilerdir. İnançlarını, fikirlerini ve bilgilerini paylaşmayı severler. Bilgi konusunda doyumsuz, çevreleri konusunda dikkatli bir tarafları vardır. Ancak gerçekten inandıkları projelerde yeralabilirler. Kolayca başkalarının etkisinde kalmaz, kendi tecrübelerine güvenmeyi tercih ederler. 50’li yaşların başlarından itibaren gerçekte oldukları kişiyi ortaya koyar, tatmin ve başarı sağlayabilirler.

Son Dördün Fazında Doğanlar (270-315 derece)

Ay’ın İlkdördün dönemi “eylemde krizlerin” ifadesiyken, Son Dördün “bilinç krizidir”. Çok hırslı olabilen, zihinsel anlamda esnemekte zorlanan ve fanatizm eğilimi taşıyan bu kişiler, yaptıkları işlerle takdir görmeyi, beğeni kazanmayı ve tanınmayı yoğun bir şekilde arzularlar. Fikirlerinin ana başlıklarını değiştirmekte zorlandıkları için, genelde hep eski problemlere yeni çözümler üretmeyi denerken kendilerini bir kısır döngüye hapsedebilirler. Pek çok farklı konuyla aynı anda ilgilenebilecekleri için, tek bir konuya odaklanmakta ve sonuçlandırmakta zorlanabilirler. Güçlü prensipleri ve etik değerleri vardır. Ama sırf da bu yüzden, genelde başkaları tarafından anlaşılamadıklarını, kabul görmediklerini hissederler. Kendilerini tanımak için alana ve zamana ihtiyaçları vardır. Standart bir insandan daha fazla uykuya gereksinim duyabilirler. Bir konuda baskı gördükleri zaman isyan ederek ve işbirliğine sıcak bakmayabilirler. Son Dördün doğumlular, kendileri dışındaki dünyayı kargaşa içinde gördüklerinden, güvende hissetmekte zorlanırlar. Nostalji ve melankoli ağına dolanmadan, kendi içsel bilgeliklerine rehberlik edecek bir inanç sistemini benimsemeleri ve bir konudan diğerine atlamak yerine düzenli işler ve hobiler edinmeleri faydalıdır. Son Dördün fazında doğanlardan politikacılar ve avukatlar da çıkabilir. 50’li yaşların sonlarına doğru kimliklerini ortaya koyar, hoşnut oldukları başarılara imza atabilirler.

Balsamik Ay Fazında Doğanlar (315-360 derece)

Ay’ın küçülerek gözden kaybolduğu bu aşamada doğanlar, hayatlarına kendilerinden büyük güçlerin yön verdiğini hissederler. Dolayısıyla bir şekilde hep olayların ve insanların kurbanı olduklarını düşünmeye eğilim gösterirler. Büyük, hatta ütopik fikirlere kendilerini adayabilirler. Bu kişiler hakkında daima gizemli, mistik, alışılmadık ve büyüleyici bir şeyler vardır. Balsamik doğumlu kişi vizyonerdir ve güçlü psişik yenetekleri olabilir. Balsamik dönemi Ay fazlarının sonuncusudur ve teslimiyet olgusuyla bağdaştırılır. Reenkarnasyona inananlar için, Balsamik Ay’da doğan kişi yaşamlarının sonuncusundadır ve bu hayatına geçmişteki hayatlarında yarım bıraktıklarını tamamlamak için gelmiştir. Son Dördün ve Balsamik Ay’da doğanların karmasının ağır olduğu söylenir. Ancak en derin ruhsal uyanışları temsil eden bu kişilerde, derin bir bilgelik, metanet ve içgörü gizlidir.