Çok sıcak! Üzgünüz, daha da sıcak olacak!
Bülent Ortaçgil 'sevgi' temalı mısralarını yazarken küresel ısınma kelimesi dağarcığımıza girmiş miydi, sanırız hayır... O dönemlerde ozon tabakasındaki delinme gündemdeydi ve şu an fark ediyoruz ki bu sadece bir alarmdı, adeta buzdağının görünen kısmı gibi!
Aşırı sıcakların sebebi mevsimsel mi, yaz mı, güneş mi? Hayır, biziz! İnsanların teknolojik alışkanlıkları ve değişen insan faaliyetleri bu ısınmanın sebebi.
Dünyanın önde gelen bilim adamları, politikacılar ve hatta din adamları bile bu yönde açıklamalar yapıyor; dünya ısınıyor, her geçen gün yeni 'aşırı sıcak', 'mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklar' haberleri ile karşılaşıyoruz. Küresel ısınma artık geri dönüşü olmayan bir boyuta ulaşmış durumda ve kafa karıştıran bir gerçek var ki, aşırı sıcaklar kadar aşırı soğuklar da kapımızda. Yani her türlü mevsim anormalliği bizi bekliyor. Öyle ki bilim adamları 2100'e gelindiğinde dünya ikliminin tamamen bugünkünden farklı olacağını iddia ediyorlar.
Nature Climate Change dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, 10 yılda bir karşılaştığımız 'aşırı sıcak yaz'ların sayısı önümüzdeki 85 yılda %90 artacak! Yani bir başka deyişle neredeyse 10 yazdan 9'u aşırı sıcak geçecek ve normal neredeyse 'anormal' olacak. Normal mevsimler yaşama olasılığımız %20'ye düşecek.
Aynı değişimler kış ayları için de geçerli. Yıllarca kar görmemiş şehirlerimize son yıllarda kar düştüğünü anımsayın. Demek değil ki kış soğuk geçince, yaz da serin geçecek... Hayır, tam tersi; anormallikler bir kez başladı mı geri dönüşü çok zor. Ne kadar sıcak olursa, o kadar soğuk olacak, doğa bir şekilde kaybettiği dengesini bulmaya çalışırken bitkiler ve hayvanlar bu değişime ayak uydurmaya çalışacaklar. Peki insanoğlu?
Biz hala tüm vurdumduymazlığımızla ik serin havada kombilerimizi yakmaya, güneşi gördüğümüz anda klimaları açmaya devam edeceğiz. Metrekareye 3 cep telefonu düşen salonlarımızda wi-filerimiz, kablosuz aletlerimiz çalıştığı sürece bu kısırdöngüyü tetiklemeye devam edecek, rahatımızı bozmayacağız.
Hava daha çok ısındıkça klimayı daha çok açacak, daha çok soğudukça kombiyi açacağız. 'Biz o günleri görmeyiz' diyerek kendimizi kandırmaya devam edecek, bir karton amabalajı geri dönüşüm yerine çöpe atanı gördüğümüzde uyarmayacak, yolumuza devam edeceğiz. Çünkü bir kereden bir şey olmayacak... Çünkü bir şişe ha çöpe gitmiş ha geri dönüşüme, bu bizi ilgilendirmeyecek... Çünkü bu neyi değiştirecek, diye düşünmeye devam edeceğiz.
Öyle değil mi? Peki bu kısırdöngüyü kırmak için sen ne yapacaksın?
YORUMLAR