Herkes aynı hayatta
Canına yandığım Mehmet Erdem o hafif puslu sesiyle şarkısını söylüyor, birazdan taksiden ineceğim. İneceğim çünkü malum trafikte gitmek mümkün değil, en iyisi yürümek. Taksiden uygun bir yerde indirmesini istiyorum, inip yürüyorum, dilimde şarkı. Mırıldanarak yürüyorum. Yanımdan süslü hanımlar, beyler geçiyor. Üstümdeki yırtık kot pantolonum, eskimiş deri ceketimle bana göre tatlı serseri onlara göre kabusum. Hayat işte ne yaparsın bana göre süt, sana göre çikolata, yapacak bir şey yok.
Birkaç gün boyunca çalışacağım yere gidip üstümü değiştiriyorum, siyah diz altı büyük gelen elbisem adeta bir numara büyük aldık seneye de giyersin gibi. Olsun, birkaç gün boyunca yeni hikayeler öğrenip, yeni insanlarla tanışacağım. Heyecan, e biraz var ama en çok da merak. Çalışma arkadaşları? Reçel gibiler, ekmeksiz bile yersin.
Görev yerlerine dağılıyoruz, tanıştığım en zeki kızlardan biriyle merdivenin başını tutuyoruz. Uçan sineğe bile yaka kartı sorup, taratmamız gerekiyor. İtiraz edenler? Hey dostum, buradan geçiş yok tamam mı adamım!
İş başlıyor, ilerleyen saatler boyunca türlü insanla karşılaşıyorum. Merhaba'ya kafasını çevirenler ve durup sohbet edenler.
İşte o an Mehmet Erdem'in şarkısını söylemeye başlıyorum, artık mırıldanmayarak.
Herkes aynı hayatta, kendini bir şey sanma.
Süslü bir hanıma süslü bir bey eşlik ediyor, yaka kartını okutup merhaba diyorum, gözlerini devirip kafasını çeviriyor. Hayat diyorum yanımdaki minnoşa, bazı şeyler tuhaf, vapurlar, kediler, martılar bir de merhabaya kafa çevirenler.
Aklıma bu hafta ne yazsam acaba sorusu geliyor, hah diyorum merhabaya cevap vermeyenler olabilir, ya da gündelik hayatta karşılaştıkları çalışanları küçümseyenler. Neler yazabilirim ki diye düşünürken saatlerdir ayakta duran güvenlik görevlisi kızcağıza bağıran adamla göz göze geliyorum, yanaklarım kızarıyor, gözlerimi kaçırmaya çalışıyorum, bana yaklaşınca zorla gülümseyip, merhaba diyorum, küfür etmiş gibi bakıp geçiyor yanımdan.
Herkes aynı hayatta diyorum.
Narkisus'lar titreyip kendinize gelin.
Titr, statü, kariyer, para, pul, giyim, kuşam, zenginlik, eğitim.
Bütün bunlar ne yazık ki insanı insan yapmıyor.
Mavi kürenin üzerinde yaşıyoruz, aynı havayı soluyup, aynı şekilde uyuyoruz.
Yani kısacası hepimiz aynıyız dostum.
YORUMLAR