Söz sende George – Eli Stone

Hayatta istediğiniz her şeye sahip olsaydınız ne hissederdiniz? Başarılı bir kariyer, fit bir vücut, karizma, para, çok güzel bir nişanlı, harika bir araba, muhteşem bir ev, son moda kıyafetler. Nasıl hissederdiniz? Dünyanın en mutlu insanı? Eli Stone işte tam da böyle bir adam. Bu haftaki dizim biraz eskilerden, artık yayınlanmayanlardan, ama olsun, güzel dizi nadir bulunur canım okuyucum.

Birden çat diye lafa giren yazarız bendeniz, zibilyon tane dizi de olsa bazen eski dizileri dönüp izliyorum. Eli Stone onlardan biri. Geçtiğimiz günlerde birkaç bölüm izledikten sonra bu hafta sizlere Eli Stone’dan bahsetmek istedim.

Bir zamanların fenomeni Ally McBeal’in erkek versiyonunu düşünün. Başarılı bir avukat, önemli bir hukuk şirketi, bol bol hayal. Ama hayaller biraz Ally’den farklı. Çünkü bu hayallere, hülyalara dalma değil, bir anevrizmadan kaynaklanıyor.

Dizinin ana karakteri Eli, başarılı yakışıklı karizmatik zengin bir avukat. Hayatta istediği her şeye sahip. Ama bir gün, hem de nişanlısı ile geçirdiği romantik dakikaların tam ortasında George Michael’in ilahi sesi ile bir aydınlanma yaşıyor – bana göre aydınlanma, onlara göre delirme. Kısa sürede hayatı kabusa dönen Eli, beyninde bir anevrizma olduğu gerçeği ile yüz yüze geliyor. Anevrizmanın Eli için bir aydınlanma olması, gerçek kimliğini bulması sahte akupunturist ile tanıştığı anda başlıyor.

Birbirinden ilginç halüsinasyonlar, davalar ve George Michael! Bir dizinin eğlenceli olması için daha ne olabilir ki!

Her bölümde farklı bir halüsinasyon ve ardından farklı bir dava ile gelişen dizi başrol oyuncusu ile de bence şahane! Trainspotting’in meşhur Sick Boy’u, Jonny Lee Miller - hatta kendisi Angelina Jolie’nin bir zamanlar beyi idi – takımlar içinde geziniyor.

Ally McBeal gibi bir dizi olsa ya diyorsanız, bayramda vaktiniz varsa sadece ve ne yazık ki 2 sezondan oluşan Eli Stone’ı izleyin derim!

Sehpanın üstünde dans eden George der e bölüm sonu olarak, haydi güzel okuyucu ben sevdim, siz de izleyin derim.

İyi seyirler, bol dizili günler!