Terliksiz çıkamayanlar
Annelerin bir sürü arzu nesnesi vardır... Genelde bunların çoğunun temelini temizlik konusu oluştursa da bu arzu nesneleri evlerde bölüm bölüm ayrılır. Ama bir tanesi vardır ki, onu boş yere kaplamak, kirletmek, kendi denetimlerinden habersiz orada gıda tüketmek kesinlikle yasaktır: Balkon.
Ülkemizde yaşayan çoğunluk da bilir ki balkonlar annelerin gözdesidir. Balkona özel terlikler, oturma takımları ( veya sandalyeler ) , içeri sinek girmesin diye itinayla takılmış tül perdeler, bacaklar görünmesin, gerekirse pijamalarla da oturulsun diye özel yaptırılmış brandalar... Tüm bunlar balkonlu insanlar için çok önemlidir, balkonun terlikleri bile ayrıdır. Terlik bir çeşit vize görevi görür ve onsuz evinizdeki o minik muasır medeniyetler seviyesine çıkamazsınız.
Bebek’te gezerken teknelere mi bakarsınız evlere mi? Ben hep balkonlara bakarım... Genelde o güzelim balkonlarda kimsecikler olmaz. Ne yaz ne kış, ne de baharda, o balkonlarda keyifle oturmuş bir insan görmüşlüğüm yok. Bana mı denk gelmiyor bilmiyorum ama sık sık gitmeme rağmen gerçekten hiç görmedim. Bir gün orada kafe işleten bir kadınla konuştum. Her geldiğimde kimse olmuyor balkonlarda, bu tesadüf olamaz, bence bu insanlar balkonlarının kıymetini bilmiyor dedim. Kadın da benim gibi balkon sevdalısı çıktı ve hak verdi, yıllardır Bebek’te oturuyormuş ve koca apartmanda bir tek o balkonuna çıkıp oturuyormuş. Bu sadece Bebek için geçerli değil tabii ki. Ne zaman güzel manzaralı bir ev görsem ilk balkonuna bakarım... Ankara Or-An sitesinde yaşadığım senelerde de buna hayret ediyordum. Güzelim evlerde kimse bahçesine, balkonuna çıkmazdı. O kara kışıyla meşhur Ankara’ya bile bahar gelirdi ama yine kimsecikler oralarda balkonlarına çıkmazlardı. Güzel bir eve veya harika bir manzaraya sahip olmak yetiyor mu bu insanlara, balkonda oturmasalar da olur mu yani, hiç anlayamıyorum bunu işte.
Yaklaşık 1 yıldır İstanbul’da ev arıyorum. Yıllardır Harbiye’de oturduğumuz evi çok sevsem de artık etrafındaki tüm evlerin yıkılıp apart yapılıyor olması, yavaş yavaş herkesin mahalleden taşınması yüzünden biz de arayış içerisindeyiz. Benim için evimizdeki en büyük eksiklik balkondu... Balkonumuz olsa manzaramız mı var sanki, hayır, ama çatı katında olduğumuzdan en azından daha havadar olabilirdik diye düşünüyorum. Ya da yanımızdaki ev sahibinin asla oturmadığı kocaman teraslı dairede otursaydık, belki ne kadar değişirse değişsin, gürültülü olursa olsun Harbiye’den taşınmak istemezdik. O boş teraslı dairenin sahibinin şu an oturduğu ev nasıl mesela, en çok onu merak ediyorum. Daha büyük bir terası mı var yani, burası dururken nerede oturuyor olabilir ki? Harbiye ve çevresinde yaşamaya çok alıştığımız ve işimiz için de daha uygun olduğu için evlere Nişantaşı’nda bakıyoruz genelde... Tabii ki hiçbirisinde balkon olmuyor. Zaten balkona gelene kadar bu evin içinde insan mı yaşamış diye şok olduğumuz evler görüyoruz. Bu bambaşka bir konu, emlak sitelerinden ve gezdiğim evlerden dolayı hayattan soğudum diyebilirim... Leş gibi, ev değil mağara diyebileceğiniz yerler için istenen kiralar da cabası. Hayatı yaşamayı unutmuş, sadece kafasını bir yere sokmak isteyen ve “şurada oturuyorum” ile sükse yapabileceğini düşünen insanlara o in gibi evleri kiralıyorlar, burası kesin.
Siz güzel bir ev gördüğünüzde neye bakıyorsunuz bilmiyorum ama ben balkonuna, bahçesine bakıyorum. Eğer bu ev güzel bir muhitteyse genelde o balkonda ve bahçede kimse olmuyor. Belki de gidip yazlıklarında bahçeye çıkıyorlardır kim bilir ama mesela bana yazın bahçelerde gezip kışın eve kapanmak hapis cezası gibi geliyor. Her yaz Akyaka dönüşü depresyona giriyorum... Genelde camdan “Cemil” gibi sarkıyorum ben, balkonum olsa hiç içeri girmeyebilirim. Bazen dairemizin yanındaki kombi, çanak anten, pas ve kir dolu mini terasa çıkıyorum, güneşli günlerde biraz oturuyorum. Ne manzarası var ne de keyfi ama en azından İstanbul’un nazlı güneşiyle biraz muhatap olabiliyorum. Evinizin içi ne kadar havalı ne kadar güzel olursa olsun, eğer balkonunuz yoksa bana göre şanslı değilsiniz demektir... İstanbul’da şanslı olmak biraz da bu anlama geliyor çünkü artık.
Eğer balkonunuz, terasınız veya bahçeniz varsa ve siz de o bunu önemsemeyen insanlardansanız, çıkın artık o evlerden, biz kıymet bilenler gireceğiz...
YORUMLAR