Sizi hiç ilgilendirmez
Tam olarak ne zamandı hatırlamıyorum, sanırım bir Ankara - Akyaka seyahatim sırasındaydı. Ne yazık ki talihsiz başıma 1 adet meraklı teyze düşmüştü ve ben hem koridora hem de teyzenin sonu gelmez sorularına (kulaklığıma rağmen) katlanmak zorunda kalmıştım. Kadın en son "oturduğunuz ev size mi ait yoksa kira mı" diye sorunca aslında uçan adam Sabri gibi yerimden fırlayıp havada dönmem lazımdı ama ben o an aydınlandım... Dedim ki bu ülkenin insanları asla ama asla bundan vazgeçmeyecek Gülşan, boşuna yerinden fırlama.
Meraklı teyzeler herkesin aşina olduğu bir konudur, eminim bunu okuyan herkes hayatında en az 5-6 defa teyzelere eğitim ve medeni durumu hakkında açıklama yapmıştır. İşin trajik yanı ise şu, bunun sadece teyzelere özgü olduğunu sanıyor olmanız. Bu ülkede başkasının hayatına burnunu sokmaya meraklı insanların yaş, konum, cinsiyet sınırlaması yok ne yazık ki. O kadar meraklıyız ve bir o kadar bilinçsiziz ki sadece camdan sarkan teyzeler meraklıymış da bizim başkasının hayatı hiç umurumuzda değilmiş gibi davranıyoruz.
Birisi ile tanışınca ilk olarak neyi merak ediyorsunuz? Durun ben cevap vereyim, memleketini değil mi? 2. olarak da okulunu, 3. merak konusu ise medeni durumu... Bunun için kapı kapı gezip anket yapmaya gerek yok. Birazcık düşünürseniz böyle olduğunu görürsünüz. Ne kadar ayrımcı olduğunun farkında olmayan nadide bir milletiz biz. Birisi ile tanışınca eğer onu potansiyel sevgili adayı olarak görmüyorsak ilk merak ettiğimiz şey sevgilisi olup olmadığı oluyor. Ya da ortamına göre memleketinin neresi olduğu en merak edilen şey oluyor. Memleketiniz karşınızdakinin dudak bükmeyeceği bir yerse sıra akademik kariyerinize geliyor, okudunuz mu, ne iş yapıyorsunuz... Buradan kendince bir sosyal çözümleme çıkarınca da sıra medeni duruma geliyor... Sevgiliniz varsa evlenmeyi düşünüyor musunuz, evliyseniz çocuk ne zaman vs... böyle gidiyor sorular. Bu merak asla ve asla bitmiyor.
Bugüne kadar gerek işim gerek de ortamım gereği bir sürü yabancı insanla tanıştım, hiçbirisi de bana ilk olarak bu 3 kutsal soruyu sormadı. Evet inanasınız gelmedi değil mi? Dünyada başkasının hayatını merak etmeden, onunla muhabbet etmek için kendisine geçerli sebep aramadan iletişim kuran insanlar var. Bu klasik sorular muhabbetin gidişatına göre denk gelinirse soruluyor sadece yani, kimse sizi muhabbet için teste sokmuyor.
Başkasının hayatını, kariyerini, medeni durumunu çok merak ediyorsunuz çünkü kendi hayallerinizi yaşamıyorsunuz. Kendi hayatınızın ne kadar boş olduğunu içten içe bildiğiniz için de milleti sorguya çekip kendinize teselli arıyorsunuz. Belki sizden daha kötü bir üniversiteye gitmiştir belki de bir köyde doğmuştur diye bir ümit didikledikçe didikliyorsunuz, birazcık teselli olabilmek için. Sizin harika gibi gösterdiğiniz aslında dandik olan ilişkinize karşın karşınızdakinin hayatında belki kimse yoktur ve böylelikle siz -güya- bir kazanan olursunuz diye düşünüyorsunuz. İnsanlara karşı bu planlı tutumunuzun ise hiç farkında olmadığınız için kendinizi çok iyi dürüst ve erdemli sanıyor, meraklı teyzelerle hiç alakanız olmadığını düşünüyorsunuz.
Hayır ben öyle değilim dediğinizi duyar gibiyim... Eh, bunu ben bilemem ama gördüklerimden yola çıkarak genelleme yapabilirim çok rahat. Bir insanı tanımaya çalışmak onu sorguya çekmek değildir, demek istediğim şey bu. Zor günlerinizde yanınıza arkadaşınızın okulu koşmaz veya sizinle gezmeye memleketi gelmez. İlgilenmeniz gereken karşınızdakinin kişiliğidir ve bir insan kötüyse kötüdür, ne doğduğu yer ne de okuduğu okul veya harika bir eş onu değiştiremez.
Size kendisi anlatmadığı sürece karşınızdakinin hayatı sizi hiç mi hiç ilgilendirmez.
YORUMLAR