Ye kürküm ye

Hep böyle bir başlığım olsun istemiştim açıkcası... En sevdiğim laflardan birisi olabilir çünkü bu "ye kürküm ye" özellikle şu son 3-4 yıldır İstanbul'da sık sık aklıma geliyor kendisi.


Biz, malum, çok tatlı insanlarız ya hani, çok misafir severiz, samimiyiz mütevazıyız... Kimden bahsediyorsun yahu dediğinizi duyar gibiyim evet, çünkü bu bahsettiğim sadece okul müfredatlarında kalan Türk insanı bilgisi gibi. Çünkü bunlar da tpkı o güzel peynirler ve doğal ürünler gibi anadolu'da kaldı sadece.


İstanbul'da son zamanların trendlerinden birisi de süper havalı restoranlar. Adeta yarış varmış gibi sürekli yeni bir yer açılıyor ve herkes koştur koştur buraya gidiyor. Tabii ki maksat yeni tatlar keşfetmek değil, eksik kalmamak. Restoranlar da bunun farkında, önce sosyetikleri, ünlüleri ve gazetecileri ağırlıyorlar, sonra gurme adı altında her bedava yedikleri yemeği delice öven tipleri, en son da sosyal medyada kimsenin ilgilenmediği postları paylaşsınlar diye blogger'leri. Hep aynı sırayla gidiyor yani, hiç şaşmıyor. Arada gerçekten gurme tatlardan anlayan, blogunda buradan bahsetmek isteyen, yeni lezzetleri keşfetmeyi sevenler hep kaynıyor çünkü bunlar kimsenin umrunda değil. Mekanlar sırf kendilerinden bahsedilsin diye ilk 1 ay ciro yapamaz duruma geliyorlar, ya sen ödüllü şefin restoranı mısın iftar çadırı mısın? Bu nasıl bir reklam stratejisidir... Bırak gelen gelsin, iyiysen zaten millet senden bahseder. Hayır tabii ki burada suç sadece halkla ilişkilerin değil, yazının başında bahsettiğim gibi İstanbul insanının yarışı da bu saçmalığa tuz biber ekiyor. Sırf oradaydım, benim kürküm de o yemekten yedi demek için mekan geziyor insanlar. Sorsan nesi güzeldi diye "suflesi harikaydı" diyecek. Başka şeyden anladığı yok çünkü...


Geçtiğimiz günlerde en son popüler olan 2 mekana gitme fırsatım oldu. Birisi özel bir davetti diğeri ise tamamen merak. Birisi Alaçatı'dan sonra İstanbul'da da açılan Alancha, diğeri ise meşhur Hollywood şefi Wolfgang Puck'ın restoranı olan Spago'ydu. Alancha tadım konseptli ve çok bambaşka bir yer ama kendimi rahatsız hissetmedim çünkü adeta bir fabrikada gibiydim. Şeflerin tek amacı size yaptıklarını sunmak, servisin tek amacı da iyi servisti. Gözünüz ne başkalarını görüyor ne de ortamı, öyle bir tasarıma sahip. Dolayısı ile etkilenip çıkıyorsunuz mekandan. Tek odaklandığınız şey yemek olduğundan size tam randıman sağlayan bir mekan. Spago'ya ise çok merak ettiğim için gittim çünkü neredeyse her Oscar gecesi Wolfgang'i görüyordum, adam yıldızlardan daha büyük şov yapıyordu. Mekana girer girmez sizi o "ye kürküm ye" havası sarıyor. Mekanda öyle bir hava var ki asla lezzetli bir şey yiyemeyecekmişsiniz gibi duruyor. İnsanı siyatik yapacak kadar alçak masalar ve oldukça yavaş servis, buruşuk ve ıslak masa örtüleri 2 Michelin Yıldızı ödüllü bir şefin mekanındaymışsınız gibi hissettirmiyor. Mutfaktan gelen tartışma sesleri, siz olmasanız da olur tavırları iştahınızı kapatsa da yemeklerin güzel oluşu ile teselli oluyorsunuz. Eğer kürkünüzü doyurmaya gidiyorsanız muhteşem bir yer yani, ama hem lezzetli bir şeyler yiyeyim hem de keyif alayım diyen nadir tiplerdenseniz burada pek mutlu olacağınızı sanmam.


Eğer havalı bir yer yapmak istiyorsanız bunu güler yüzlü insanlarla da başarabilirsiniz. Alancha örneğindeki gibi. Hatta kışın açılan ve sırf bu tatlı servis ve devamlılığını hiç bozmayan lezzetleri sayesinde çok sevdiğim La Petite Maison gibi bunu samimiyet ile başarabilirsiniz. Kimin cebinde ne kadar parası var, kim ne kadar ünlü diye yaptığınız işi unutursanız sizin payınıza ancak bedavacılar düşer...


Gittiğiniz mekanlarla, giydiğiniz kürklerle veya kullandığınız son model aletlerle ancak kendiniz gibi tiplerin gözünde havanız olabilir. Hayatın keyfini çıkarmak ve lezzetini tadabilmek için ne yazık ki ruhunuzun gurme olması gerekiyor. İnsanlar artık bir mekana giderken ne giyeceğini düşünmek istemiyor, artık bitti bunlar. Hoş bir yere gidelim ama kendimizi kasmadan yemek yiyebilelim diyorlar. Bu yüzden özellikle restoranlardan kaçan tipler var. Ben bir öğlen vakti spor ayakkabım ve taytımla yemek yiyemeyeceksem yere batsın o Michelin Yıldızı, yere batsın lahmacun.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.