Tatlış bir an pratiği
Ladin’le akşamları “tatlış bir an” pratiği yapmaya başladık. Yatmadan önce o gün başımıza gelen güzel bir şeyi, hoşumuza giden bir anı birbirimize anlatıyoruz. Önce ben başlıyorum, yumuşak hayvanlarımız devam ediyor. Ladin isterse katılıyor. Dikkatin sürekli “Ne yanlış gidiyor?”dan çıkması için harika bir pratik. Osteopatımız önerdi, çok memnun kaldım. İtiraf etmeliyim, ilk başlarda Laidin pratiğe katılmak istemedi. Ya da o gün başına hiç tatlı bir şey gelmediğini söyledi. Ama zorlamayınca, aradan aradan pratiğin içine doğru sızmaya başladı.
Aslında meditasyon dünyasında çok yaygın olan şükran pratiğinin ta kendisi bu. Ama şükran pratiği dediğimde Ladin için şükran kelimesi tek bir anlam ifade etmedi. Belki teşekkür pratiği diyebilirdim ama aklımdan nedense “tatlı bir an” çıkıverdi, o da tatlı bir ana dönüştü.
Adı her ne olursa olsun, şükran partilerinin çok işe yaradığını artık biliyoruz. Ne yalan söyleyeyim, uzun yıllar en uzak duyduğum uygulamalardan biriydi. Bana Polyannacılık gibi gelirdi ya da negatif duyguların reddedilmesi, bastırılması.
Halbuki beynimiz tekrarlanan uygulamalarla her gün yeninden şekilleniyor. Çocuklar olumsuz duygular yaşadığında ya da ifade ettiğinde bu duygulara da yer açmak önemli. Ama Organic Intelligence eğitimi sırasında “Ne yanlış gidiyor?” dikkati kavramını öğrenince benim şükran pratiklerine karşı tutumum değişti.
Dikkatimizin en büyük görevi bizi hayata tutmak, dolayısıyla “Nerede sorun var?”a odaklanması çok normal. Ama dikkat buna odaklandıkça sinir sistemimiz o yönde güçleniyor ve bir süre sonra yanlış giden şeyler dışında hiçbir şey göremez hale geliyoruz. Belki hayatta kalıyoruz ama mutlu ve huzurlu olmamız imkansız hale geliyor.
Şükran partileri düzenli yapıldığında dikkati “Ne yolunda gidiyor”a çeviriyor ve sinir sitemi, yolunda giden şeyleri de fark eder hale geliyor. Yolunda gidenleri fark etmeye başlamak iyi hissetme halini ve mutluluğu arttırıyor.
En korkunç günlerde bile genellikle yolunda gitmiş ya da hoşunuza gitmiş bir an oluyor. Çok büyük bir neden aramanıza gerek yok. Arabayla bir toplantıdan ötekine trafikte giderken çok sevdiğiniz bir şakı çalmış ve size neşe vermiş olabilir. Soğuk geçen günlerin ardından o gün güneş yeniden yüzünü göstermiş bu da hoşunuza gitmiş olabilir. Bir arkadaşınız aramış ve telefonda laflamak size kendinizi iyi hissettirmiş olabilir.
Hem çocuğunuz hem kendiniz için günde bir doz şükran pratiği iyi gelecektir. Bir bakın, bakalım, belki siz de uygulamak istersiniz.
YORUMLAR