Annelik nasıl akar?
Eğer çocuk sahibi iseniz şu iki duygunun tadına bakmamış olmanız mümkün değildir. Yetersizlik hissi ve vicdan azabı. Yapmak için doğduğumuz bir işte insan kendini nasıl ve neden yetersiz hisseder?
Zira çocuğu çayıra salmak gerekiyor. Anne anneye, teyzeye halaya yürüyerek gidebilmek. Siz kapıda çekirdek çıtlarken çocukların orada bir yerlerde boğuşuyor olduğunu bilmek.
Yaşadığımız hayat, oyun grubu diye bir mekanizmayı üretmiş. Oyun grubu demek; çocuk, çocuk görsün diye giyinip kuşanıp arabaya binip, çocuğu araba koltuğuna bağlayıp 25 dakika yol gidip 25 dakika yol dönmek ve üstüne bir araba para vermek demek.
Bu efora can dayanır mı ?
Size 2 saatlik oyun için bunu reva gören kentiniz; çocuk büyütmekle ilgili en basit en sıradan şeyi bile olimpik bir performansa çevirecektir.
Oyun grubuna ihtiyaç duyulan yerde çocuk büyütülmez.
Denklemi böyle kurunca sanki kentten köye göçüversek hayat bir anda bayram olacakmış gibi geliyor. Ama bu denklemin eğer içindeyseniz, bunun bu kadar basit olmayacağını bilirsiniz.
Psikolog dostum Aysun Ömeroğlu ile sohbet ediyoruz. ‘’Anne olmak bu kadar zor olmamalı, su gibi akıp gitmeli’’ diyorum.
“Neden akıp gitmiyor biliyor musun?” diyor. Her şeyden önce seni annen anne olmak için yetiştirmedi. “Doğru” diyorum.
İyi bir anne nasıl olunur, neredeyse hepimiz artık ezberden biliyoruz. İş uygulamaya gelince kocaman bir kaosla karşılaşıyoruz. Hiç istenmeyen yerlerde sesler yükseliyor, olmayacak yerde gerilim artıyor.
Aysun; birinin sana ‘’şöyle böyle yap, doğru olan bu’’ demesinin sana katkısı yok diyor. Çünkü o ne derse desin sendeki annelik malzemesi çoğu zaman söyleneni yapmana el vermiyor. Anne-çocuk ilişkisine, içinde kurulmuş bir saatle giriyorsun. Annelik yapmayı anneden öğreniyorsun, hem de daha kundakta bir bebekken. Annende akıp gitmeyen annelik, sende de akıp gitmiyor. O ilişkideki tıkanıklıklar bu ilişkide senin için tekrar tıkanıyor. Annen sana bağırmış, şimdi bağırmadan çocuk büyütmeye çalışıyorsun. İçindeki malzeme yakana yapışıyor.
Üstüne bir de “oyun grubu” diye bir şey üretmiş bir gündelik hayat yaşıyorsun.
Bu annelik nasıl aksın?
Hiçbirimiz bu zorlanmada yalnız değiliz. Aysun; “En iyi çözüm, içindeki annelik malzemesi ile uğraşmadan, belki bir uzman desteği almaktan geçiyor” diyor. İmkan yoksa belki bir dostla çocukluğun hakkında dertleşmekten. Bir internet grubunda benzer sorunları yaşayan annelere içini açmaktan. Ne hissettiğine biraz daha yakından bakmaktan.
YORUMLAR