Gelecekten sesleniyorum

Çocuğu küçük olan annelere iki çift lafım var. Geçtiğimiz günlerde 2 yaşında bir kızı olan bir arkadaşım ile buluştuk. Bu tür durumlarda insan hep geriye dönüp kendi 2 yaş anneliğini hatırlıyor. O yaşlarda hiç bitmeyecekmiş gibi gözüken şeylerin zamanı geldiğinde nasıl da yavaşça çekilip gittiğini hatırlıyor. Etrafınızda size “büyüdükçe dertleri de büyüyor...” diyenler varsa sakın inanmayın. Onların dertleri hep kendilerine büyük, çocukları büyüyünce yine en büyük dert onlarınki oluyor. Kendi kızımın 8 yaşına merdiven dayadığı bu günlerde annelik etmenin kolaylaştığını çocuğu küçük olan annelere söylemek istedim. Zaten doğru olan da bu değil mi? Çocuğun zamanı geldiğinde bağımsızlaşması, ama zamanı geldiğinde! Ve bu zaman her anne çocuk ilişkisinde farklı işliyor olabilir.


Özellikle birkaç belli başlı konuda annelere 3-5 yıl ilerisinden seslenmek istiyorum. Çünkü attan düşenin halinden attan düşen anlar.


Bu bir maraton yüz metre gibi koşmayın

Anne olunduğunda başa gelen ilk şey, her şeyi mükemmel yapma isteğidir. Emzirme de bu isteklerin başında gelir. Anne sütü çok kıymetli ama emzirmek bir annelik sınavı değil. Elinizde geleni yapın, bilgilenin, yardım alın, ama 2 biberon formül mama için karalar bağlamayın. Hayatta adalet nasıl yoksa ve aramak anlamsızsa. Anne sütü dağılımı da benim gözlemim pek de adaletli olmuyor. Benim sütü kestiğimde kesildiklerini bile anlamayan memelerim varken, kimi arkadaşlarım sütü keserken hastanelik oluyordu.


Ladin ne kadar kolay ek gıdaya geçtiyse kimi bebekler annelerine ömür boyu püre yiyecekleri izlenimini verdiler ağızlarına ne konduysa püskürttüler.


Çocuk uyku sorunu ayrı bir muamma. Bence hem ruhsal hem genetik faktörler var. Bilgilenenin ama çocuğunuzla olan ilişkinizi ve çocuğunuzun güven duygusunu genel geçer bilgilerin üstünde tutun. Çocuğunuzla odanızı ayırdınız diye de yadırgayacaklar, ayırmadınız diye de... Aldırmayın, çocuğunuzu ve kendinizin dinleyin hem onun hem kendinizin ihtiyaçlarını gözeten çözümler bulun.


Kimi çocuk iki günde yuvaya alışır, kimisi 2 ayda alışır. Hazırlıklı olun okula başlama sürecinde sabrınızı ve anlatışınızı da cebinize koyup yola çıkın. O vakti ve sabrı verebileceğiniz zaman okula başlatın.


Bakıcınız varsa eve muhakkak kamera taktırın hem de her yere! Bakıcınızın ne kadar tanıdık ne kadar iyi olması önemli değil. Maalesef insanlar belli olmuyor.


İlkokul seçerken muhakkak tenefüsler kaç dakika diye sorun. 15 dakikanın altına teneffüsü olan okula çocuğunuzu vermeyin. Biz dersin içinde hallediyoruz yalanını yemeyin. Mümkünse ödevsiz bir okul seçin. Eğitimde ödevin yeri artık kalmadı.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.