Hayatında biri var mı?

Lobster filmini belki duymuşsunuzdur. Şahne bir bilim kurgu filmdir. O kadar şahanedir ki aslında özünde pek de bilim kurgu değildir. Filmde bekar olmanın devlet tarafından yasaklandığı bir dünya düzeni anlatılır. Eğer belli bir süre biriyle eşleşemezsen, devlet seni diğer insanlarla birlikte bir otele kapatır ve 3 hafta boyunca yine de biriyle eşleşemezsen devlet tarafından oracıkta bir laboratuvarda bir hayvana dönüştürülürsün. İşin güzel tarafı dönüştürüleceğin hayvanı seçme şansı verilmesidir. Filmde kahramanımız Lobster, yani ıstakoz olmayı seçer.


Film özünde bilim kurgu değildir dememin nedenini zannediyorum siz de ek bir cümleye neden olmadan anlıyorsunuzdur. Hiçbirimiz toplama kampı gibi otele kapatılmasak da bekar olmanın neredeyse yasak olduğu bir düzen içinde yaşadığımız söylenebilir. Bekar kadın (erkekleri bilmediğim için kadın diyorum) dünya tarafından şu soru ile taciz edilir.


“Hayatında biri var mı?”


Dürüst davranmam gerekirse, bu yazının müsebbibi bekar bir arkadaşımın bu duruma gözümü açması oldu. Zira gerek dünyanın en asosyal, gerek dünyanın en sınırları olan insanı olmam nedeniyle, bu tacize pek de maruz kalmam. Sınır nedir bilmeyen Türk insanları içinde yaşarken bazen haddinden fazla sınırlı ruhumun çok işime yaradığını söylemek zorundayım. Sınır bilmeyen insanlara, bazen duvar gerekir.


“Hayatında biri var mı?” sorusu bir tacizdir arkadaşlar. Birazdan nedenlerini açıklayacağım ama bu taciz içerikli tek soru değildir elbette. Hayatınızda biri olsa da taciz bitmez. “Evlilik ne zaman” diye sorulur, “çocuk...” diye sorulur, “ikinci çocuk...” diye sorulur. Sonra çok şükür sizi evli ve 2 çocuklu yaptıktan sonra çocuklarınıza geçerler, onları sormaya başlarlar.


Bu konuyu uzun uzun bekar kadınlarla konuşurken içimi uzun uzun yokladım. Acaba tek bir kere bile birine “Hayatında biri var mı” diye sordum mu diye. İddia ediyorum bir kere bile kimseye bu soruyu sormadım. Neden mi? Çünkü aklıma gelmedi sormak da ondan. Bir insanın hayatıyla ilgili merak ettiklerim sıralamasında o sıralar biriyle romantik bir ilişki içinde olup olmadığı çok son sıralarda geliyor da ondan.


Peki bu soru neden tacizdir? Şu nedenlerle: İster inanın ister inanmayın bir insana “Hayatında biri var mı?” diye sormak için o insanla belirli bir samimiyetiniz, yakınlığınız olması gerekir. Bir insana yeterince yakınsanız zaten hayatında biri olup olmadığını bilirsiniz. Bu sorunun cevabını bilecek kadar yakın olmadığınız insana soracak kadar da yakın değilsinizdir. Soru bu nedenle her koşulda yok hükmündedir.


Üstelik emin olun bu soruyu soracak kadar bir insana yabancıysanız asla sorunuza dürüst bir yanıt alamazsınız. Kimse size “evet her gece biriyleyim” demez. Kimse size “çok kalbim kırık kimseyi istemiyorum onu tamir ediyorum, içeride işim var” demez.


Yine bekar kadın konseyinden edindiğim bilgilere göre, soruya makul ve genellikle yalan bir cevap verilmesi de ne yazık ki konuyu kapar nitelikte değilmiş. “Yok” yanıtını müteakiben “aaaaa neden?” deniyormuş ki bu noktada ben bu konuşmayı sosyal baskı ve insani nezaket nedeniyle sürdüren insanda suçu buluyorum. “Yok” cevabına, “aaa neden” diyen insana benim cevabim “biiiiiiiip.....” olur!! Siteyi poşete sokturmamak için burada duruyorum.


Eğer yine içtenlikle, “bilmem o da olur, iyiyim, mutluyum, huzurluyum” derseniz nasihatler başlıyormuş: “ay şekerim kendini çok eve kapattın, bak bilmem kim her akşam eve biriyle dönüyor, gününü gün ediyor, auran kapalı....” filan...


Kadın “iyiyim, huzurluyum, mutluyum” diyor ama duyan yok...


Anlatacak tonla hikayesi var, dinleyen yok....


Gitmek istediği yerler, yapmak istediği şeyler var, bilen yok...


Üzüntüleri, korkuları, sevinçleri, tutkuları var soran yok....


İçi kıpır kıpır kalbinin kapılarını aralamış, özgürleşmiş yüzü aydınlanmış... Gören yok....


Tek bir şey var...


“Hayatında biri var mı?”


Bu soruyu soran insanın zihni kendine doğru da böyle çalışıyor. “Hayatında biri var, ya da yok” yaşamı bundan ibaret. Size karşı körlüğü sağırlığı kasti değil. Soracak başka sorusu yok. Konuşacak konusu yok.


Kurtlarla Koşan Kadınlar’dan bir alıntı ile bitirmek elzem oldu:


“Yıldızlarla dans etmek varken, kıçınızdaki bokla uğraşıyorsunuz.”


Hadi sen de gel, yıldızlarla dans etmek çok güzel....



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Tam da hayatında biri var mı diye soracaktım ki bunu okudum. Sormuyorum Bekar kalıcam ????
    CEVAPLA
  • Misafir içinde bulunduğum durumu bu kadar iyi ifade edebilir miydim küfür etmeden bir düşündüm . bravo . bazı şeyler küfürsüz daha iyi anlatılabilirmiş. küfretmeden küfredebilmek . süperdi.
    CEVAPLA
  • Misafir Tek kelimeyle -bayildim- elinize akliniza saglik:)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.