Kündeye geliyoruz...

Papatya falıyla olimpiyatları bekliyoruz. "Alacağız, alamayacağız, alacağız, alamayacağız, komite bizi seviyor, komite bizi sevmiyor, eleneceğiz, elenmeyeceğiz…" 500 kişilik kafile yola çıktı, olimpiyat işi mühim, alınamazsa kabahatlisi belli. O giden uçaklar dönüş yolunda Gezi Parkı’na inmeseler bari. "Senin yüzünden, senin gibi üç beş ağacın meraklısı yüzünden, gitti canım olimpiyat!"



Spor bakanımız Suat Kılıç Beyefendi de yola koyulmuş, istikamet Buenos Aires. Eskiden gidenin ardından su dökülürdü, şimdi tweet atılıyor: "Hadi bismillah #istanbul2020 #bridgetogether"



Birkaç tweet'ine daha bakıyorum. Besmeleli tweet atmayı seviyor Bakan Kılıç. Seyahatlarini bildirirken sosyal medyada önce yeri bildiriyor, sonra besmelesini çekiyor. "Kütahya Domaniç'e hareket… Haydi Bismillah…" 30 Ağustos tarihinde, "Ey insan ölüm var" yazmış. Haklı, ölüm var. O gün milli güreşçimiz Vesile Yeşilyurt hayatını kaybetti. Üçüncü sayfalardan birinde, "küçük görüldü" Vesile’nin ölüm haberi.



Nasıl öldü Vesile biliyor musunuz? "Ecel çekmiş." Kocaeli Güreş İl Temsilcisi Ziya Ürük Beyefendi böyle ifade etti.



Halbuki 25 Ağustos günü Yeşilyurt ailesi "Şöyle bir denize girelim" demişlerdi. Baba Veysel Yeşilyurt (40), oğulları Yunus Yeşilyurt (13), Abdülkadir Yeşilyurt (15) ve kızı Vesile Yeşilyurt (17) ile Sarısu sahiline gittiler. Ailece eğleniyorlardı, sonra en küçükleri Yunus kayalardan atladı ve suda kayboldu. Önce baba, arkasından kardeşleri suya atladı. Bütün aile boğulacakken sahil koruma yetişti. Karga tulumba hastaneye yetiştirildiler. Lakin dört kişi gittikleri sahilden eve iki kişi dönebildi. Abdülkadir’le Vesile hayatını kaybetti.



Dört yıldır güreşiyormuş Vesile. Geçtiğimiz yıl Avrupa 3.'sü olmuş. Bileği sakatlanmış, biraz morali bozukmuş ama toparlıyormuş. Harıl harıl olimpiyatlara hazırlanıyormuş. Çok da yüzme bilmiyormuş, öyle diyor Ziya Ürük. Ekliyor: "Ben kızlarımızı bizim yüzme havuzunda yüzme öğrenmeleri için teşvik etmiştim ama kısmet olmadı. O gün denize gitmek yerine antrenmana gitseydi ölmeyecekti."


Bizim hikayelerimiz böyle. Her kavşakta karşımıza bir kısmetsizlik çıkar. Gencecik bir baba üç çocuğunu alır denize gider, bir tanesiyle geri döner. Neden? Çünkü ecel çeker. Ecel çekmese, sürmanşetlerde belki de Vesile’nin şampiyon olduğunun haberini okuyacakken, üçüncü sayfada turuncu bir poşetle hastaneye götürülüşüne bakarız. Sonra arkasından ne Spor Bakanı, ne Güreş Federasyonu Başkanı ne yardımcısı tek kelam etmez. Çünkü yoğunlar, çünkü olimpiyat mühim. E ama Vesile de olimpiyatlara hazırlanıyordu? Onu ne yapacağız?


Bakan Suat Kılıç Twitter’a en son; "Brezilya’da yakıt ikmali ve ekip değişimindeyiz, iki saat daha yolumuz var" yazmış. Haklı. Yol uzun ve biz daha çok kündeye geliriz.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.