Ben nasıl ki unutmadım

Alzheimermış. Kızı söyledi. Brooklyn’de etek bakacağım tuttu, pazar günü, sessiz sedasız dükkandan dükkana girip çıkıyorum. Bir hanım, epey yaşı var ve nasıl hoş birisi, seslendi, ‘Genç bayan, lütfen kazağımı kıvırır mısınız?’ Tekerlekli sandalyesine doğru eğildim. Tabii ki dedim. Birini kıvırırken diğerini uzattı. O esnada yanımıza gelen kızı, ‘Kusura bakmayın, annem alzheimer, sizi kim sanıyor bilmiyorum’ dedi. Üzgünüm dedim. Gerçekten. Ben yanlarından uzaklaşırken, başka birine sesleniyordu, ‘Genç bayan, lütfen kazağımın kolunu kıvırır mısınız?’


Alzheimer ne fena bir hastalık. İnsanın içini boşaltıyor. Herkes tanıdık ve herkes yabancı. Bir sen varsın, bir de kimbilir zihninin gerisine attığın hangi anıların, yaşamak istediğin ama yaşayamadığın hangi hayatın, hangi hayallerin. Ve bir gün nefes almayı unutturana kadar bekletecek bir hastalık. Öyle acımasız.


Diyorum ki belki de alzheimer'dır. Unutuyor mu acaba? Herkesin tanıdık gelmesi ve hatta herkesin yabancılaşması bir anda. Ama tabip değilim, ilacını bilmem, teşhisini koyamam.


Bildiğim şeyler var:

Hoyrat davranılmamış, hor görülmemiş hayatlar bırakmak lazım geride.

Bir de tuzaklar bırakmayacaksın arkanda.. Zira dünya yuvarlak, yürürsün yürürsün yürürsün, bir gün aynı tuzağa düşmüşsün. Ve tuzağın bu kadar fazlası mide bulandırır. Siyaseten böylesine terbiye ve kültür eksikliği de öyle..

Tam bir yıl evvel, 5 Kasım 2013. Sesinin desibeli okurken gelecek kulaklarınıza.

O gün 3 Kasım seçimlerinin hemen ertesinde, balkon konuşmasının cilalısı duyuluyor mecliste:

‘Bakın, müteaddit defalar kimsenin yaşam tarzına karışmadığımızı, karışmayacağımızı hep söylememize rağmen, birçok yerde işte yaşam tarzımız şöyle değiştirildi, böyle değiştirildi, böyle değiştiriliyor gibi ithamlarla da karşı karşıyayız’ deyip, devam ediyor.


‘Şimdi 11 yıldır biz Türkiye’yi yönetiyoruz. Bakın, 11 yıllık Türkiye yönetiminde de, dikkat edin, hep yine buna benzer arayışlar devam ediyor. 11 yıllık şu yönetimde AK Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti? Kimin yaşam tarzına karıştı? Sen ne için şöyle yaşıyorsun, niçin böyle yaşıyorsun, böyle bir durum mu söz konusu oldu? Kim hangi yaşam tarzından tard edildi? Kimse bunu söyleyebilir mi? ‘


Devam ediyor, geçmiş günlerden bahsederek:


‘Sevgili vatandaşlarım, biz değil miydik, yağ kuyruklarında bekleyenler biz değil miydik, tuz kuyruklarında bekleyenler biz değil miydik? Bunlar bu ülkede yaşanmadı mı? Yaşandı. Ama şu anda 20 yaşındaki genç bunları bilmiyor, onlar bu kuyrukları görmedi. Onlar sadece AK Parti iktidarını gördüler, zannettiler ki Türkiye hep böyleydi, hiçbir zaman böyle değildi.’


Doğru. Burada duralım. Türkiye hiçbir zaman ‘böyle’ değildi. Bu kadar azarlanmadı bir memleket. Bu kadar ruhu buz kesmedi. Bu kadar aralıksız canı yanmadı. Hiçbir zaman bu dozda şeytani halüsinasyonlar görmedi, bu kadar iki dizi bir maç arası uyuşmadı. Bu kadar şarlatanı, bu kadar şakşakçıyı, bu kadar değersiz tüccarı, bu kadar hayal kırıklığı kafilesini hiçbir zaman birarada görmemişti, bu iktidara nasip oldu.


Alzheimer'lı hanım yüzünden düşünüyorum bunları.. Belki de acaba alzheimer mı? Yerin altında (bugün 9. gün) 216 saattir 18 işçi çoktan ölüp gittiyse, insanın biraz başı öne eğilir ya, unutamamış olması, canının sıkkın olması lazımdı ya, bağırırken görüyoruz. Tam bir sene sonra, kimsenin hayatına karışmadık demişti ya, şimdi ‘Sigara içiyor, terbiyesiz herifler!’ diyor. Terbiyeyle belki de kederden yakılan bir sigaranın aynı potada erimeyeceğini bile bile! İnsan beyni işte, zihninde geriye ne atıyorsan, o çıkıyor birden bire.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir e hala yağ kuyruklarında beklemiyorlar mı? kendilerine yağ çekenlere yağ dağıtmıyorlar mı?
    CEVAPLA
  • Misafir doğru. burada duralım. türkiye hiçbir zaman ‘böyle değildi. bu kadar azarlanmadı bir memleket. bu kadar ruhu buz kesmedi. bu kadar aralıksız canı yanmadı. hiçbir zaman bu dozda şeytani halüsinasyonlar görmedi, bu kadar iki dizi bir maç arası uyuşmadı. bu kadar şarlatanı, bu kadar şakşakçıyı, bu kadar değersiz tüccarı, bu kadar hayal kırıklığı kafilesini hiçbir zaman birarada görmemişti, bu iktidara nasip oldu
    CEVAPLA
  • Misafir kutluyorum seni sevgili genç kalem. ayet diyor ki: biz bir ülkeyi / medeniyeti mahvetmek istediğimizde, onun servet ve nimetle şımarmış elebaşlarına emirler yöneltiriz de onlar, orada bozuk gidişler sergilerler. böylece o ülke aleyhine hüküm hak olur; biz de oranın altını üstüne getiririz.” (isra, 16)
    CEVAPLA
  • Misafir 18 yaşında bir genç kızım ve geleceğe dair tek bir umudum yok,aynı görüşlerini paylaşmadığım(akpyi sevmediğim,kadın-erkek eşitliğine inandığım,geziyi desteklediğim) için yalnızım. içimde bastıramadığım bir nefret var insanlara karşı.her şeyden çok öfkeliyim,daha iyi biri olma imkanımı aldılar benden. her şey geçecek belki gidecekler ama ben nasıl iyileşiceğim?
    CEVAPLA
  • Misafir Doğru. Burada duralım. Türkiye hiçbir zaman ‘böyle’ değildi. Bu kadar azarlanmadı bir memleket. Bu kadar ruhu buz kesmedi.
    CEVAPLA
  • Misafir zihninize ve elinize sağli.mukemmel bir yazi,tabii anliyana!
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.