Olsun be!
Bu yıl sadece kendimi değil, biraz başkalarını da sevmeyi deneyebilirim.
Kendimden, bedenimden dilediğim özürleri, hiç değilse içimden, başkalarından da dileyebilir, işe en yakın çevremden başlayabilirim.
Başkalarını biraz sevebilmek için, onları eleştirmekten vazgeçebilirim. Herkesi olduğu gibi kabul edebilirim. Bu kabul, eğer gerektiriyorsa, biraz mesafe alabilir, bazı kimseleri uzaktan sevmeye devam edebilirim.
Başkalarını sevmeye çalışırken bazı haklarımı saklı tutabilirim. Meselâ bana iyi gelmeyenden uzak durabilir, ama iyi gelene de çok yapışmayabilirim.
İnsanların iyi yanlarına odaklanmayı en azından deneyebilirim. Ne kadar kötü olsalar da iyi yanlarını yok saymayabilirim. Ama açıkça kötülerse de iyi yanlarında o kadar ısrar etmeyebilirim.
Biraz daha anlayışlı olabilirim. “Olsun” lâfını gönülden edip rahatlayabilirim. “Olsun be! Ne olacak!”
Her sözü, davranışı, eylemi, mimiği hiçbirini değilse sessizliği kişisel almayabilirim. Dünyanın bin bir türlü hali var. Ya o hallerden biri başına geldiyse gönül koyduğunun? Ya o halinin altında, hiç de senin düşündüğün gibi bir şeyler yoksa? Aman, varsa da vardır, kötü niyet, kibir neticede çıktığı kalbe aittir.
Bazılarını aptal bulmaktan vazgeçebilirim. Ya da bazen onlar kadar aptal olabildiğimi, herkesin de zaman zaman aptallaşabildiğini.
Bazen başkalarını sevememek, kendini fazla sevmekten ileri gelebiliyor. “Kendini sevmek” ile “kendini bir halt sanmak” arasındaki farkı anlamaya çalışabilirim. Bu farkı anlayabilmek için önce “bir halt olmadığımı” kabul edebilirim. Her yeni öğrendiğimle, bildiğimle daha akıllanmış, aydınlanmış, diğerlerini aydınlatacak kıvama gelmiş, parlamış, sivrilmiş hissetmekten, bu hissin getirdiği kendini beğenmişlikten vazgeçebilirim.
Sadece bana benzeyenlere değil, benzemeyenlere karşı da olumlu duygular geliştirebilirim. Bunun için etrafımda görmekten, etrafıma toplamaktan hoşlandıklarımla oluşturduğum, bana güvenli gelen alanın dışına çıkmayı deneyebilirim.
Bu yıl sadece bedenimi, kendimi değil, biraz başkalarını da sevmeyi deneyebilirim. Niye mi? Her gördüğümde benden bir parça bulunduğu için. Aslında nefret ettiğim her bir kişiye benzediğim için. Karşıma çıkan kim varsa aynam olduğu ve bakmayı bilirsem suretimi o aynada göreceğim için.
Düşünebildiklerim çok uzun boylu değil, ama hiç az da değil. Yarısını yapsam daha huzurlu bir hayat sürebilirim. Yapmazsam da artık kendim bilirim.
YORUMLAR