Ritüeller, hikayeler
Geçen hafta bir akşamüstü, Uzay’la birlikte salonumuzda oturuyoruz. Şehir ve ülke şartları sağolsun epey küçülttük hayatımızı. Hareket alanımızı daha doğrusu. Şikâyet edecek durumum yok, küçüldükçe büyüdük gibi oldu. Biz hiçbir yere gitmedikçe evimiz kalabalıklaştı mesela. Dışarıdaki yeşiller azalıp betona döndükçe benim evin bitki ahalisinin nüfusu arttı. Haberler karanlıklaştıkça evdeki mumların sayısı arttı. Her akşam güneş batımına yakın Uzay elindeki çakmakla tek tek dolaşıp boy boy mumları yaktı. Bu mum ritüelinin toplaşma, sakinleşme, uykuya hazırlanma kısmı var bizim için. Bir de okuma kısmı. Uzay artık kendi okuyor olsa da birlikte okumak büyük bir zevk benim için hâlâ.
Dünyayı değiştirebilecek öyküler
8 Mart günü elime geçen kitabın adını ve kapağını göstermedim Uzay’a, “Sana bugün değişik bir şey okumak istiyorum” dedim. Koltuğa yerleşti, dikti gözlerini bana ve dinlemeye başladı.
Bir sonraki öykü, eskrimci Beatrice Vio’yu anlatıyordu. Eskrim sporuna tutkuyla bağlı, 1997 İtalya doğumlu bu genç kadın kollarını ve ayaklarını kaybetmesine sebep olan bir hastalık geçirmiş, buna rağmen tutkusundan vazgeçmemiş ve bu haliyle birçok şampiyonluk kazanmıştı. Vio’nun hikâyesini gözyaşlarıyla okudum. Uzay sordu:
- “Kolu bacağı olmadan mı şampiyon olmuş, hani şu birbirine saplamadığın kılıcın sporunda mı?”
- “Evet oğlum.”
- “Anne, bu kitap hep kızları anlatıyor, neden?”
- “Çünkü uzun zamandır kızlara hep ne olacakları söylendi oğlum. Fakat bu söylemlerde vizyon, hayal gücü ve ilham eksikti. Şimdi bunun gibi kitaplarla kızlara ne isterlerse olabilecekleri de söylenmeye başladı. Ötekiler saçma da bulsa, imkânsız da dese, onaylamasa da, geleneğe ters de olsa kızlar canlarının istediğini olabilirler. Erkekler de...!”
Biraz daha okuduk. ‘Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley’i, Hintli dansçıymış gibi yapan Mata Hari’yi, Angela Merkel’in çocukluğunda örülen duvarı, Agatha Christie’nin yazma tutkusunu, yanardağ uzmanı bir başka kadını ve kraliyetten istifa eden İsveç kraliçesini...
Sadece kız çocukları için değil
Kitabın yazarları Francesca Cavallo ve Elena Favili girişte şunu söylüyor: “Bu kitap yüz binlerce insanın daha önce görmedikleri öyküleri fark etmesini sağlıyor. Hiç sahip olmadıklarını düşündükleri yeteneği aramaya başlıyorlar. Beklenmedik yerlerdeki potansiyeli ortaya çıkarmayı kolaylaştırıyor. Toplumun yarısından değil, tamamından yararlanmaya başladığımızda olanaklar sonsuzlaşır...” Türkçe baskısı HepKitap tarafından yapıldı.
YORUMLAR