Flora’da yeni hayatlar…

Selahattin’in birkaç yıldır dilinde: “Yeni insanlar gelsin, yeni canlarla tanışalım, eskileriyle üç aşağı beş yukarı tanıştık, biliştik; yeni enerjiler gelsin flora’ya.” O da fena büyücü değilmiş hani, son birkaç yıldır yeni insan patlaması yaşıyoruz maşallah, bu yıl ziyaretçilerimiz de gönüllülerimiz de çoğaldı, ben de “yeni” furyasına dahil oldum şükür, herşey yenileniyor, güncelleniyor.

Sümeyra bizi Seçil’den duyunca merak etmiş, Seçil de “Ben bir şey söylemeyeyim de sen git kendin gör, yaşa, bak bakalım nasıl bir yer” deyince 2016’nın kar soğuğu havalarında beni aradı, yer sordu; arkadaşlarıyla gelecekmiş. Yer var fakat hava çok soğuk, su borularının donduğunu, panellerin patladığını, sıcak suyumuzun tamir edilene kadar olamayacağını anlattım, belki daha rahat bir zamanda gelmek isteyebileceklerini söyledim ama nafile, vazgeçiremedim Sümeyra’yı, burada şu an birileri yaşayabiliyorlarsa onlar da yaşayabilirmiş, öyle fazla bir beklentileri de yokmuş zaten, geliyorlarmış.


Geldiler de. O kadar eğlendik, öyle güzel dostluklar kurduk ki o bir haftalık zamanda, şu yazımda (https://hthayat.haberturk.com/yazarlar/ayse-dirikman/1033452-oyunlarla-yasamak) anlatmıştım hatta hikâyenin bir kısmını, güleryüzü, heyecanı ve sıcacık kalbiyle hemen sevgili olduk Sümeyra ile de, o zamandan sonra birkaç kez daha yolunu düşürdü flora’ya.


Bu bahar nişanlandı Sümeyra ve bu kez nişanlısıyla geldi, çok sevdik Kemal’i de, evlendikten sonra yine geldiler, düşünmüş taşınmışlar, flora’yı destekleme kararı vermiş gençler, bir süre daha Ankara’da yaşayacak ve çalışacaklar, sonra da yanımıza gelecekler, onlar da flora’da yaşayacaklar, bu süre boyunca da flora’daki yaşamı ellerinden geldiğince desteklemeye niyet etmişler. Buradaki yaşamın kolaylaşması için öncelikli olarak neye ihtiyacımız varsa ona yönlendirilmek üzere bize para armağanı verdiler. Sümeyra Ankara’da alternatif temizlik atölyeleri yapıyor bir zamandır, flora’ya destek amaçlı ürettiği doğal diş macunları şu an çardağın altındaki masada duruyor, gelen konuklar birer ikişer alıp armağanlarını bereket çanağına bırakıyorlar.


Hatırlarsanız, su sistemini de iyileştirmeye niyetlenmiştik baharda, yöreden yeterince sipariş olmadığı için su boruları fabrikadan çıkış yapamadı bile, buna rağmen Işık’tan sonra Ayışığı ve Baran’ın da adanmışlığı, gece gündüz düzenli sulamaları ve bakımları sayesinde yazın bahçenin keyfi yerindeydi. Eylem ve Birkan’ın ektiği, Antalya Gıda Topluluğu’nun ve arkadaşların diktiği sebzeler de bol bereket büyüdüler.


Sonbaharın gelişiyle birlikte su ihtiyacı azalıp yerini elektrik ihtiyacına bırakıyor. 2012’den beri güneş panelleriyle elektriğimiz oluyor, öncelikli olarak buzdolaplarını, bilgisayarı, ara sıra elektrik süpürgesini ve mikseri çalıştırıyoruz. Sistem çamaşır makinemize yetmediği için yıllardır eş-dost evinde yıkadığımız çamaşırları son yıllarda Kemer’deki bi çamaşırhaneye taşıyoruz. Akülerin baştan beri yetersizliği nedeniyle hiçbir zaman 24 saat buzdolabı çalıştıramamıştık zaten, güneşin durumuna göre belli bir saatte kapatıyoruz. Akülerin ömrü kısaldıkça buzdolaplarının çalışmadan durduğu süre de çoğalıyor. İstişare ile o parayı elektrik sistemini iyileştirmede kullanmaya karar verdik, Şule Seda’nın eşi Asım bu konularda yetkinmiş, onun rehberliğinde hareket edeceğiz.


Heyecanlı günler! Bahçede inşaat var, malzemeler ve keresteler geldi, Özkan Usta’nın rehberliğinde, Kemal ve Çağım’ın yardımıyla Sümeyra ve Kemal’in ev yapımı başladı. Kemal Ankara’ya dönüyor bu akşam ve şimdi hem inşaatta hem de bahçede başka yardımlara da ihtiyacımız var. Yemek yapmaya, ahşap evin inşasına, bahçede budama ve bakıma, üretime yardıma gelmek isteyenler olursa buyursun, sonbaharın en güzel günleri…

Bitkilere bakıyorum da, onlar da bir arada yaşamayı seviyorlar, bitki öbeklerine bakıyorum, öbeğin içindekiler her zaman daha gürbüz oluyorlar, dış çeperde kalanlar her zaman susuzluğu ilk fark edenler oluyor, bir arada duranlar yapraklarıyla toprağı gölgeleyip nemi içeride tutuyorlar, büyüyene kadar birbirlerini destekliyorlar. Çağım’la Didem’in sessizlik inzivasında onlar içe dönüp susarken biz de sakinleşiyoruz. Ortak enerji, yaratıcılığa dönüşüyor, masalarımızın üzeri doluyor boşalıyor, kahvaltı bitince incik boncuk, dal, kozalak, yaprak, horoz tüyü, tohumlar ipler geliyor masaya ve herkes birbirinden öğreniyor, bir aradayken yaratıcılık da çiçek açıyor, ne güzel şeyler çıkıyor ortaya.


Mevsimler değişirken biz de birlikte değişiyoruz, yeniyi selamlarken eskiye teşekkür edip vedalaşıyoruz. Onca emeğin ve yorgunluğun üzerine ilaç gibi geliyor tüm bu hareketlilik. Harekette bereket var.

Sümeyra ve Kemal’i bu cesur kararlarından dolayı kutluyorum, yeni hayatları hayırlı olsun, ev bitince de kutlama yapacağız, bizden haberleri takipte olunuz efenim.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.