Sarmaşık…

Bahçede hareket var!


Selahattin bana bakayım derken iyileşti, kendini bahçeye verdi, her gün ya tek başına ya da gönüllülerimizin, arkadaşlarımızın yardımıyla bahçede neredeyse tam zamanlı çalışıyor, toprağına kavuşturduğu her saksılı-torbalı bitkiyle mutlu olup sanki onlarla nefes alıyor. Bahçe de onun bu armağanını kabul ediyor, her diktiği yerden taze bir yaprak yeşertip selamlıyor onu. Her gün bahçeden yeni bir haber var, suyu tutmaları için hazneleri genişletilip yamaç olan yerlere toprak eklenerek düzeltiliyor. Canlar dostlar her zor anımızda yardımımıza koştular, koşuyorlar, destekleri sayesinde bahçede bu günleri de gördük şükürler olsun, güzel bir yolun taşlarını birlikte döşüyoruz güle oynaya…


Selahattin’in enerjisine şaşıp duruyorum, maşallah, nereden buluyor diye. Enerji veriyor bahçede çalışmak, coşku duyuyormuş işini yaparken, bitkileri diktikçe huzur duyuyormuş, bu veriş-alış sonucu kutsal bir döngüde ikisi de iyileşiyor, gelişiyorlar birlikte. Hızını alamayıp geceleri bile ağaç dallarını buduyor, hava almalı bitki, gece daha göze batıyormuş fazla dallar, kocaman kurbağamız Dodo’yu görmüş demin, çok mutlu olmuş, bu bahçeye geldiğimizden beri, on yıldır birlikte yaşıyoruz onunla ne de olsa, Dodo’ya kocaman bir gölet yapacakmış, ah hadi inşallah, o zaman Gümüşlük Akademisi’nden getirdiğim su sümbüllerini de dikeriz gölete, ohh onlar da mutlu olurlar…


Sandal ağacı diye bir ağaç yaşıyor buralarda ama o hani tütsüsü yapılandan değil, gövdesi kırmızı ve ipek gibi dokunuşu, minik kırmızı meyveleri oluyor, yeniyor da tatlı tatlı, çilek gibi, zaten onun için İngilizcede Çilek ağacı diye anılıyor, kaç kez denediysek de tutmadı, kendiliğinden büyüyecek illa ki belli dedik, oluruna bıraktık… Arbutus andrachne… Geçen gün Baki çadırını kurduğu keçiboynuzunun etrafını düzenlerken Selahattin kuru otların arasında minik fidanlar görmüş, aman demiş Baki’ye burada duralım, sandal ağacına benzetmiş sıra sıra güzelleri, heyecanla haber verdi, gittim baktım, beşi bir yerde nasıl da büyümüşler şaştım, hiç sandal ağacı yok ki etrafta, kuşların marifeti olabilir dedik. Yaşasın! Kendi geldi, hoş geldi, safalar getirdi bahçeye sandallar…


****


Üniversitemin eski taş binalarından “Saatli Bina” diye andığımız biri vardı ki üzerine sarılan güzelim sarmaşıklarla benim için o hep “Sarmaşıklı Bina” idi. Sonbaharda kızaran yapraklarına hayran hayran bakardım sarmaşığın, aşk yaşıyorlardı binanın duvarıyla, bir sonbahar minnoş kalpli yapraklarından bir dal alıp defterimin arasında kurutmuştum, kalp ya işim gücüm, her yerde bir kalp bulacağım illa… O her yerde yaygın Amerikan Sarmaşığı-Virginia Creeper-Parthenocissus quinquefolia olan değil de akrabası üç yapraklı Amerikan Sarmaşığı denilen Boston Ivy-Parthenocissus tricuspidata olanından. Minik yapraklarının sonbahar hali böyle bir şey, kuruttuğum dala çok benziyor:





Sonra bir gün saatli binanın sarmaşıklarını yoldular, kalbimin bir parçası gitti, içim sızladı, içimden hep “Allahım inşallah bir gün şu sarmaşıktan getirip dikeyim de sarsın yine binayı” diye dualar ettiğimi hatırlıyorum. Sarmaşıklara o zaman vurulmuşum meğer.


Çıralı’ya taşındığımız zaman bir de baktım ki bizim gibi İstanbul’dan göçmüş arkadaşlarımızın evinin duvarına o sarmaşıktan sarılmış! Hemen bir dal aldık, bir fide torbasına dikiverdik. Bizim minik sarmaşık fidanı ne kokar ne bulaşır şeklinde yaşadı o torbacıkta. Her yıl gözünün içine baktım, tam bir iki dal büyütüyor, bir iki dal da kurutuyor mübarek! Sonunda o torbacık flora’nın bahçesine geldi, açık hava banyomuzun arka duvarına dualarla diktim, orası tam da deponun taşma noktasına denk geliyor, sulanır hem bol bol dedim. Yine git gel bakıyorum tabii, ama bizim arkadaş tuvalet çukuru için kazılmış toprak yığınının yamacında dikili olduğundan mıdır bilmem, su tepesinden akıp gitti, çok fazla su alamadı topraktan, aynı minval üzere yaşayıp durdu, azıcık büyüdü ama öyle belirgin bir gelişme gösteremedi çocuk. Ta ki biz bahçeye ziyaretçilerimiz ve kamp kuracak arkadaşlarımız için iki yeni duş-tuvalet daha ekleyene kadar.


Yeni tuvaletler yapılırken o toprak yığını düzlendi, bizim sarmaşık su tutar oldu, her yıl biraz daha büyüdü, hayranı Ayşe’den bol iltifat aldı, sarılmaya can atan kollarını uygun yerlere yönlendirdim, geçen yıl bir duvarı sarıp ikinci duvara da sarılmaya başladı vee bu yıl!!!.. Tepemizden dallar sallanıyor, banyo başka bir çehreye büründü, içine girebilmek için aşağı salınmış zarif dallarını aşmam, bornozumu asmak için yapraklarını aralamam gerekiyor artık. Ah saatli bina seni ne çok anıyorum, benim sevdiğime sarılmayı özlediğim gibi sen de özlüyor musun sevgilini? Söz seni aşkına kavuşturacağım bir gün! Yakın olsun inşallah…





Azimle tohumlar çimleniyor; sabırla, emekle büyüyor bitkiler; toprağa sokuşturulmuş dallar, itinayla kesilmiş çelikler gelişiyor; ağaçlar tohum bağlıyor, meyve tutuyorlar; gölgelerinde serinleyebiliyoruz artık, sevdiklerimizin adına büyüyorlar, bilge Keçiboynuzu rahmetli Viktor mesela, Akasya Seda, Jakaranda Filiz, Leylak Begüm, Dişbudak Emre, Hatmi de Burcu, öte dünyaya ışık olup göçmüş atalarımız için de bir çınar dikmeye niyet ettik bu kış Berna ve Esra ile… Bahçe geçen yılki susuzluktan sonra bu yıl coştu, adeta teşekkür ediyor, bu yıl da su az oysa, belli ki aşkla besleniyor.


Bazen bir dokunur ya da dokunulursun ve sonrası gelir ya, işte hepimize aşkın sihirli değneği değsin, aşk olalım, aşık olalım da, sarmaşıklar gibi aşkla sarılalım birbirimize, her şey büyür, her şey gelişir, yer gök aşk olur da sonsuza karışırız yüreklerde büyüyen, sonra toprağına kavuşan sarmaşıklar gibi…


Bizim sarmaşık çiçeklendi bu yıl… Daha sandallar büyüyüp çiçek açacak, bala benzeyecek beyaz çiçeklerinin kokusu ve kim bilir kaç yıl sonra kırmızı meyvelerinden kimler yiyecek?


Aşkımız çiçek açacak, yakındır…


Harekette bereket var!

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Kalemin toprak ve bitki ve çiçek açıyor gibi.Seviliyorsunuz
    CEVAPLA
  • Misafir teşekkür ederim :)
    CEVAPLA
  • Misafir Sabah sabah �çime huzur doldurdun Ayşe kardeşim sana teşekkür ederim Tam da birbirimize sarılmamız gereken bugünlerde Yazdığım Bu yazı çok yerinde seni kıskanmadım desem yalan söylerim teşekkür ederim umut dolu sözlerin için
    CEVAPLA
  • Misafir niyet et ve başla bir yerden bence, gerisi geliyor, kesin bilgi :) teşekkürler...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.