Şehir bahçesinde…

İstanbul’dayım. Devinen milyonların arasında ben de deviniyorum. Anne-baba-kardeş-arkadaş ziyaretlerinden etkinlik davetlerine, dolanıp duruyorum. Şehir ve ben öyle bir hareketin içindeyiz ki, başım dönüyor bu danstan.


Çok şey yapmak istiyorum, istediklerimi yapmak için şehirde aylar yetmez. Sonsuz bir deryaya dalmış gibiyim. O kadar ‘çok güzel etkinlik ‘ var ki, ben hangi birine gideyim? Kendimden beş kopya yapmam gerek, her birine ayrı katılırım her gün, ne şahane olur.


Şehirdeyken şehrin nimetlerinden faydalanmak, etrafı saran bilgi, öğreti, paylaşım, çember, toplaşma selinden ıslanmak ne güzel! Bu benim için bir çeşit beslenmek. Şehrin armağanlarını aşkla kabul ediyorum.




Gezdiğim yerlerde sürprizler görüyorum yol kenarlarında, Çıralı’da kaya oyuklarında büyüyen güzelim Cymbalaria muralis bitkisini Beşiktaş’taki duvarların boşluklarından salkım saçak akarken görmek ne güzel! Kabataş’taki çınarın dibinde geniş yapraklı sinirliotla selamlaşmak ne hoş!


Doğada bir bitkiyle yakınlaştığımızda bahçemizde çoğalmaya başladığını çok deneyimledik. Güzellikler her yerde. Biz onları kalbimizde tuttukça yaşamaya ve ilgimizi onlara odakladıkça da çoğalmaya devam edecekler.




Şehirde yaşayan arkadaşlarım… Etrafınızda ulaşabileceğiniz yakınlıkta pek çok doğa parçası var. Biraz nefeslenmek, şarj olmak için gidebileceğiniz yerler mevcut. Konfor alanınızı bırakmaya razı gelin, yapacak kimbilir ne çok şey bulacaksınız şehirde. Tüm o keşmekeşin içinden çıkıp kurtulmanız an meselesi… Bir karara bakar sokağa çıkmak. Her fırsatta atın kendinizi sokaklara. Sokaklarda ne hazineler saklı.


Benim için söylemesi kolay, sonunda ormana geri dönecek olmamın verdiği rahatlıkla dolaşıyorum sokaklarda. Şikayetim yok, keyfini çıkartıyorum. Sözlerim şehirden bıktığını söyleyenlere…


Şehrin armağanlarını minnetle kabul etmenizi dilerim. Sünger gibi içe çektiklerinizi bir gün doğada yaşamaya başladığınızda yeryüzüne hizmet olarak geri vereceksinizdir zaten. Elden başka türlüsü gelmez, armağan alan armağan vermek ister.


Doğadan aldıklarımı şehre getirdim, şimdi şehirden aldıklarımı doğaya taşıyacağım.


Şehrin armağanlarıyla doldu eteklerim, biraz daha buradayım. Kargalarla konuşmaya, köpişlere laf atmaya devam.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.