Armağan öyküler
Hayata bir armağan ver.
Bak o zaman hayat sana kucağında ne armağanlarla geliyor.
İnanamayacaksın!
İnan.
İnan bana, sözlerim gerçek.
Ben yaşadım. Her anına şahidim.
O kadar canlı ki hafızamda, sorsan cümle cümle anlatırım. Sayfalar dar gelir.
Hayata bir dokundum ve o bana öyle bir ‘’geri döndü’’ ki!
Öyle bir şaşırttı ki beni.
Kucağında güllerle seni karşılayan sevgili misali, öyle mutlu etti ki.
İçimi doldurdu, yüreğimi kabarttı. Ağlattı beni ekran karşısında mutluluktan.
Şükrettirdi defalarca dostların varlığına, hiç tanımadığım ama bildiğim büyük aileme.
Tanımadan aşık olduk birbirimize; ekranlarda kalpler uçuştu.
Hop oturduk hop kalktık masa başlarına. Heyecanla anlattık çevremizdekilere yaşadıklarımızı.
Birbirimize anlattığımız ‘’armağan’’ öykülerinin kendileri birer armağan oldu da, bambaşka dünyalara açtılar kapıları. O kapılardan geçtik elele, gönül gönüle.
Bu gönüller, bu pırpır yürekler açıldı da açıldı; içlerine dünyalar sığdı. Onca insan, bince can, milyonca evren de gelse sığardı. Uzayda öyle bir zaman ve mekandı ki o yer, her bir canla büyüyor, genişliyordu. Hem de yükseliyordu.
Yüklerinden arınınca, onlardan kurtulunca yükselen balondaymışız gibi birbirimizin omuzlarındakini hafiflettik; o yükleri bir bir balondan aşağı atarak. Sanki öyle bir yüke omuz verdik ki, hem yükü hafiflettik hem de kendimizi.
Çok şifalandık.
İnan bana.
Ben şahidim.
Ve benle birlikte daha pek çok insan.
Bir de bilge keçiboynuzu ağacı.
Upuzun dalları yerlere kadar inmiş, anne şefkatiyle sarmalamıştı da beni; ulu gövdesine sarıldığımda kulağıma ‘’ sakin ol, artık şaşırma’’ demişti.
Artık bildik, tanıdık bir şey ‘’mucize’’!
Şaşırmıyorum mucizelere; her seferinde öykülerimi paylaşıyorum sadece.
Yaşadım!
Ondandır bunca heyecanım.
Bu benim en heyecanlı öyküm ve sana armağanım olsun ey gönül dostu.
Kabul buyur.
Bana da birisi sormuştu bu soruyu; bu vesileyle ben de sana sormuş olayım:
‘’Senin armağanların neler bu hayata?’’
Şu an vereceğin yanıtı yakında yaşıyor olabilirsin.
Benden söylemesi: Söylediklerini yaşarsın. Bir bakarsın o kalbine düşen armağanları hiç de aklına gelmeyecek biçimlerde vermişsin.
Olur mu olur.
Oldu. Ben yaşadım!
Her şey bir tek hareketle başladı.
Dedim ya...
İşte hayata verdiğin o armağanlar da senin mucizelerin olacak.
Göreceksin!
İster inan ister inanma...
Denemesi bedava!
Sonra da yaşadıklarını yaz bize olur mu?
YORUMLAR