Para perileri olmak için yola çıkıyoruz

Her şey küçük bir kız çocuğu iken yakın bir arkadaşımın babasının iflasına ve bu iflasların sonuçlarını yaşamalarına şahit olmakla başladı. Para kaygısı tohumları daha o yıllardan yüreğime ekilmişti.


Arkadaşımın yaşadıkları bende derin izler bıraktı. Çocuksunuz ve istekleriniz sonsuz. Her gördüğünüzü canınız çekiyor, televizyonda gördüğünüz tatil yerlerine gitmek istiyorsunuz. Anne ve babanızdan bu istekleriniz geri dönüyor çünkü bütçe kısıtlı! Tabi o yıllarda göz hizamıza eğilip açıklama yapan bir ebeveyn modeli türememişti. Kot pantolon isteyen arkadaşıma babası “Balıklar kavağa çıkınca alırız” demişti ve arkadaşım, aylarca herkese “Balıklar ne zaman kavağa çıkıyor?” diye sormuştu. Okul gezisine gitmek istediğinde ise o olmayan PARA nedeniyle gidemediği için çocuk kalbiyle “Babaannem kalp krizi geçirdi” yalanını söylediğini hatırlıyorum.


Para mevzusu ne evde ne okulda konuşulan bir konu olmadığı için yaşadığım duyguları sanki sadece ben yaşıyormuşum gibi hissederdim. Çocuk dünyamda ise hayaller kurar; "holding kuracağım" diye etrafta dolaşırdım. Tek yapabildiğim okul derslerinde başarılı olmak ve sınav kazanabilmekti. Para kaygısı benim çalışma motivasyonum ve itici gücüm olmuştu.


Yıllar geçti ve ben büyüdüm.


Büyüme yolculuğumda o günlerden cebimde kalan para kaygısı hep benimle. Yıllarca bu duygudan rahatsız olsam da artık onunla iyi bir arkadaş olmayı öğrendim. Maalesef yaşadığımız ülke gündemimizden çocukluktan başlayıp yaşlılığa kadar hiçbir zaman para mevzusunu ortadan kaldırmamıza fırsat vermiyor. Çünkü ne bugün ne de yarın için güvende hissedemiyoruz.


Özellikle son 5 yılda ekonomide yaşanılanlar herkesin kafasını karıştırdı. Ekonomi bilimiyle ilgili sadece uzmanların bildiği birçok terim günlük hayatımıza girip evlerimizde konuşulmaya başlandı. Komşu ve arkadaş sohbetlerinde hayat pahalılığından dert yanılıyor, çocuklar okul kantini fiyatlarından mustarip, kiracı-ev sahibi sorunları, 'emeklilerin maaş yetmiyor' isyanları, maaşlı çalışanların her geçen ay satın alım gücünün düşmesi, bazı insanların lüks içinde yaşarken çoğunluk grubun temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanması, sınırsız istek ve arzularımız varken kaynaklarımızın sınırlı olması, o kaynakların değerini korumaya yönelik çabalarımız, gelecek için endişelerimiz hepimizi çok yordu.


“Hayat doğum ile ölüm arasında oyalanmakmış” diye bir cümle fısıldanmıştı kulağıma. Bu durumda nasıl oyalandığımız ne kadar önemli hale geliyor. Oyalanırken sağlığımızın yanında paraya ihtiyacımız var. Fırtınanın içinden geçerken güvenli bir şekilde gemiyi limana yanaştırmaksa hedefimiz; finansal okuryazarlık öğrenmeden, bu becerimizi geliştirmeden sadece şikâyet ederek, dertlenerek ya da sadece günü yaşayarak bir hayat sürmek kendi etrafında dönen bir sandala benzeyecektir.


“Finans sadece uzmanların işi, ben finans bilsem hayatta ne işime yarar?” diyenlerdenseniz; ekonomik kararlar verirken akılcı ve mantıklı kararlar vermek yerine duygularınızla hareket etme eğiliminiz daha fazla olacaktır. Bu şekilde alınan kararların neticesinde; hem zaman kaybı hem de parasal kayıplar çoğalacaktır.


Parasal konularda verdiğimiz yanlış kararlar nedeniyle hayatımız bir anda alt üst olabiliyor. Parasal olarak büyük kayıplar insanları intiharlara sürükleyip ailelerin huzurunu bozarak boşanmaya kadar götürebiliyor.


Neyin ihtiyaç, neyin istek olduğunun ayırdına varamazsak gereksiz yere para harcayıp ihtiyacımız olmayan şeyleri satın alabiliriz. Duygusal boşluk hissini bastırmak, olumsuz duyguların rahatlatılması gibi nedenlerle ihtiyaç dışı ve bütçeyi zorlayan harcamalar yapılabilir. Finansal bilgi eksikliğinden kaynaklı kötü niyetli insanlar bizi dolandırabilir. Son yıllarda internet ilanlarıyla veya telefonla ulaştıkları vatandaşlara özellikle “forex” piyasasından yüksek kazanç sağlama vaadinde bulunan dolandırıcılar, birçok insanın mağduriyetine yol açabiliyor. “Kolay kolay kandırılmam, nasıl olsa benim başıma gelmez” diye düşünmeyin. “Instagram üzerinden satış” adı altında size ürün sunan bazı dolandırıcılar, hesaplarına para ödemesi aldıktan sonra parayı kripto piyasasına aktararak hem paranın izini kaybettiriyorlar hem de ürün gelmeyince uyanan kişileri maddi ve manevi zarara uğratıp bu kişilerin güvenlerini zedeliyorlar.


Finans konusundaki eksik bilgiler yıllarca biriktirdiğimiz tasarrufları kaybettirebilir, yaşadığımız deneyimlerden etkilenerek piyasanın değişen koşullarına ayak uydurmamak büyük bir pişmanlık yaşatabilir. 2019’da sadece birikimlerini mevduat olarak değerlendiren Ayşe Teyze’nin 1 milyon TL’si vardı ve o zaman bu miktarlara 2 ya da 3 tane ev satın alınabiliyordu. Ayşe Teyze daha önce bir ev alımında inşaat firmasının teslimini yapmaması ve aynı evi birçok kişiye satması nedeniyle kendi kendine söz vermiş ve “bir daha asla ev almam” demiş. 2022 yılında Ayşe Teyze’nin mevduatta değerlendirilen parası 1 milyon 350 bin TL olmuş ancak piyasadaki değişiklikler sebebiyle o dönem bu fiyata bir ev alınamaz hale gelinmişti. Ayşe Teyze’nin finansal okuryazarlık becerisi gelişmiş olsaydı; piyasadaki değişiklikleri öngörüp parasını mevduatta tutmaz, başka yatırımlara aktarabilirdi.


“Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret.” sözünün anlamı şudur ki birine bir şeyi hazır olarak vermek yerine o şeyin nasıl yapıldığını öğretmek daha faydalıdır. Bu yüzden finansal okuryazarlık yalnızca uzmanların değil herkesin sahip olması gereken bir yetenektir. Çünkü hepimizin hayalleri var ve bu hayallere finansal hedefler koyarak ulaşabiliriz. Finansal okuryazarlığı gelişen toplumlar tasarruf sahibi olup dışa bağımlılıkları azalır. Hem birey olarak hem de dahil olduğumuz toplumun gelişimi için parayı yönetmeyi öğrenmek zorundayız. Günümüz emeklilerinin yaşadıklarını görünce, sosyal emeklilik sistemlerinin yetersiz kalmaları bizlerin geleceğe yönelik parasal önlemler almamız gerektiğini gösteriyor.


Finansal refaha ulaşmak için çalışmanın yanında tasarruf ve yatırım konularında disiplinli ve sabırlı olmak zorundayız. Peki, nereden başlayacağız?


1) Bütçe yap

2) Tasarruf yap

3) Tasarrufları yatırıma dönüştür.

4) Sabırlı ol!


Nasıl ilerleyeceğimizle ilgili olarak yazılarımla size yol göstereceğim.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.