Hayatın provası yok
Hayat, bize sunulmuş en büyük armağanlardan biri. Ancak çoğumuz, sürekli geleceği planlayarak, daha fazlasına ulaşmaya çalışarak veya geçmişin pişmanlıklarında kaybolarak bugünü kaçırıyoruz. Tam şu an keyif alacağız karar verdik, hop kendisiyle hep meşgul eden bir memleket karşımızda.
Çinli filozof Lin Yutang’ın söylediği gibi, “Yaşayacak fazla yılın kalmadı ve ayrıldığında yanına hiçbir şey götüremeyeceksin.” Bu söz, bize anı yaşamanın ve sahip olduklarımızın değerini bilmenin önemini hatırlatıyor. Bugün edindiğimiz özgürlükleri zamanında bedel ödeyen ve mücadele eden insanlara borçluyuz. Öyleyse neden kazandıklarımızı değerlendirmiyor, hayatın keyfini çıkarmıyoruz?
Çünkü keyfini çıkarmayı unutturdular.
Dostoyevski der ki “Şimdi tüm dürüst insanlar çıldırmış durumda. Yalnızca, vasat ve yeteneksizler yaşamdan keyif alıyor.” Bu hayat yolculuğumuzda bizim yerimiz neresi? Bilinç seviyesi ve farkındalık arttıkça, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların , biat edenlerin daha çok olduğu bir toplumda keyfinizde az olur, mutlu olmak rüyalarda kalmıştır.
Çoğumuz hayatı sürekli bir yarış gibi görüyoruz. Daha iyi bir iş, daha yüksek bir maaş, daha büyük bir ev, daha başarılı çocuklar. Bunlarla oyalanıyoruz. Enflasyonist dönem ise hayallerimizle bizim aramıza çok büyük bir mesafe koydu. Arzuladıklarımıza ulaşmayı bırakın, kalite azalıp fiyat belirlemelerde ahlaksızlık en büyük sorun olarak karşımıza çıktı. Bireysel olarak kontrol alanımızda bu toksikliği yok edecek gücümüz yok. Bu durumu kabul edelim. Bu yüzden sağlığımızı feda edecek kadar dertlenip kendimize zulmetmeyelim. Çünkü ne kadar çok kazanırsak kazanalım haksız kazanç elde etme yollarını düstur edinenler çoğaldıkça hep eksik kalacağız.
Zenginlik veya başarı uğruna sağlığımızı kaybettiğimizde, geriye sadece pişmanlık kalıyor. Sağlığımızı korumak, bizi mutlu eden şeylere zaman ayırmak ve sevdiklerimizle anılar biriktirmek, gerçek refahın anahtarıdır. Kapitalist sistem ise, hayatlarımızda boşluk bırakmıyor. Çünkü o boşluklarda düşünüp sorgularsak sistem zarar görecek. Bu çarkın devam etmesi için anlamsızlık içinde koşturup acı veren duygulara katlanabilmek için tüketmek gerekiyor. Tüketmekten için de para. Düşünen, sorgulayan insan; kurulan çark sistemine zarar verecek diye istenmiyor ve toplum cahil bırakılıp kolayca yönetilebiliyor.
Başka bir hassas noktamıza gelelim. Birçok ebeveyn, çocukları için en iyisini ister ve onların geleceği için kaygılanır. Ancak, çocuklar kendi yollarını bulacak, kendi hatalarını yapacak ve kendi hayatlarını inşa edeceklerdir. Onları başkalarıyla kıyaslamak, üzerlerinde gereksiz bir baskı yaratıyor. Onlara kazandırılabilecek en büyük miras; mutluluk, sağlık ve kaliteli bir yaşam için gerekli değerlerdir. Biz ise kendi kaygılarımızı yönetmek yerine onlara mal mülk bırakacağız stresine giriyoruz. Para hayattaki en önemli şey değildir ancak en önemli şeylere etkisi büyüktür. Bu gerçeği gözardı etmeden olanı olduğu gibi kabul edip çocuklarımıza daha sakin ve mutlu ebeveynler olmak için çalışmalıyız.
İnternetin gelişimiyle başka hayatları görüyoruz. Bu durum başka bir mutsuzluk kaynağı yaratıyor. Hayatı sürekli başkalarıyla kıyaslamak, gereksiz stres yaratıyor. Başkalarının hayatlarıyla değil, kendi mutluluğumuz ve huzurumuzla ilgilenmeliyiz. Maddi varlıklar, statü veya sosyal övgüler geçicidir; ancak mutlu bir ruh hali, uzun vadede sağlığı ve huzuru getiriyor. Ama bir yerlerde başkaları daha zenginlik içinde yaşarken ve utanma olmadan gözümüze gözümüze sokarken insanın bir tarafı isyan etmek ister. Bir toplumda gelir adaletsizliği arttıkça öfke artar, şiddet artar. Şükürde bir yere kadar teselli sunar.
Hayatın zorlukları karşısında değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabul etmeyi öğrenmek kendimize yapacağımız en büyük yatırımdır. Sürekli kaygılanmak sağlığımızı bozabilir.
Ne kadar paran olursa olsun, en büyük servetin sağlığın ve sevdiklerinle geçirdiğin zamandır. İyi bir ruh hali, birçok hastalığın iyileşmesini sağlıyor. Sağlıklı bir yaşam sürmek için:
Düzenli egzersiz yap,
Dengeli ve doğal beslen,
Ruhunu besleyecek aktivitelerle ilgilen,
Çevrendeki iyiliği ve güzellikleri takdir etmeyi öğren. Bu tavsiyeler bir kulağımızdan girip diğerinden çıkıyor. Ancak sağlığımızı kaybedip tekrar kazanmak istediğimizde önümüze reçete olarak çıkıyor.
Hayati öneme sahip bu tavsiyeler; seferberlikle neden uygulanmıyor? Çünkü herkese faydası olanlara kafa yormak yerine başka şeylere kafa yormayı tercih ediyoruz.
Aile ve dostların, hayatının en değerli parçalarıdır. Onlarla geçirdiğin zamanlar, seni gerçek mutluluğa yaklaştıran anılar olarak kalıyor. Ama kimsenin kimseye tahammülü kalmadığı dönemlerden geçiyoruz. İhtiyacımız olan şefkati ve anlayışı ilişkilerimizden alamayınca içimiz buz tutup sertleşiyoruz. Bunun farkına var, insanın temel besini sevgidir. İçindeki o boşluğunun dışardan dolmayacağını anla ve kendini sev.
Ve en önemlisi, kendini olduğu gibi kabul edebiliyor musun? Görünüşler zamanla silinir, mükemmel insan diye bir şey yoktur. Seni gerçekten seven, olduğun gibi takdir eden insanları bulmaya çalış. Eğer bulamazsan, yalnızlığını sevmeyi öğren, çünkü seçilmiş yalnızlık kötü bir arkadaşlıktan iyidir.
Ne demiş Ahmet Hamdi Tanpınar;
Cahilsin, okur öğrenirsin.
Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi var. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Bir nehirdeki suya asla iki kez dokunamazsın. Zaman ve fırsatlar geri gelmez. Bugün ertelediğin şeyler, yarın için belki de hiç mümkün olmayacaktır. Dünya keşfetmek için var; onun güzelliklerini görmekten, anın tadını çıkarmaktan çekinme. Anın tadını çıkartırken gün gelip birileri haksızca ekmeğini almaya çalışabilir, buna cüret edebilir. Geçmiş tarihe baktığımızda birlik olmadan iyiliğin kazandığı görülmemiştir. Umarım sana yapılan haksızlığın bedelini başkalarının ekmeğiyle oynayarak ödetmemen gerektiğini idrak edersin. İdrak edemediysen boşa yaşamışsındır.
Sağlık ve mutluluk daima seninle olsun; çünkü bize kendiyle barışık, sevginin, dayanışmanın gücüne inanan insanlar gerek. Hayat ancak böyle insanlarla çevrili olunca güzelleşiyor.
Kazandığın paranın bir kısmını böyle bir insan olmak için harca, kendine yaptığın en büyük yatırım bu olacaktır.
Çünkü hayatın başka provası yoktur.
YORUMLAR