Siz hiç ölümü misafir ettiniz mi?

Usul usul yaklaşan ayak seslerini duyup, kapınızı sonuna kadar açtınız mı?

'Vakit geldi demek, elden gelen bir şey de yok madem' deyip,

Karşınıza alıp onunla sohbet ettiniz mi?

O yanıt vermese de siz konuşmaya devam ettiniz mi?

Ben ettim.

.

Siz hiç ölümün yamacında durdunuz mu?

Siz hiç ölümün elinden tuttunuz mu?

Siz hiç ölümün alnından öptünüz mü?

Ben öptüm.


.

Peki siz hiç sarıldınız mı ölüme?

Ben sarıldım.

Sakallarını okşadınız mı ölümün?

Ben okşadım.


Ona baba dediniz mi?

Ben dedim.


.

Peki ya yolundan çekilmeyi bildiniz mi ölümün?

Doğum gibi seveceğim seni de dediniz mi hiç ölüme?

Ben dedim.


.

Gelişine de gidişine de bizzat şahit olup,

Hem misafir, hem yolcu ettiniz mi?

Ben ettim.

.

Veda etmeden hemen önce akan gözyaşını sildiniz mi ölümün?

Ben sildim.


.

Battaniyesini kokladınız mı peki?

Yatağında yattınız mı?

Ben yattım


.

Korktunuz mu peki ölümden?

Korkuyor musunuz ya da?

Bilinmezlik hep korkutur mu sizi?

Ben korkmadım.

.



Korkunun olduğu yerde sevgiye yer kalmaz diyorlar

Doğruluğunu bir defa daha tasdik ettiniz mi?

Ve yine sevmeyi seçtiniz mi?

Ben seçtim.

.

Biliyor musunuz sevilebilirmiş meğer ölüm,

Korkmadan, sadece sevilebilirmiş

Ben sevdim.


.

Ona yakıştırılmış tüm sıfatları unutup,

Boş bir zihin, açık bir kalp, şefkatli bir ruhla sevdim onu.

Kollarını ardına kadar açtım ruhumun ve kucakladım.

Sarıldım, öptüm, kokladım.


.

Yaşam kadar gerçek olduğuna inanıyordum da ölümün,

Bu kadar güzel olduğuna inanamadım.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.