Kimilerinin rüyası kimilerinin kâbusu olan evliliğin 4 bin yıllık toplumsal bir kurum olduğunu belirten Dr. Yavuz, “Çoğu insan için gerekli olan bu kurum bazı insanlarda giderek yorulmalara sebep oluyor. Önceleri boşanma için şiddetli geçimsizlik şartları aranırdı. Şimdilerde ise “evlilik yorgunluğu’ adını verdiğimiz evlilik yozlaşması, boşanmalar için moda tabir olmuş durumda” diye konuştu.


Aşk, 2.5 yılda bitiyor!

“Aşkım bitti, sevgim bitti, artık heyecanım kalmadı gibi ifadelerle evlilikler sonlandırılıyor” diyen Dr. Yavuz, daha sonra şunları kaydetti: “Halbuki biten aşk-sevgi değil, arkadaşlık, dostluk ya da paylaşımın sona ermesi. Yapılan araştırmalar, evliliğin 2.5 yılından sonra aşkın ve sevginin bittiğini gösteriyor. Yani evlilik yorgunluğunun başlama zamanı evlendikten 2.5 yıl sonra.” Evlilikler en çok ilk yılda sonlanıyor. Sonra giderek her sene azalma trendine giriyor ve ilk 6 yıl risk oluşturuyor. Sonra durağanlaşıyor ve 20. Yıldan sonra tekrar tırmanışa geçiyor. Ani evlenmelerde, nişanlılık dönemi geçirenlere göre ilk yıl boşanmaları daha sık görülüyor. Evlenip aynı evde yaşamaya başlayan çiftler, uyumlu olup olmadıklarını bir süre sonra fark ediyorlar ve evliliğin akıbetini belirliyorlar. Görücü usulü ile bir süre nişanlı kalıp sonra evlenenlerin, evlilikleri aile büyüklerinin seçimleri ve tecrübeleri ile şekillendiği için flört evliliğine göre biraz daha sağlam olabiliyor. Bu noktada çiftler arası sorunlarda aile büyüklerinin hemen devreye girip ara bulucu pozisyonuna soyunmaları da önemli bir faktör olmakta. Diğer taraftan 20. yıldan sonra boşanmalarda, görücü ve flört evliliği arasında sayısal açıdan bir fark olmadığını görüyoruz.”

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.