Türkiye Alzheimer Derneği, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle 20 Eylül'de bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Doç. Dr. Başar Bilgiç, Prof. Dr. Haşmet Hanağası, Prof. Dr. Barış Topçular, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şevki Sözen ve hasta yakını Sn. Ayşin Eksioğlu'nun katılımıyla gerçekleşen toplantıda Alzheimer tedavisinde ve teşhisinde kaydedilen son gelişmeler hakkında bilgiler verildi ve genç Alzheimer hastalarının sayısının her geçen yıl arttığı vurgulandı.


Türkiye'de 30.000-40.000 arasında 65 yaş öncesi başlayan genç Alzheimer hastası mevcut. Altmış beş yaş üstü toplumun ise %5'ini etkisi altına alan, 85 yaş üzeri kişilerin ise %30 ila %50'sini etkileyen demans hastalıkları ve bu hastalıkların en sık görüleni Alzheimer, toplum sağlığı için önemli bir tehdit. Türkiye'de 65 yaş üstü nüfus, toplam nüfusun %8,7'sini oluşturuyor ve bu oran yıldan yılda hızla artarken 600.000 Alzheimer hastası ve aileleri bu hastalıkla mücadele ediyor. Dünyadaki 46,8 milyon Alzheimer hastasının sayısının 20 yıl içinde yaklaşık iki katına çıkarak 2030'da 74,7 milyona, 2050'de ise 131,5 milyona ulaşması bekleniyor.


Genç başlangıçlı demanslar artıyor

Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haşmet Hanağası demans hastalıklarının artık daha genç yaşlarda görülmeye başladığını belirterek önemli bilgiler verdi: “Altmış beş yaşından önce başlayan demanslara genç başlangıçlı demanslar adı verilmektedir. Altta yaran farklı patolojiler olmakla beraber en sık nedeni Alzheimer hastalığıdır. Sıklığı tüm demansların %5-10'u kadardır. Ülkemizde 30.000-40.000 arası genç başlangıçlı demans hastası bulunduğu düşünülmektedir. Erken başlama yaşı nedeniyle tanı güçlüğü olabilen bu demanslar sıklıkla başta depresyon olmak üzere çeşitli hastalıklarla karıştırılabilmektedir. Bu hasta grubunun erkenden tanınıp hızlıca uygun yaklaşımda bulunmak büyük önem taşır. Ayrıca çok yakında yapılan uluslararası uzmanlardan oluşan bir komisyonun çalışmasında demansların 1/3'nün önlenebileceğini bildirilmiştir. Bu bildiri Alzheimer Derneği Uluslararası Konferansında ilk olarak duyurulmuş ve eş zamanlı olarak Lancet dergisinde yayınlanmıştır.”



Her 3 yaşlıdan biri demans nedeniyle ölüyor

Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, Alzheimer hastalığına dair önemli bilgiler verdi: “Alzheimer hastalığı meme kanseri ve prostat kanserinin toplamından daha fazla kişinin ölmesine neden oluyor. 2000'li yıllarda kalp hastalığından ölümler %15 azalırken Alzheimer hastalığından ölümler ise %89 arttı ve bugün her 3 yaşlıdan biri maalesef demans nedeniyle hayatını kaybediyor. Diğer taraftan hastaların bakımını da zorlaştıran bir durum var ki, o da her 5 Alzheimer hasta yakınından birinin en az hastası kadar yaşlı olması. Bu nedenle 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü bu hastalık hakkında bilgilenmek ve hastalar ve yakınlarıyla dayanışmak için önemli bir fırsat sunuyor. Derneğimizin en temel misyonu halkı Alzheimer hastalığı konusunda bilinçlendirmek ve hasta yakınlarına destek vermektir. Alzheimer hastalığı hakkında farkındalık yaratmak, yaşlanınca unutkan olmanın normal olmadığı, unutkanlık belirtileri görüldüğünde hekime başvurulması gerektiğini vurgulamak için her fırsatı değerlendirdik, çeşitli kampanyalar, eğitimler düzenledik. 5 yıl önce Japonya hükümeti tarafından başlatılan ve toplumun dalgalar halinde bilgilendirilmesini amaçlayan Mavi Dalga adındaki projeyi de 5 yıldır Türkiye'de uyguluyor, herkesi bu konuda birebir eğitiyoruz.”


Alzheimer hastalığı için yeni risk faktörleri: işitme kaybı ve yalnızlık

Alzheimer's Disease International'ın (ADI) ve Alzheimer Europe'ın (AE) üyesi olan Türkiye Alzheimer Derneği, Alzheimer hastalarına destek olmak amaçlı faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haşmet Hanağası, Alzheimer hastalığının risk faktörleri konusunda kaydedilen son gelişmeleri aktardı: “ADI komisyonu daha önce bilinen risk faktörlerine ek olarak işitme kaybı ve sosyal izolasyonu (yalnızlık) da önemli risk faktörleri arasına sokmuştur. Yeni bir modelleme algoritması ile yapılan bu çalışmada araştırmacılar, demans hastalıklarının %65 oranında modifiye edilemez risk faktörlerinden, %35 oranında modifiye edilebilir risk faktörlerinden kaynaklandığı belirtilmiştir. Erken yaşlarda Alzheimer'a dair farkındalık eğitimleri koruyucu faktör olarak öne çıkarken, orta ve ileri yaşlardaki risk faktörleri ise şöyle:


Orta yaş: Hipertansiyon, obezite, işitme kaybı


İleri yaş: Depresyon, diyabet, fiziksel hareketsizlik, sigara içme, sosyal izolasyon


Çoğu faktör dönemsel olsa da, sigara bağımlılığı ve hipertansiyon gibi risk faktörleri daha geniş bir zaman diliminde olabilir. Yazarlar risk faktörlerinin güçlü bir şekilde azaltılmasının önemini vurgulamaktadırlar. Örneğin orta ve ileri yaşta hipertansiyonunun tedavi edilmesi demans insidansını azaltacaktır. Diğer önerilen girişimler arasında çocukluk çağında eğitimin daha fazla olması, düzenli egzersiz yapma, sosyal iletişimin devam etmesi, sigarayı bırakma, işitme kaybını tedavi etme, depresyonun tedavisi, diyabetin tedavisi ve obezitenin önlenmesi olarak sayılabilir. Risk faktörleri kontrol altına alındığında demans sıklığı yıllarca geciktirilebilir.”



Zeytinyağı demanstan koruyor

Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Başar Bilgiç, Akdeniz tipi beslenmenin koruyucu etkisine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bugüne kadar yapılan birçok çalışmada Akdeniz tipi diyetle beslenenlerde demans riski azalmış olarak bulunmuştu. Bu sene 6000 yaşlı ile yapılan yeni bir çalışmada Akdeniz tipi diyetle beslenmenin yaşlılarda zihinsel bozukluk gelişme riskini %30-35 arasında azalttığı gösterildi. Bu diyetin ana unsuru olan zeytinyağının bu olumlu etkinin arkasındaki neden olabileceği öne sürülse de bu konuda kesin bir kanıt yoktu. Yakın tarihli bir çalışmada zeytinyağı içeren bir diyetle beslenen farelerde Alzheimer ile ilişkili beyin değişikliklerin daha az ortaya çıktığı gösterildi. Zeytinyağı ile beslenen hayvanların beyni Alzheimer hastalığında biriken maddelere ve zararlı süreçlere karşı çok daha dirençli bir şekilde savaşabiliyor. Bu çalışmada dikkat edilmesi gereken noktalardan biri ise zeytinyağının tipi. ‘Natürel sızma' denen rafine olmayan ve bekletilmeyen zeytinlerden sıkılan zeytinyağıyla bu olumlu sonuçlar elde edilebiliyor. Bu özellikte olmayan zeytinyağlarının ise olumlu etkisi olup olmadığı henüz bilinmiyor.”


Uyku apnesi Alzheimer riskini artırıyor, yürüyüş yapmak azaltıyor

Doç. Dr. Başar Bilgiç, uyku apnesinin yarattığı riski şöyle anlattı: “Birçok hastalığa meyil yaratan uyku apnesinin (uykuda kısa süreli solunum durmaları), zihinsel işlevlerinde sorun olmayan veya çok ılımlı unutkanlık yaşayan kişilerde Alzheimer hastalığı ile ilgili beyin değişikliklerini artırdığı görüldü. Bu sonuç uyku apnesinin doğrudan Alzheimer hastalığı ile ilişkisini göstermektedir. Gerek uykuda takılan özel maskeler gerekse de bazı basit cerrahi girişimler ile uyku apnesi tedavi edilebildiğinden uyku apnesi olan kişilerde Alzheimer riski azaltılabilir. Bu kişilerin uygun tedavi için uyku merkezlerine başvurması Alzheimer ile savaşta alınabilecek önlemlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan, günlük yürüyüşlerin demans riskini azalttığı bilinse de beyinde ne gibi değişiklikler yaptığı bilinmiyordu. Manyetik Rezonans (MR) kullanılarak yapılan beyin görüntülemelerinde günlük yürüyüş yapan sağlıklı yaşlıların beyinlerinde Alzheimer ile ilişkili bağlantı bozukluklarının engellendiği gösterildi. Böylelikle günlük yürüyüşlerin beynin normal şekilde çalışmasına katkıda bulunduğu gösterildi. Bu egzersizlere yaşlılığı beklemeden orta yaşlarda başlamak daha rasyonel bir yaklaşım olacaktır.”



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.