Kolesterol vücut için sinsi bir tehlikedir çünkü damar sertliğini yaratan en önemli nedenlerden biridir. Bu da, kalp ve beyin damarlarında tahribata sebep olur. Kolesterol aynı zamanda yaşam için vazgeçilmez bir yapı taşıdır ve vücut için gereklidir. Kolesterol eksikliği; vücuttaki hormonların yapımı için gerekli olduğundan eksikliğinde pek çok fonksiyon bozukluğu oluşur. Eksikliği, çocuklarda gelişim bozukluğuna neden olur. Doğru olan, sağlıklı bir yaşam için kolesterol seviyesinin kabul edilebilir sınırlarda tutulmasıdır.


Hastaların yanıt aradığı en önemli soru, kolesterol seviyesinin normal sınırlarda tutulması için ilaç kullanımın gerekli olup olmadığıdır. Çünkü ilaç kullanımındaki en önemli yanlış, kolesterolü normal sınırlarda olanların da ‘ilaç tedavisi kapsamına’ alınmasıdır. Çünkü kolesterol ilaçlarının uzun süreli kullanımı şayet gerekli değilse, kişiye fayda yerine zarar vermektedir.


Uzm. Dr. Deniz Şener kolesterol hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Kolesterolün vücut için bir yararı var mıdır?

Kolesterol vücut için gerekli bir yapı taşıdır. Toplum içinde yaygın genel kanaatin aksine kolesterol tamamen zararlı bir şey değildir. Aslında vücutta karaciğer tarafından birçok hücre ve hücre içi yapının bileşiminde yer alan, sindiriminize yardımcı olan, hormonların yapısında ve diğer vücut fonksiyonlarında önemli rol oynayan kolesterol üretilmektedir. Kolesterol olmazsa sinir sistemi fonksiyonu yerine getiremez, sindirim sistemi bozulur, cinsel fonksiyon bozukluğu görülür. Bunun için kolesterolsüz yaşam mümkün değildir. Çocukluk çağındaki beslenme de kolesterolden zengin olmalıdır. Çünkü çocukluk çağında kolesterol eksik olursa gelişme bozukluğu ve zeka geriliği ortaya çıkar. Ancak sağlıklı bir yaşam için kolesterol düzeyini belli bir seviyede tutmak çok önemlidir.


Kolesterol neden kontrol altında tutulmalıdır? Yüksek kolesterol vücutta ne gibi olumsuz etkiler yapar?

Kolesterol damar sertliği yaratan nedenlerden biridir. Ancak yüksek kolesterol varlığında mutlak damar sertliği olacak demek değildir. Kolesterol yüksekliği diğer risk faktörleri varlığında, (genetik, sigara, diyabet, hipertansiyon vs.) daha önemli oranlarda damar sertliğine yol açabilmektedir. Uzun yıllar yapılan çalışmalar, kolesterolün düşürülmesinin damar sertliğinin kontrol altına alınmasında önemli bir fayda sağladığını göstermiştir. Damar sertliğinin en belli başlı etkisi, kalp ve beyin damarlarında oluşan hasar ve sonuçlarıdır.


Kolesterol değerlerinin normal kabul edilebilir olanları nedir? Kolesterol kaç olmalıdır?

Kolesterol değerlerinin kabul edilebilir ölçülerde olması kişinin özelliğine göre değişmektedir. Kişiye, kendisi için normal olan seviyelerin söylenmesi gerekir. Kalp hastalığı kanıtlanmış kişilerde, kötü huylu kolesterol (LDL) değeri 100’ün altında olmalıdır. Kalp hastalığı olmayan ancak yüksek risk faktörleri olan kişilerde de LDL değerinin 100 olması hedeflenir. Ancak kalp hastalığı olmadığı gibi risk faktörleri de bulunmayan kişilerde LDL değerini 130’un altına indirmek gerekli değildir. Kolesterolün; total kolesterol, iyi huylu kolesterol (HDL), LDL ve alt grupları vardır. Bunların seviyeleri ve birbirlerine oranı hastalık gelişmesinde belirleyicidir. En önemli damar sertliği nedeni, HDL’nin düşük olması LDL’nin yüksek olmasıdır. Pek çok parametre içinden en sık söz edilen parametre, LDL seviyesidir. Her kişinin kendine özgü olarak kolesterol seviyeleri değerlendirilmelidir. Kişinin total kolesterolü yüksek ancak HDL’si de yüksekse, LDL yüksekliği için tedavi gerekmeyebilir.


Kolesterolün ilaçla tedavisi gerekli midir?

Yeterli diyete ve egzersize rağmen kan yağlarında hedeflenen değerlere çoğu zaman ulaşılamamaktadır. Bu durumda doktor hastaya ilaç ile tedavi önerebilir. Ancak burada yanlış olan, kolesterolün normal kabul edilebilir sınırlarda olan kişilerin de ilaç kullanmasıdır. Çünkü kalp krizi geçiren her hastanın kolesterolü yüksek değildir. Kolesterolleri son derece normal olan ancak başka nedenlerden dolayı kalp krizi geçiren kişilerin kolesterol düşürücü ‘statin grubu ilaçları’ kullanmaları gerekmemektedir.


Hangi hastalara kolesterol ilaçları başlanabilir?

Kolesterol yüksekliği kötü beslenme sonucu olabileceği gibi genetik özelliklerle de ortaya çıkabilir. Kolesterolü düşürmenin ideal yolu diyet, kilo verme ve egzersiz olmalıdır. Ancak bütün bu şartlar yerine getirilse bile genetik özellikler nedeniyle yüksek kolesterolü olan kişilerde, yani vücutta fazla kolesterol yapımı olan kişilerde kolesterol yapımını durdurucu ilaçlar ile kolesterolün düşürülmesi gerekir.


Kolesterol ilaçlarının yan etkileri çok yüksek midir?

Gerekmediği halde ve gerektiğinden yüksek dozlarda kullanılan ilaçlar olumsuz etkiler yaratabilir. Kolesterol yüksekliği tedavisi mutlaka yaşam şartlarındaki değişiklikle birlikte olmalıdır. Bu olmadan uygulanacak tedavi iyi bir çözüm değildir. Diyet, kolesterolden fakir beslenme, kilo verme, egzersiz mutlaka gereklidir.


Kolesterol ilaçlarının kısa ve uzun vadede yan etkileri nasıl ortaya çıkar?

Kolesterol ilaçlarından kaynaklanan karaciğer fonksiyonlarında bozulma, kas zedelenmesi gibi ilacın terk edilmesini gerektirecek yan etkiler görülebilir. İlacın kesilmesi ile düzelir, kalıcı hasar yaratmaz. Eğer kişinin ilaca hassasiyeti varsa yan etki oluşur, doz ve süreye bağımlı değildir. Kolesterolün çok düşürülmesi halinde majör depresyon görülebilir, unutkanlık artabilir, damar sistemindeki ilaç koruyuculuğu ortadan kalkar, bazı hormonların yapımında azalma olur ve ona ait belirtiler görülür. Kas ve eklem ağrıları, safra kesesi taşı oluşumu, mide bağırsak sisteminde tahrişe ait belirtiler gibi şikayetlere rastlanır.


Kolesterol hangi seviyelere kadar düşürülmelidir?

Kolesterol hastaları için en önemli sorunlardan biri de, kolesterolün hangi seviyeye kadar düşürülmesi gerektiğidir. Çünkü kolesterol ilaçlarının HDL’yi yükseltici, LDL’yi düşürücü etkisi bilinmektedir. HDL’yi de düşürmeye başlaması veya LDL’nin çok fazla düşmesi, ilacın getirdiği faydayı ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca kolesterolün vücudun temel yapı taşlarından biri olduğu, beyin gibi, seks hormonları gibi pek çok önemli görevi yerine getirdiği düşünülürse, olması gerekenden fazla düşürülmesi fayda yerine zarar verecektir. Laboratuvar testleri ile yakın takip edilerek, konusunda uzman bir hekim tarafından tedavi denetlenmelidir. LDL değerinin düzeyi olması gereken kolesterol düzeyinde belirleyici olarak kullanılmalıdır. İdeal olarak hedeflenen LDL’nin 100’ün altına düşmesi son yıllarda 80 hatta 70’e kadar indirilmesi tavsiye edilmektedir. Kolesterol seviyelerinin belirlenmesi hastaya kişiye özgü olmalıdır.



Kolesterol yüksekliği nedir?


Okan Üniversitesi Hastanesi Dahiliye Uzmanı Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, kolesterol ile ilgili önemli bilgiler verdi.


Vücudumuzun sağlıklı hücrelerin oluşumuna devam edebilmesi için, kolesterole ihtiyacı vardır, ancak fazla miktarda kolesterol sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu durum farklı şekillerde oluşur ve genellikle önlenebilir ya da tedavi edilebilir. Lipid (yağ) miktarının fazla olduğu bir kan, genellikle 'hiperlipidemi' olarak adlandırılır. Kandaki kolesterol miktarlarının aşırı miktarı olarak tanımlanır.


Kan yağlarının yükselmesine neden olan faktörler nelerdir?

  • Yaş ve cinsiyet (erkekler için ≥45 yaş, kadınlarda ≥55 yaş, özellikle menopoz dönemi)
  • Sigara içilmesi
  • Yüksek lipoprotein varlığı (kanınızdaki yağ türü)
  • Genetik faktörler (aile geçmişi)
  • Yüksek tansiyon (≥140/90 mmHg)
  • Düzensiz beslenme
  • Hareketsiz yaşam
  • Obezite
  • Doymuş yağ ve trans yağ içeriği yüksek gıdaların tüketimi
  • Aşırı alkol tüketimi (yüksek trigliserid düzeyleri ile ilişkili)
  • Tip 2 diyabet
  • Tiroid bezinin az çalışması (hipotiroidizm)
  • Bazı ilaçlar: Östrojen, glukokortikoidler, doğum kontrol ilaçları
  • Kronik böbrek hastalığı

Kan yağlarının yüksekliğinin en yaygın türleri şöyledir:

  • Yüksek kolesterol (hiperkolesterolemi)
  • Yüksek trigliseritler (hipertrigliseridemi)

Kan yağlarının yüksekliğinin belirtileri nelerdir?

Hiperlipidemi bazı hastalarda belirgin bir belirti vermeden de ortaya çıkabilir. Çoğu kez yapılan rutin bir kan testi sırasında fark edilir. Bunun yanı sıra hastalarda aşağıda belirtilen bulgular da görülebilir.

  • Belirgin bir bulgu vermeden,hasta direkt olarak kalp damar hastalığı vb. bulgularla karşımıza çıkabilir
  • Karın ağrısı
  • Akut pankreatit (trigliserit yüksekliği kaynaklı)
  • Baş dönmesi
  • Denge kaybı
  • Baldırlarda yürürken meydana gelen ağrı
  • İnme
  • Göğüs ağrısı
  • Ksantomlar (dirsek, diz tendonları, vb): Dislipideminin en yaygın dermatolojik belirtisi olup yağdan zengin anormal hücrelerin cilt altında birikimi ile oluşurlar.

Göz bulguları:

  • Korneal arkus veya korneada matlaşma: Özellikle ailesel hiperkolesterolemi ve genetik mutasyonlar nedeniyle çok düşük HDL (iyi) kolestrolü olan hastalarda karşımıza çıkmaktadır
  • Retinanın süt beyazı görünümü: Trigliserit değerleri çok yüksek olan hastalarda görülür. Nadiren görme kaybına yol açabilir.

Kan yağlarının yüksekliği nasıl tedavi edilir?

Hiperlipideminin tedavisi etkilenen kişilerin yaşı, belirtileri, eşlik eden hastalıkları ve risk faktörlerine bağlıdır. Tedavide öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri benimsenmelidir. Bunlar:

  • Dengeli bir diyet - Kolesterolün neredeyse %15'i sıkı bir diyet ile azaltılabilir. Daha az doymuş yağ, rafine edilmiş şeker ve alkol tüketimi önemlidir. Diyetinize daha fazla meyve, sebze, yağsız protein ve tahıl eklemeniz kolesterolün düşürülmesine yardımcı olabilir.
  • Kilo kontrolü
  • Düzenli Egzersiz - (Yürüyüş, Yoga, Dans vb.) - Her gün en az 30 dakika egzersiz yapın ve mümkünse bunu bir alışkanlık haline getirin
  • Sigaranın bırakılması

Ancak eşlik eden ciddi sistemik hastalıkları (şeker hastalığı, bilinen kalp damar hastalığı öyküsü, kronik böbrek hastalığı vb.) veya risk faktörleri olan hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri ile kolesterol seviyeleri hedef değerlere çekilemez ise mutlaka bir hekim tarafından ilaç tedavisine başlanmalıdır. Bu hastalarda kullanılan ilaçlar; diyetle alınan kolesterolün emilimini engelleyen, vücudun kolesterol yapımı azaltan, üretilmiş yağların yıkımını arttıran, kandaki kolesterolün karaciğer tarafından tutulmasını arttıran ve bu mekanizmalar ile kan yağlarını düşüren ilaçlardır.


Her hasta kendine özgü faktörler göz önüne alınarak hiperlipidemi açısından belirli bir risk sınıfına dahil edilir. Buna göre hedef değerler belirlenerek öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri ile tedaviye başlanır. Ancak unutulmamalıdır ki, yüksek riskli hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri ile beraber kolesterol düşürücü ilaçlar da birinci basamak tedavide yerini alabilir. Yüksek riskli hastalarda bu ilaçların hekim önerisi olmaksızın kesilmesi özellikle kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok olumsuz durumu tetikleyebilmektedir. Bu konuda toplum bilincinin oluşması önem arz etmektedir.



Kolesterol düzeyini düşürücü tedaviler nelerdir?


Anadolu Sağlık Merkezi Konsültan Hekimi İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, kolesterol değerleri hakkında bilgiler verdi.


Yüksek kan kolesterolunun düşürülmesi, kalp ve damar hastalıklarını önlemede çok önemli görülüyor. Bu konuda gerek diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri gerekse hekimin önerileri doğrultusunda ilaç tedavisi uygulanıyor. Kolesterol düşürücü tedavilerle koroner kalp hastalığının ilerlemesi yüzde 50’ye kadar azaltılırken, kalp-damar hastalıklarından kaynaklı ölümlerde yüzde 40’a varan azalma olduğu belirtiliyor. Kolesterolun düşürülmesi için diyet, egzersiz ve ilaç tedavisinin belli bir düzende ve birlikte uygulanması gerekiyor.


Prof. Dr. Nevrez Koylan, bu konuda kalp-damar hastalığı olanların ve olmayanların ayrı ayrı değerlendirilmelerini öneriyor ve izlenebilecek strateji hakkında şunları söylüyor:


Hangi değerde ne yapılmalı?

Total kolesterol düzeyi 200 mg/dl altında, LDL-kolesterol 130 mg/dl altında, HDL-kolesterol düzeyi 35 mg/dl üzerinde olanlarda (ideal düzey) ise:


  • 5 senede 1 total kolesterol, HDL-kolesterol, trigliserid duzeylerinin ölçülmesi,
  • Sağlıklı beslenme eğitimi; ideal vücut ağırlığının korunması,
  • Fizik aktivitenin yüksek tutulması ve spor yapılması,
  • Lipid dışı risk faktörleri olması halinde bunların kontrol altına alınması gerekiyor.

Total kolestrol düzeyi 200-239 mg/dl, LDL- düzeyi 130- 159 mg/dli HDL- kolestrol düzeyi 35 mg/dl üzerinde ve lipid dışı risk faktörü sayısı 2’den az ise:

  • Diyet verilmesi,
  • Fizik aktivitelerinin artırılması ve hastanın kilo vermesinin sağlanması,
  • Diğer risk faktörlerinin kontrol altına alınması,
  • 1 yıl sonra kişinin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor.


Total kolestrol düzeyi 200-239 mg/dli LDL- kolestrol düzeyi 130-159 mg/dl altında ya da 2 veya daha fazla risk faktörü varsa:

  • Tam bir muayene, EKG ve gerekli diğer laboratuvar incelemeleri,
  • Diyet,
  • Diyetle LDL- kolestrolünün düzeyi 130 mg/dl altına düşmüyorsa, yaşın cinsiyetin ve KKH risk faktörlerinin değerlendirilerek ilaç tedavisinin gerekip gerekmeyeceğini kararlaştırılması gerekiyor.

Total kolestrol düzeyi 240 mg/dl ve üzeri LDL- kolestrol düzeyi 160 mg/dl ve üzerinde, diğer risk faktörü sayısı 2’den az ise:

  • Tam bir muayene EKG ve diğer laboratuvar incelemeleri,
  • Diyet,
  • Kolestrol diyetle düşmüyorsa ilaç tedavisi,
  • Kalp krizi veya başka bir kalp-damar rahatsızlığı geçirmiş olanlarada hekim tarafından tedavi gerekiyor.

Ayrıca total kolestrol düzeyi (>300 mg/dl) veya LDL- kolestrol düzeyi çok yüksekse (190 mg/dl ve üzeri), diyetin başarısız kaldığı durumlarda diyetle birlikte ilaç tedavisi verilebiliyor.



Kolesterol seviyesini düşüren besinler nelerdir?


İnsanlar fiziksel olarak her zamankinden daha az aktif ve daha sağlıksız besleniyor. Bu yerleşik yaşam tarzı kombinasyonu yüksek kolesterol, kalp hastalıkları ve inme riskine sebep oluyor. İyi haber ise yüksek kolesterolün düzgün beslenme ve egzersiz ile önlenebilir olması. İşte sağlıklı bir kalp için beslenmenize eklemeniz gereken 10 besin:


1- Balık yağı

Somon gibi balıklar doymuş yağ oranı açısından düşük ve Omega-3 açısından yüksek değer taşır. Bu yağ asitleri kalp sağlığınız için oldukça faydalıdırlar. Omega-3'ler iltihabı ve alt trigliseritleri azaltmaya yardımcı olur. Yetişkinler, optimum fayda için haftada en az iki porsiyon balık tüketmelidir.


2- Kuruyemiş

Ceviz, badem ve keten tohumu da omega-3 yağ asitleri içerir. Her gün kuruyemiş tüketmenin pek çok sağlık faydası vardır. Sadece iltihabı azaltmaya yardımcı olmaz, aynı zamanda kilo kontrolü sağlamak ve Tip 2 diyabeti önlemek için de önemlidir. Haftada en az 5 gün 30 gr tüketmek tavsiye edilir.


3- Yulaf ezmesi ve lifli gıdalar

Yulaf ezmesi, fasulye ve kuru erikte bulunan çözünür lifler, kandaki emilir kolesterol miktarını azaltmaya yardımcı olur. Her gün kahvaltıda 1,5 bardak yulaf ezmesi tüketmek, beslenmenize önerilen miktarda lif tüketimi katmak için iyi bir çözümdür.


4- Avokado

Avokado, MUFAlar (tekli doymamış yağ asitleri) olarak bilinen diğer bir sağlıklı yağ asidi için önemli bir kaynaktır ve LDL (kötü kolesterol) düzeyini düşürmeye yardım eder. Kalori açısından da zengin oldukları için günde yarım adet tüketilmesi yeterlidir.


5- Zeytinyağı

Zeytinyağının antioksidan özellikleri vardır ve MUFAlar açısından iyi bir kaynaktır. Günde iki yemek kaşığı tüketilmesi önerilir. Katı yağlara kesinlikle tercih edilmelidir.


6- Portakal

Portakal, kolesterolü azaltmaya yardımcı bir lif olan pektin içerir. Ayrıca içeriğindeki potasyum da tuz alımını dengeleyerek daha düşük kan basıncı sağlamaya yardımcı olur. Eğer önerilen gündelik tüketimi meyve suyu olarak karşılamak istiyorsanız, taneli olanlara yönelmelisiniz çünkü pektin meyvenin özünde bulunmaktadır. Optimum fayda elde etmek için günde bir portakal tüketmelisiniz.


7- Alkol

Doğru türde alkol ölçülü tüketildiğinde HDL’i (iyi kolesterol) arttırır ve bu da arterlerdeki plakların temizlenmesine yardımcı olacaktır. Bir antioksidan olan resveratrol içerdiğinden dolayı özellikle kırmızı şarap kalp sağlığı avantajları sunar. Kendinizi günde bir kadeh ile sınırlayın.


8- Lahana

Kale kalp sağlığına faydalı süper gıdalardandır. Kolesterolü düşürme için iyi olan antioksidanlar, lif ve omega 3 içerir. Ayrıca, arter duvarlarınızda plak oluşumunu önleyen glukorafanine içerir. Haftada birkaç kez tüketilmesi önerilir.


9- Nar

Antioksidanlar, oksidasyon denilen bir süreçle savaşır. Arterlerin iç plak oluşumunu başlatan LDL oksidasyonudur. Nardaki polifenol antioksidanlar benzersizdir çünkü sadece plak oluşumunu engellemez, aynı zamanda önceden oluşmuş olanların temizlenmesine de yardım eder. Günde 230 gr tüketilmesi önerilir.


10- Yeşil çay

Yeşil çay, kateşinler olarak adlandırılan antioksidan bakımından zengindir. Klinik çalışmalara göre, kateşinler sadece kolesterolü düşürmekte değil, aynı zamanda vücutta yağ birikimini önlemekte de etkilidir. Siyah çay da kateşinleri içerir ama yeşil çaydan çok daha fazla kafeinlidir. Sabahları siyah çay yerine ve öğle yemeklerinden sonra soda yerine yeşil çay içmeniz uzmanlarca önerilir.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.