Duyu Evi Fizyoterapi Hizmetleri Kurucu Müdürü Uz. Fzt. İmran Erkanat Toylan, “Serebral Palsi, gelişmekte olan beynin merkezi sinir sistemindeki hasar sebebiyle meydana gelen hareket ve postürdeki ilerleyici olmayan motor kontrol ve postür bozukluğudur. İlerleyici olmamasına rağmen erken dönem tedaviye başlanmadığında hareket becerileri ve duruş kontrolünde bozukluklar ortaya çıkar. Genel olarak hareket becerilerindeki sorun olsa da bilişsel gelişimin de etkilendiği durumlar olabilir” dedi.


Serebral Palsi nedenleri nelerdir?

Başlıca risk faktörlerine bakıldığında; prematüre doğumlar, çoğul gebelikler, annenin beslenme bozukluğu, tansiyon ve şeker gibi sistemik hastalıklar, zor ve uzun doğum, travma, yüksek ateşli hastalıklar sayılabileceğini anlatan İmran Erkanat Toylan, “Serebral palsinin belirtileri en erken dönemde belirlenebilmektedir. Doğum öncesinde veya sonrasında olan sorunlar sebebi ile riskli bebek olarak görülen bebekler mutlaka psikomotor gelişimleri açısından takip edilmelidir. Çocuğun ilk 3 yaşına kadar görülebilmektedir” diye konuştu.


Serebral Palsi'nin belirtileri nelerdir?



Hastalığın erken dönem belirtileri....

  • 2 aylıkken sosyal gülmenin olmaması,
  • Çok ağlayan, sakinleştirilmesi zor olan, huzursuz bebekler,
  • Doğduktan sonra emme ve yutkunma sorunları olan bebekler,
  • 4 aylıkken baş kontrolün olmaması,
  • 5 aylıkken tüm eliyle nesneleri kavrayamama,
  • 9 aylıkken desteksiz oturamama,
  • 10 aylıkken parmakla işaretin olmaması,
  • 11 aylıkken elde cımbız tutuşun olmaması,
  • 12 aylıkken emekleyememe,
  • 15 aylıkken 2 - 6 tek kelime söylememe,
  • 18 aylıkken bağımsız yürüyememe,
  • Bebekliğinden itibaren sert bacaklar, ayakta tutulduğunda bacakları çaprazlama,
  • Kendini beslemek ya da oyuncaklarla oynama için ellerini kullanmada güçlük,
  • 1 yaşından önce el tercihinin olması,
  • Parmak ucu yürüme,
  • Denge ve koordinasyonda bozukluk,
  • Yürümede bozukluk.

Bu belirtilere sahip olan çocuklar hemen çocuk fizyoterapisti, çocuk nöroloğu tarafından değerlendirilmelidirler. Serebral Palsi'ye sahip çocuğun tedavisi psikolog, çocuk ortopedisti gibi pek çok disiplinin bir arada çalışmasını gerektirir.



İmran Erkanat Toylan, kaba ve ince motor hareketleri normal gelişim ile gecikme ve gecikmenin nedenlerinin belirlenmesinin erken tespiti yaşamının ilk yılı boyunca özellikle 0 - 12 ay arasındaki motor gelişimdeki problemlerin belirlenmesi, orta ve uzun dönemde gelişebilecek kas zayıflıkları, eklem ve postür bozuklukları, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığının gelişmemesi, fonksiyonel yetersizlik, sosyal hayata ve okula uyum problemleri gibi ikincil problemlerin önlenmesi konusunda oldukça yardımcı olacağını dile getirdi.


Serebral Palsi'li çocukların tedavisi nasıl olur?

İmran Erkanat Toylan son olarak şunları söyledi: “Serebral Palsi'li çocukların tedavisinde Bobath Terapistleri tarafından uygulanan nörogelişimsel tedavi metotları; duyusal bütünleme sürecindeki bozukların düzenlenmesi için duyu bütünleme terapileri kullanılmaktadır. Tedavi sırasında doğru hareketi ve normali algılamak, gövdeyi hissetmek, hareketliliği sağlamak, sosyal ilişkileri ve çevresinin keşfedilmesinin öğrenilmesi çocuğun hareket ve fonksiyon becerilerini artmasını sağlar. Doğru hareket paternlerinin öğretilmesi , kas yapısının uygun ortezlerle korunması ve cerrahi müdahaleleri azaltılmasını sağlayacaktır. Çocuğun yaşına ve sorunlarına uygun müdahale Serebral Palsi'ye sahip çocuğun hayatın içinde olmasını kolaylaştıracaktır.”



Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Beyin Hastanesi Ergoterapi Bölümü Duyu Bütünleme Terapisti Muammer Aydoğdu, Serebral Palsy’nin (CP) nörolojik bir hastalık olduğunu söyledi.


Serebral Palsi’nin (CP) doğum öncesi, esnası ya da doğum sonrası beynin oksijensiz kalması sonrası beyinde oluşan deformasyon ile vücudun belli bölgelerinde oluşan işlev kaybına sebep olduğunu belirten Duyu Bütünleme Terapisti Muammer Aydoğdu “Bu işlevlerin yerine getirilmesi için sinir sisteminin çevresel değişikliklere ve hasarlanmaya karşı nörofiziksel ve nörokimyasal uyum geliştirme yetisi olan nöroplastisitenin gerçekleşmesi gerekir. Böylece beyin fonksiyonlarını geri kazanmaya başlar” dedi. Beynin işlevsel olayları bilişsel olarak aktivite etmesi ve motor hareketlerin duyu sistemi ile entegre bir şekilde uyum sağlaması sonucu fonksiyonların gelişiminin arttığını belirten Duyu Bütünleme Terapisti Aydoğdu “Basit bir gözlemden bakarsak bebeklik zamanımızdan bu yana dışarıdan aldığımız uyaranlar (ışık, ses, his) ile deneyimlerimizi gerçekleştirerek vücudumuzda tepkiler oluşturmaktayız. Oluşan bu tepkiler bizim motor hareketlerimizin yönetimini sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.


Oyun nöroplastisiteyi hızlandırıyor

Duyu bütünleme terapisi ve Ergoterapi faaliyetlerinin nöroplastisiteyi gerçekleştirmekte kullanıldığını ifade eden Muammer Aydoğdu, “Duyusal uyaranların birlikteliğinde gerçekleşen terapi yöntemleri ile beyindeki nöroplastisite olayını hızlandırarak gelişim sağlamaktadır. Çocuk yaştaki danışanlar ile bunu oyun şeklinde bilişsel anlayışın gelişmesi ile davranışsal cevapların oluşumları sağlanır. Dışarıdan aldığımız duyuların algılanmasını sağlayan reseptörlerin çeşitliliği ile duyu sistemimizin geniş bir yelpazede olduğu bilinmektedir” diye konuştu.


Duyu bütünleme terapisinin bireyin fonksiyonel hareketlerini geliştirmek adına nörolojik gelişim sağlaması yönünde ihtiyaç duyulan bir yöntem olduğunu kaydeden Aydoğdu, “Beyin fonksiyonlarının bozulan bölgelerindeki iyileşmeler beyinde meydana gelen yeni aktivitelerin ve işlerin yapılıyor olması ile birlikte gelişme sağlamaktır. Zamanla beynin bozuk olan kısmının yerini almaya başlayan beyin bağlantıları, fonksiyonel hareketlerin gelişmesini sağlar. Bu bağlantıların oluşması için etrafımızdan gelen uyaranları aktive ederek işlevsel bir çalışma elde etmek gerekmektedir. Duyu bütünleme de bu alanda kendini göstererek sahip olduğumuz işlevsel 7 duyumuzun organize olarak cevap oluşturması gerekmektedir. Duyularımızın modülasyon sistemin gelişimi bu yönde önemli olmaktadır. Duyu sistemimizin gelişimi sadece fiziksel yönden aktivitelere etki etmekle kalmayıp davranışsal ve duygusal cevapların oluşumunu da sağlamaktadır” şeklinde konuştu.



Günlük yaşama adapte ediliyorlar

Temel hareketlerimizi yaparken oturma, kalkma, yürüme gibi birçok alanda da duyu sistemlerinin etkileşimi ile hareket sağlandığını kaydeden Muammer Aydoğdu, “Bu yönde bireylerin günlük yaşamda maksimum derecede bağımsız bir birey olabilmeleri adına yemek yeme, giyinme ve okuma-yazma gibi birçok ergoterapi aktiviteleri yapılmakta ve günlük yaşama adapte edilmeleri için duyu bütünleme terapisiyle birlikte desteklenmektedir” diye konuştu.


İhtiyaç duyulan aktivitelerde yüksek seviye ulaşma hedefleniyor

Ergoterapi uzmanlarının Serebral Palsi’li bireylerin kişisel bakım, iş, oyun, serbest zaman, ev içi ve toplumsal aktiviteleri başkalarından yardım almadan yapmalarını sağlamak için anlamlı ve amaçlı aktivitelerle sağlığı geliştirmek üzerine hedefler belirlediğini belirten Aydoğdu, “Bireylerin maksimum derecede bağımsız olmaları ana hedefleri arasındadır. Danışanlarımız günlük hayatlarında birçok fonksiyonu yerine getirmek için yardıma ihtiyaç duymaktadır. Ergoterapi uzmanları, danışanların günlük yaşamda ihtiyaç duyduğu aktivitelerde en yüksek seviyeye ulaşmasına yardımcı olur, bu amaçla kişiye özel terapi programı hazırlar. Bu program sadece seansları kapsamamakla birlikte ev, iş, okul, market gibi birçok alanı da içinde bulunduracak şekilde planlanır. Danışanın evde günlük olarak yapması gereken aktiviteler için evin ergonomik olarak tasarlayarak kişiye özgü yaşam stilleri oluşturulur. Ergoterapistler, Serebral Palsi’li danışanlarının oturma kalkma gibi kaba motor hareketlerini, yazı yazma ve tutma gibi ince motor hareketlerini, el-göz koordinasyonu, zamanlama, dikkat hafıza ve ayırım gibi görsel algıları, günlük yaşam aktiviteleri, aktivitelere katılımı, akademik öğrenim, kişiye özel materyal tasarımı gibi birçok alanda gelişme sağlamasına yardımcı olur” ifadelerini kullandı.



Serebral Palsi’li bireylerin yüzde 90’ı kötü besleniyor


Serebral Palsi’li çocukların günlük bakımı, özellikle beslenmelerindeki zorluklar, ebeveynleri için büyük problemlere yol açıyor. Serebral Palsi’li çocukların ebeveynleri, bu çocukları beslemek için günde ortalama 3 saat harcarken, normal çocukların ebeveynleri sadece 0.8 saat harcıyor. Ancak bu kadar uğraş bile Serebral Palsi’li çocukların yeterli beslenmesini sağlayamıyor.


Beslenme, temel yaşam gereksinimlerinden en önemlisi olarak gösterilebilir. Özellikle Serebral Palsi’li bireylerde ağız ve boğaz kasları yeteri kadar kuvvetli olmadığı için çiğneme ve yutmada zorluk görülebilmekte bu da beslenme bozukluğuna neden olmaktadır. Emme, çiğneme, salya, tıkanma gibi durumlar Serebral Palsi’nin şiddetine göre değişebiliyor. Beslenme sorunlarının saptanması ve soruna özel çözümün belirlenmesi ile beslenme durumunun geliştirilmesi, daha az komplikasyon ve Serebral Palsi’li çocuklar için daha iyi bir hayat kalitesini beraberinde getiriyor.


Serebral Palsi’li çocuklarda beslenme problemlerinin iyileştirilmesi konusunda pediatrik gastroenterolog, çocuk cerrahi, diyetisyen, konuşma terapisti, fizyoterapi uzmanları, aile ve hemşirelerle birlikte multidisipliner olarak çalışması gerekiyor.


Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Tıbbi Hizmetler Danışmanı Nöroloji Uzmanı Dr. Nihan Hande Akçakaya; “Beslenme ve yutma 30’dan fazla kas ve sinirsel yapının refleksif ve istemli çalışması sonucu ortaya çıkan fizyolojik bir süreç. Bireylerde nörolojik problemler, kas-iskelet problemleri, duygusal eksiklik, kronik yoğun stres, evebeynin bilinç düzeyinin zayıf oluşu gibi nedenlerle beslenme ve yutma bozukluğu görülebiliyor. Serebral Palsi’li çocuklarda yutma güçlüğü görülmesinin sıklığı yüzde 57 ila 92 arasında değişirken; kötü beslenme oranı yüzde 90’u buluyor. Serebral Palsi’ye sıkça eşlik eden kabızlık, iştahsızlık gibi durumları doğru beslenme ile ortadan kaldırmak mümkün. Ebeveynlerin bu amaçla doğru bilgi edinmeleri ve oluşabilecek problemleri en aza indirgemek amacıyla beslenme ve yutma bozuklukları ile çalışan bir uzmandan destek almaları çok önemli. Hepimiz biliyoruz ki, çocukların daha sağlıklı ve sosyal olmaları için daha iyi büyümeleri, bunun için de doğru beslenmeleri gerekiyor” dedi.



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.