Hayatı bize verilmiş bir armağan olarak görüyor muyuz? Yoksa alışkanlıklarımızın kıskacında istediğimiz yaşama bakarak mı zaman geçiriyoruz? Kişisel gelişimde ya da yapmış olduğum danışmanlık seanslarında insanları hep daha iyisine karşı istekli olarak görüyorum. Hayatı daha iyi hale getirmek, kariyeri daha başarılı hale getirmek, bilgiyi daha faydalı hale getirmek gibi isteklerimiz var. Hatta yaşamımızdaki kişileri bile daha ileriye götürmek istiyoruz.

Bu fazlasını istediğimiz şeyler için anlamamız gereken her şeyi anladık mı peki? Hayatı bir yol olarak kabul etmek biraz zor mu? Ben kendimi de hayat öykülerinde yer aldığım kişileri de bir sırt çantasıyla yola çıkmış kişiler olarak kabul ediyorum. Bir yere varmak istiyoruz. Bu istek çoğu zaman somut şeylere varmak oluyor. İşimizde aldığımız terfi, kazandığımız okul ya da daha fazla kazanç sağlamak gibi. Az kişi soyut kavramlara varmak istiyor. Bir eşyaya bağlanmamış mutluluk, yaşamın amacı, kim olduğumuzun bilgisi ve yolun aslında nereye gittiği hakkında bilgiler. Yola çıktıysak bu seyahati en güzel şekilde geçirmek bizim hakkımız. Başımıza gelenler ve geçmişte olanlar aslında bizi menzile yaklaştıran bir dizi olaydan ibaret. Böyle düşündüğümüz zaman hem olumsuz deneyimlerle kavgalı olmuyoruz hem de aslında hepsi dönüşümün bir parçası oluyor. Yapmak istediğiniz şeyler varsa ve bunlara bir süredir başlayamadıysanız güzel bir plan oluşturmak en iyi başlangıçtır. Çünkü haritasız yola çıkılmaz.

Kendinizi tanıyarak özelliklerinizi bilerek yola çıkmak da sırt çantasında olması gerekenler arasında. Neyi yapabileceğinizi bilirseniz yapmak istedikleriniz o kadar net olur. Kendinize katmak istediğiniz özelliklere de yetenek bilgi ve yapabilirlik açısından bakmış olursunuz. Sırt çantanızda geçmişin yükleri varsa bunları hemen çıkarın çünkü yolu zorlaştıran en büyük engel bunlardır. Başkalarının lafları, eleştirileri, değer yargıları size ait değildir. Size ait olmayan eşyaları taşıyarak ağırlığınızı artırmayın. Bunlar enerjinizi tüketir.

Bugün hangi noktada olduğunuzu tespit edin. Yolun neresindesiniz? Takıldığınız dönüp dolaşıp aynı yere geldiğiniz dönemeçler var mı? Burada hangi strateji gerekli bunları farkında olun. Yerinizi tespit edin ki varmak için ne kadar süre kaldığını bulun. Yoldayken etrafa bakmayı, yolu seyir etmeyi ve yolun tadını çıkarmayı ihmal etmeyin. Çağın getirdiği hızla giderseniz pek çok güzelliği fark edemeyebilirsiniz. Sadece yoldaki taşlara dikkat edin. Onlara takılmak sizi yoldan alıkoymasın. Her defasında üzerinizi silkeleyerek, bakışlarınızı gideceğiniz yöne çevirerek iç disiplininizi bozmadan geleceğe doğru adım atmaya devam edin.

Yol haritanız için ve varacağınız yerler için henüz net bir çalışma yapamıyorsanız destek almaktan çekinmeyin.

Sevgiler...