Erkeklerin büyük bir çoğunluğu ileride doğacak çocuklarının cinsiyetinin erkek olmasını ister. Oğulları ile birlikte vakit geçirmek, maçlara gitmek, oğullarını tıpkı kendileri gibi yetiştirmeyi ve soyadlarının devam ettirilmesini ister ve eğer erkek çocuğu olmazsa da kendisinin “tam erkek (!)” olarak görülmeyeceğini düşünür. Hani diyorlarmış ya, “erkek adamın erkek oğlu olur” diye, ondan, erkek olsun ister birçok erkek doğacak çocuklarının. Buna birçok erkek ciddi anlamda inanmış ve bu yüzden de hep oğulları olsun istiyor ve bazı babalar(!) var ki, kız çocukları olursa, sanki kendi çocukları değilmiş gibi kızları ile hiç ilgilenmiyor, kızlarına adeta düşman kesiliyorlar.


Elbette, her şeyden önemlisi sağlık; sonra kız olmuş, erkek olmuş fark etmezdi ama ben hep kızım olsun istiyorum. Kızım olursa eğer; doğduğu ilk saniyelerden, son nefesimi verdiğim son saniyelerime kadar ne olursa olsun hep onun yanında olacağım. Onu toplumun kalıplarının dışında bir anlayış ile büyüteceğim. Her ilk anında yanında olmaya gayret gösterecek, ilk adımında, ilk okuduğunda, ilk ağladığında hep onun yanında olacağım.


Kızım olursa eğer; çocukluğundan itibaren ona hayvan, doğa, kitap ve insan sevgisini, saygısını öğreteceğim. Doğayı koruduğumuz müddetçe yaşamın devam edeceğini, hayvanlarında biz insanlar gibi duygulara sahip olduğunu, onlara zarar vermekle bir insana zarar vermenin aynı şey olduğunu, hatta hayvana verilen zararın onlar için daha kötü sonuçlara neden olabileceğini, bu yüzden hayvanlara en iyi şekilde davranılması gerekildiğini, kitapların sadece boş zaman aktivitesi değil, en ve tek gerçek dostumuz, arkadaşımız olduğunu ve insanlarında sevgiyle, kardeşlikle, hoş görü ile yaşaması gerektiğini, belirli kalıpların ya da herhangi bir şeyin insanları ayırmadığını aksine farklılıkların insanları birleştireceğini öğretecektim. Bunları kızıma öğretmem sadece onun iyi bir birey olmasını değil, dünyanın daha iyiye ve güzele gitmesine neden olacaktı. Ne de olsa büyük yangınları hep küçük bir kıvılcım başlatıyordu.


Kızım olursa eğer; ona bir kız ve erkeğin arkadaş da, dost da, sevgili de olabileceğini, bunların olmasında hiçbir sorunun ya da utanç duyulacak bir şeyin olmadığını öğretecektim. Çünkü sevgi en güzel şey bu hayatta. Gerek birini sevmek, gerekse birinin seni sevmesi kadar güzel bir şey yok bu hayatta ve hiçbir zaman âşık olmak utanılacak bir şey olmadı, olmayacak da. Bu, gerek kız ve erkek arasında olsun, gerekse iki kız ya da iki erkeğin arasında olsun, hiçbir zaman çekinilecek ya da utanılacak bir şey değildi. Kızım benim karşıma geçip “Ben erkeklerden değil, kızlardan hoşlanıyorum” derse eğer buna sonuna kadar saygı duyar, onun bu aşkı yaşamasında en büyük destekçisi yine ben olurum.


Kızım olursa eğer ona “ağlama” demeyeceğim. Acıyı da bilecek, mutluluğu da. Eğer hep mutluluğu bilirse günün birinde bir mutsuzluk karşılaştığında ne yapacağını bilemez. O yüzden düşecek, yaralanacak acı çekecek, mutlu olacak, sevilecek, sevecek, sevilmeyecek.


Ve her zaman kendi kendisine iyi gelebilmeyi öğrenecek.


Mert Kaya

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir bravo güzel bir düşünceyi çok güzel kelimelere dökmüş
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.