Hamile olanların veya annelerin çok iyi bildiği NST, yani Nonstress Test, bebeğin kalp atışlarını ve anne karnındaki kasılmaları ölçmeye yarayan ve son aylarda yani doğumdan önce her şey yolunda mi diye size veriler sunan bir test.

Kontrole gittiğim hastanede, NST ölçümü üç yataklı bir odada yapılıyor. 3 yatak 3 NST ölçüm cihazı, her seferinde 3 farklı hayat hikayesi anlamına da geliyor. Şu bir gerçek ki bir hamile bir başka hamile gördüğünde "benim halimden anlayacak, kafamdaki soruları paylaşabileceğim en doğru kişi" diye bir hisle dolup taşıyor.

NST yaklaşık 20 ila 30 dakika sürüyor ama bu sürede konuşulanlar bir ömre bedel. İlk odaya girişte önce herkesin birbirine attığı o “Allah kurtarsın” bakışı... Daha sonra ilk soru "Kaçıncı haftadasın, doktorun kim, nasıl doğum yapmayı planlıyorsun?" vb… Bunlar normal ve klasik sorular ama son gittiğimde, talihsiz bir olay yaşamış ve ayağımı kırmıştım.

Karnım burnumda ayağımda alçı her görende bu kadarı da olmaz tepkisine neden oluyordu. Fakat aslında hamilelik, hayattan izole edilmiş, pembe bulutların içinde bir dönem değildi. Hayat devam ediyor ve yaşananlar yaşanıyor. Hem de tüm yaşananlar tüm gerçekliği ile devam ederken, tavan yapmış hormonlar da fazlası ile yardımcı oluyor.

Ben alçılı ayağımla yatağıma geçtiğimde yanımdaki yatakta bambaşka ve çok acı bir hikaye vardı. 2 aylık hamileyken eşini kaybeden biri, böyle bir dönemde katlanılabilecek en zor durumlardan biridir sanırım. Sadece hamile olduğu için işten çıkarılan, eşi tarafından aldatılan…

Dediğim gibi hamile olunca hayat durmuyor veya her şey birden toz pembe olmuyor. Ama şu bir gerçek ki, eğer etrafınızda, işyerinizde ya da belki ailenizde bir hamile varsa, mümkünse ona ekstra iyi davranın, en azından kötü davranmayın. Öyle dönemler oluyor ki yürüyecek hatta yerinden kalkacak hali bile olmuyor.

Baş edilmesi gerçekten zor olan bu dönemde biraz daha destek hiç fena olmaz…

Selin Dere