Gerçek bilgi, insanın kendi cehaletini tanımasında yatar. Kimseyle yarışmamalı; kimin akıllı, kimin akılsız olduğu sana göre, bana göre değişir. İçinde bulunulan durumda hem öyleye, hem böyleye göre değişir. Yarışan da kendisine, yarışılan da kendisinedir.


Herkes daha iyi ve daha kaliteli olanı arıyorsa her konuda gizli, bilinmeyen bir yarış var demektir. Kaliteli iş üretenler ayakta kalır diğerleri ise zamanla savrulup yok olurlar.


Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene, çünkü cahil ne gelirse söyler diline derler. Gazali, "Cahillerle tartışmayın, ben hiç galip gelemedim" der.


"Cahille konuşmayın" değil, "tartışmayın" diyor büyükler. Nedeni sanırım, bildiklerinden şaşmaz, dar bakışlı biri ile anlaşmaya çalışarak tartışmanın mümkün olmayacağı, haliyle iki tarafa da fayda yerine zarar getirecek olmasıdır. Herkes bir şekilde cahildir, bunu bilip tartışmak yerine konuşup öğrenmeye hevesli olabilmektir asıl olan.


Tartışma entellektüel bir alışveriş değilse "Kim daha çok biliyor?" savaşına dönüşüyor. O yüzden, eleştirdiklerim "Ben her şeyi bilirim havasında" olanlardır genellikle.


Özgüven sessizdir, isimsizdir; ego, kulaklarınızı sağır eder boş tenekenin yuvarlanması gibi. Ego sahibi insanlar eksik, sakat, cahil, vasatlardır. Özgüven sahibi insanlar genelde yanlız ve sessizdir, güven verirler.


Yargılamadan önce dinlemeli insan, ön yargılar yanıltır, üzer. Ön yargılı ve şartlı düşünenlerle tartışmayın. Niyetimiz bozuk olmazsa her şeyi tartışabiliriz ama daha ilk baştan yargılamaya başlarız, oysa yargılamayı bırakırsak fikirleri en iyi bu şekilde tartışabiliriz ve iletişim kurabiliriz. Yargıda ısrar etmek cahilliktir.


Hülya Çakıcı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.