Zamanı unut, anı yaşa, hayatın tadını çıkar. Unutmak iyileşmektir, hayata karışmaktır. Detaylarda boğulmaktansa yasanın değişmez formülü kendinle başla. Yaşlanan yaş alır, yaşlanmayı beklemeyen ise gerçek yaşayandır.


Ne olduysa, ne yaşandıysa iyi ki yaşanmış. Bütün yaşanılanların toplamı değil midir hayat? Yaşıyorsanız hiçbir şey için geç kalmanız mümkün değildir, sızlanmak yerine çabalamak gerekir.


Hayata geç kalmışlık hissi de diğerleri gibi bir histir ve haklılık payı yüksektir. Çünkü insan hayata her yaşta geç kalır, hayat insandan daha hızlıdır. Onun için hoşuna gitmeyen şeyi değiştirmek için elinden geleni yap. Hayat boş değil ama mutlu olmakta asıl hedef değil. Aslında geç kalmıyoruz hayata, sadece o an için bize göre doğru olanı yapıyoruz ama üzerinden zaman geçince yanlış bir karar olduğu ortaya çıkıyor ve bize bu geç kalınmışlık yanılgısını yaşatıyor.


Başarısızlıkları geç kalmışlık hissiyle örtemeyiz. Sadece bir yere odaklanırken etrafta olanlara yabancı kalıyoruz. Çok şey kaçırıyoruz, geriye baktığımızda kocaman bir boşluk görüyoruz. Güzellikleri, yaşanmışlıkları hafızalarımıza değil, yapay makinelere kaydediyoruz ama bir süre sonra izleyince kendi hafızamıza kaydettiklerimizle aynı duyguları hissetmiyoruz.


Belki de en büyük yanlıştır hayatın amacının mutlu olmak üzerine kurgulandığı. İnsanlar bu kurgularla herkesin hayatının düzgün bir şekilde ilerlediğini düşünerek kendi hayatlarında bir çok şeye geç kaldıklarını zannediyorlar. Oysa gerçek yalnızlığın samimiyetsiz arkadaşlıklara, sırf yalnız olmamak adına biriyle beraber olmaya yeğ olduğunu anladıklarında da iş işten geçmiş oluyor.


Hülya Çakıcı

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.