Hamilelik genel kabule göre 9 ay; işin içinde olanların gayet net deneyimlediğine göre ise 40 hafta (10 ay) sürer… Müstakbel anne babalar bu 40 hafta içinde kendilerini ve evlerini yeni hayatlarına göre düzenler, hazırlanır, işlerini güçlerini buna göre düzenler, bir takım kurslara katılır ve heyecanla ailelerine katılacak minik ferdi beklerler… Genellikle…
Zaman zaman televizyonda ya da gazetede küçük bir haber görürüz. “Kadın tuvalette doğurdu; hamile olduğunu bilmiyordu.” ya da “Gece yarısı karın ağrısı şikayetiyle hastaneye gitti; bebekle döndü” gibi şok edici bir deneyimden bahsediyordur…
Peki, bu gerçek olabilir mi? Bir kadın 9 ay boyunca içinde bir can büyütüp aynı zamanda bundan tamamen habersiz kalabilir mi? Bir kadının hamiliği 40 hafta yerine 3 saat sürebilir mi?
Hamile misiniz? Hayır!
Alman bilim dergisi Spiegel Wissen’deki dosya konusunda hamile olduğunun farkına hiç varmamış; bu bilgiyi edindikten 3 saat sonra ise kucağında bebeğiyle hastane yatağında kalakalmış bir annenin hikayesinden yola çıkarak bu ilginç fenomen inceleniyor. Gizli hamilelik diye ifade edilebilecek olan bu durum bir kadının üçüzlere hamile kalma ihtimalinden 3 kat daha yaygın olarak görülüyormuş dünya genelinde.
İşin ilginç yanı hamileliklerinden bihaber olan bu kadınlar konuyla hiç ilgisi olmayan (fazla yediğim için gaz yaptı herhalde) gibi şikayetlerle doktora başvurduklarında hamile oldukları doktorun gözünden de kaçabiliyormuş. Buna sebep olarak doktorların kadına en baştan: “Hamile misiniz?” diye sorması ve “Hayır” cevabını aldıkları yetişkinin sözüne güvenmeleri gösteriliyor…
Peki, birçok kadın için gözden kaçması imkânsız olan bedensel değişiklikler nasıl fark edilmeyebiliyor? Berlin’de yapılan bir araştırmaya göre doğum kontrol hapı kullanırken hamile kalan kadınların (dkh ile korunma %100 değil) aylık kanamalarının düzeni değişmeyebiliyor. Hatta bazı istisnai durumlarda doğum kontrol hapı söz konusu olmasa da kanamalar sürebiliyor.
Zihnin Beden Üzerindeki Etkisi
Üreme ve cinsellikle ilgili olan bedensel fonksiyonların zihinsel durumlar tarafından yönetilmesi hiç de zor değil. Buna göre hamile olduğunun farkında olmayan; buna ihtimal dahi vermeyen kadınların genelinde bilinçli hamilelik yaşayan kadınlara göre çok daha küçük bir göbek ve sırta daha yakın bir konumda yerleşik bebek söz konusu olabiliyor. Çok enteresan bir bilgi daha; bu göbek gerçekten de sadece konudan bihaber kalındığı sürece küçük kalıyor. Hamileliğinin ileri evresinde kendi durumunu öğrenen bir kadının göbeği bu bilgiyi edindikten sonra hızla büyüyor.
Gizli hamileliğin en sıkıntılı tarafı anne adayının günlük alışkanlıklarına (içki, sigara, abur, cubur) gibi devam etmesi dolayısıyla bebeğin maruz kaldıklarından oluşuyor. Almanya’da hamileliğini 40.haftada geçmeyen karın ağrıları vasıtasıyla haber alan bir kadın, tüm süreç boyunca sigara içmeye devam ettiğini ve bunun doğan bebeğinin yalnızca 2200 gram olmasıyla sonuçlandığını anlatıyor…
Benzer bir hikâye de birkaç sene önce Afganistan’da görev yaparken İngiliz ordusu mensubu bir kadın subayın karın ağrısı şikayetiyle gittiği revirde 7 aylık bir bebek doğurmasıydı. Mucizeler coğrafya ya da görev farkı tanımıyor…
Hamileliğin bilinmemesinin olası sebepleri
Düzensiz adet ve kısırlık
Geçmişte hamile kalamamak, adetlerin düzensiz olması ve menopoza yakın olmak, bazı kadınlara hamile kalamayacağını düşündürür.
Fetüs çok küçükse, hareketsizse, rahmin arkasında taşınıyorsa
Rahmin arka tarafında gelişen bebeklerin tekmeleri hissedilmeyebilir. Bu durumdaki pek çok anne, bağırsaklarının düzensiz çalıştığını ya da sindirimde zorluk çektiklerini düşünür.
Obezite
Çok şişman kadınlar hamile olduğunu fark etmeyebilir.
Yakın geçmişte çocuk sahibi olmak
Pek çok kadın, doğumdan hemen sonra ya da emzirirken hamile kalamayacağını düşünür. Bazı kadınların adet kanamaları düzensiz olabilir ve kadın, doğumdan sonra haftalarca kanama devam edebilir. Oysaki bazı kadınlar, doğumdan birkaç gün sonra bile yumurtlayıp, hamile kalabilir.
Diyet yapmak
Hareketli olan ve beslenmesine takıntı derecesinde dikkat eden kadınlar, hamilelikten dolayı kilo almaya başladıklarında, bunu anlamayıp, diyet ve sporla hamilelikte alınması gereken kiloları almayabilir.
Stres
Stresli iş, aile yaşantısı ve özel yaşantı, adetlerin düzensiz olmasına yol açar. Buna alışan kadınlar da adet dönemlerine dikkat etmez ve hamilelikten dolayı adet olmamayı stres faktörüne bağlayabilirler.
Fetüsün tümör ya da kist ile karıştırılması
Rahim bölgelerinde oluşan bazı rahatsızlıklarda, fetüsün, yeni ya da tekrarlayan bir tümör olduğu düşünülebilir.
Doğum kontrol yöntemlerinin hatalı bir şekilde kullanılması
Pek çok kadın, doğum kontrolü uyguladığında hamile kalamayacağını düşünür. Aslında tüm doğum kontrol yöntemlerinde belli bir oranda hata payı vardır. Bu hata payı, doğum kontrol yöntemlerinin yanlış bir şekilde kullanıldığı durumlarda artmaktadır. Mesela, doğum kontrol hapı alınmasının atlanması, süresi geçmiş kondomlar gibi durumlarda sürpriz hamilelikler gözlenebilir.
Adet görülmeye devam edilmesi
Bazı kadınlar, hamile olmalarına rağmen adet görmeye devam edebilir. Bu adet, daha hafif ya da düzensiz olabilir.
Evde yapılan hamilelik testinin negatif çıkması
Evde yapılan hamilelik testleri belli bir hata payı içerir. Bu testler, bazen hatalı olarak yorumlanabildiği gibi, testin kendisi de bozuk da olabilir. Kadın, ev testi negatif çıktığı için hamile olmadığını düşünebilir.
Yazı: Damla Çeliktaban
YORUMLAR