Sütün yararları yine gündemde. 1 bardak süt yağları eritiyormuş, sütbanyosu ise cildi gençleştiriyor. Süt banyoları Klopatra’ya mal edilirancak eşek sütü banyosu Eski Mısır’da kökü çok gerilere giden bir kraliçe kaprisidir. Ben de sütle kilo verip eşek sütü ile dolu jakuzinin içindeki Kate Moss’a, az öteye işareti yapacağım.


Sık sık kendi kendimedüşünüyorum. Ben bir “bidon kafa” mıyım? Ve nihayet emin oldum.


Şurası kesin: İşin bidon faslında şüphe yok. Merakım bidonun ölçeği vemahiyeti...


“Nereden çıktı bu lafı güzaf” diyeceksiniz. Hemen arz edelim. Hem gazete ve dergilerde hem de dijital medya manşetlerinde “ne neye iyigelir” köşeleri var ya. Biliyorsunuz...Sakın ha bilmezden gelip de “Haberim yok, böyle manasız şeylere vaktim yok”demeyesiniz.


Hem inanmam hem de çok alınırım.Aziz milletimizin ruh ve beden sağlığı nasıl dimdik durmada sanırsınız? Bu derman köşeleri olmasaydı, yandı gülüm keten helva, dermansız dertlere düşmemiz vacipti. O kadar.


Adam anlatıyor. Günde iki adet Maraş cevizi ve üç adet antep fıstığı yiyesiniz. Toptan ve hepten ve dahianiden değil. Aman... Arasına yarımsaat girsin. Sonra derin derin nefesalın. İyi şeyler düşünün. “Yepyeni Türkiye” falan, üstüne gülümseyin. Etrafınıza ışık saçın. Şudur budur... Hani bu köşelerin müdavimiyseniz bir nevi “yogi manav tarikatı” zanlısıolmanıza ramak kaldı demektir. Onu da bilesiniz. Bendeniz kendi adıma her bir şeyi bilerek bu ve benzeri köşeleri takipteyim. Nerede ne çıktı?Yerli yabancı. Her birini izliyorum, gizli gizli. Ne olur ne olmaz. Uyanan birisinin diline düşmek istemem. Allah muhafaza...


Vakıa akşam vakti, evde elbisemi, ceplerimi temizleyenler, muhtelifdelil artıklarına ulaşıyor. Günlük olayyeri zaptı: Bir adet Ordu fındığı, iki adet gürün dut kurusu, üç adet saray ayçiçeği... Hemen getirip, önüme koyup, manalı manalı baş sallayarak gidiyorlar.


Sessiz sedasız... Ama ben onların derdini biliyorum. Daha çarpıcı bir delilin peşinde olmalılar.


Korkup da pes etmek, geri çekilmek,bezmek! Ne münasebet. Azmim yerinde. Çok şükür!


Biliyor musunuz daha yarım saat olmadı. Yepyeni bir şey öğrendim.“Yeni dönem”in habercisi olabilir mi? Günde bir bardak süt göbek yağlarınabirebirmiş. Ne dersiniz? Bence şahane.Verilen malumat az belirsiz ama... Bardak dediğin ne ola? İnce belli çay bardağı da var.


Frau Merkel’in beni dinlerken kullandığı “weissbier bardağı” da... Sonra süt var öyle, süt var böyle... Tam yağlı, az yağlı;inek sütü, keçi sütü... Daha neler neler. Aman yanlışlık olmaya.


Eşek sütünün dayanılmaz gençlik iksiri


Sonra üzerinize afiyet, bir merakım daha var. Acaba günde bir bardak yerine birkaç bardak süt içsem sabahada göbek falan kalmasa. Eyyy Brad Pitt! Az oyalan yettim geldim...


Bakın ciddiyim. Öyle şaka, gırgır, mavra yok. Bu iş başka. Konuyu bidon kafama takmış durumdayım. Çünkü sonuçlar hayati ehemmiyette...Ve esoterik ve dahi telekinetik eşsizbir işaret: Metro âleminin Kubilay Bey’inden bir risaleler dosyası gelmesin mi? “Süt nedir ve ne değildir?” Baştan sona süt! Söylemesi ayıptır. Antik Çağ ile başlıyor. Mısır kıyılarına uzanıyor.


Brueghel’in süt içememiş cüce kalmış mankenleriyle devam ediyor. Sonra az biraz günümüze geliveriyor. Gerçekten çok öğretici... Bakınız , M.A. Kılıçbay’ danaktarıyorum. “Sütün İmgesel alemi ve Mitolojisi”den... Sıkı durun.


“...ama süt mitolojisi vesembolizmi içinde, Antik Dönemde ortaya çıkanbir inanç kadar, modern insanın hayallerini süsleyeni olmamıştır. Bu inanç, eşek sütünde yıkanmanın güzellik, gençlik ve sağlık verdiği yönündeydi. EskiMısır’ın Makedonya asıllı kraliçesi Kleopatra’nın VII Kleopatra Thea Philopator, (MÖ 69-30) efsanevi güzelliği ve teninin gerginliği ile esnekliğinin eşek sütü banyolarına borçlu olduğu söylenir.


Hollywood bir zamanlar bu temayıs onuna kadar kullanmıştır. Aslında eşek sütü banyosu, Eski Mısır’da kökü çok gerilere giden bir kraliçe kaprisidir. XVIII Hanedan’dan firavun Akenaton’un karısı kraliçe Nefertiti’nin (MÖ 1370-1330), bu uygulamayı başlattığı iddia edilmektedir. Adı “güzelkadın geldi” veya “mükemmel kadın geldi” anlamına gelen Nefertiti’nin, bu güzelliğini süt banyolarına borçlu olduğu söylenirdi.”


“....ama eşek sütü banyolarını Kleopatra ile birlikte anmak adet olmuştur. Onun ve zaman içinde katkılarını esirgemeyen çeşitli anlatıcıların da bu efsanenin şekillenmesinde katkısı olmuştur. Efsaneye göre, Kleopatra’nın her gün yaptığı süt banyoları için, her seferinde 700’den fazla eşeğin sütü, eşek başına 6litre, gerekmekte idi.”


“...Roma’yı yakan imparator Neron’un ikinci karısı Poppaea Sabina, (MÖ 30-65) Kraliçe Kleopatra gibi süt banyosu düşkünü idi. O kadar kiyolculukları esnasında, süt sıkıntısıçekmemek için 300 dişi eşekten oluşan bir sürüyü de beraberinde götürüyordu...”


“...bu müsrif banyo âdeti tarih içinde burnumuzun dibine kadar gelmiştir. Örneğin Napoleon Bonaparte’ın kız kardeşi Pauline, güzelliğini korumak için eşek sütüne başvura naristokratlardandır.”


Bu noktada yazara muhalefet şerhimizi düşmeliyiz. Napoleon Bonaparte aristokrat –mavikanlı doğmuş değildi ki...


Devam: “...ama hemen üsttabakaları suçlamamak gerekir. Aynı dönemlerde Fransa’nın büyük şehirlerinde satıcılar eşekleriyle dolaşmakta ve talep olduğunda hemen oracıkta sağarak satmaktadırlar. O yıllarda yüksek sınıftan hanımlar, derilerinin gergin olması için....” Nasıl ama? Nefes kesici öyküler, detaylar... Sizi bilemem ama ben artık bir “eşek sütü bağımlısı adayıyım.”


İçinizden muhtelif bozguncu ve muhalif ruhluçıkıp da tezviratda bulunabilir. Yok, şudur, budur... Tamam kardeşim.Biz de farkındayız. Bu “eşek sütü muhibleri” fazla fazla “kırk yaş” görmüşler. Ne olmuş yani... O sıcaklarda, 100 yıl yaşayacak halleri yoktu ya. Üstelik maruzat güzellik.Uzun ömür bahsi diğer...


Sonra malum. “Mısır Ekonomisi ve İstihdamı” da “41 yaşındakilerin” gömüleceği tapınak mezarlaradayanırdı. Bu “afetler” uzun yaşasa vebinlerce işçi işsiz mi kalsa idi... Geçelim.


Benim muradım şudur. Hangi süt vene kadar içilecek? Deneme yanılma ile bulacağım. Göbeğimin yok olduğu an,eşek sütü ile dolu jakuzinin içindeki Kate Moss’a, az öteye kay, işareti yapacağım.Manasız manasız gülmeyin. Sizi sütü bozuklar sizi...


Yazar: Ali Esad Göksel

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.