Birliktelikleri boyunca "Ayrılıyorlar" dedikodusu üzerlerinden eksik olmayan bir çiftti Demi Moore ve Ashton Kutcher. Aralarındaki yaş farkı çok konuşuldu, Moore'un "kocasına yetişmek için" yaptırdığı estetik ameliyatlar detaylarıyla analiz edildi, yarı çıplak Twitter pozları magazin gündeminde geniş yer buldu, aldatma dedikoduları hiç eksik olmadı, birlikte ve ayrı ayrı terapilere gittiler ve sonunda beklenen gerçekleşti, boşanacaklarını açıkladılar. Bu süreçte açıklama yapan hep Moore oldu, Kutcher da Twitter'dan sesini duyurdu: “Demi ile geçirdiğim zamanları daima sevgiyle anacağım. Evlilik dünyadaki en zor şeylerden biri ve ne yazık ki bazen başarısızlıkla sonuçlanıyor. Sevgiyle ve ışıkla.”


Evlilik dünyadaki en zor şeylerden biri mi? Eğer öyleyse neden bu kadar gönüllü oluyoruz? Kolaylaştırmak ve zorlaştırmak bizim elimizde mi, mücadele evliliğin doğasında mı var? Farklı isimlere sorduk, renkli cevaplar aldık. Tartışması bitmeyen en eski kurum evlilik, “iyi”si ve “kötü”sü ile bugünün polemiğinde...




Sanatçı Gönül Yazar


Demi Moore, üç evladının babası Bruce Willis'i bırakıp gitti ne lüzum vardı? Sonra kalktı 33 yaşında çocukla evlendi. Onunla evlenmeden önce de,Willis ile beraberken Demi Moore'un Leonardo Di Caprio ile dedikodusu çıkmıştı. Bruce Willis ile o olaydan sonra yine devam ettiler ama uzun sürmedi. Kutcher ile evlenirken kızları nedime oldu, Willis de geldi... Şimdi de bitiyor. Evlenmekten güzel bir şey olabilir mi! İyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta diye söz veriyorsun, yüzük takıyorsun. Kimse "Şimdi bunu alayım da, olmazsa kapıya koyarım" diye evlenmiyor. Kimse boşanacağını düşünerek evlenmez. Aksini düşünenlerin başka beklentileri oluyor birbirlerinden. Çoğunlukla maddi. Bu beklentiler yüzünden moruk adamların koyunlarına giriyorlar. Ben bana 20 katlı otel bağışlasa moruk adamın koynuna girmem. Demi Moore gibi yapar mısın dersen, 8-10 yaş farka varım çünkü ben genç kalmış kadınım. Benim 1 yetişkin evladım, iki torunum var, bugün hâlâ ilan-ı aşk ediyor 25 yaşındaki çocuklar. Ben anneanneyim diyorum, "Bize ne kızın doğurup seni anneanne yapmışsa" diyorlar. Benim evlilik için bir tek hakkım daha var. Uygun biri çıkarsa yine evlenirim. İlla evlilik değil, el ele de tutuşabilirim. Davetlerde "Bu beyefendi benim hayat arkadaşım" diye tanıştırmaya hakkım yok mu benim? Yalnızlık Allah'a mahsus. Ben hep tavanlara mı bakayım? Sarayburnu'ndan Kanlıca'yı gören bir evdeyim, bu manzaraya niye yalnız bakayım? Evdeki şömineyi bile yakmıyorum, çıtır çıtır yanacak, benim de içim yanacak diye. Kadehlere kırmızı şarap doldurup kiminle çin çin yapıp içeceğim ben? Helal süt emmiş biri olursa neden olmasın? Bıktım tavanlara bakmaktan. Belki bunları gören eş dost "Gönül yalnızmış" diyerek birilerini tanıştırır benimle.





Pınar Reyhan Özyiğit


Evlilik tabii ki zor. Ancak bu zamanların elde kalan tek romantik teması evlilik.


Tamamen başka ortamlarda yetişmiş iki insan bir araya geliyor ve "ömür boyu birlikte yaşama, ruhsal, fiziksel, maddi, manevi her şeyi paylaşma, birlikte yapma, artık tek başına yürümeme" sözünü veriyor. Bu zaten başlı başına insanı baskı altına alan bir durum. Cidden evliliğe inanmıyorum ben. Eşime olan inancım, ailelerimizi ve çocuklarımızı bir anlamda rahat ettirmek için evlendik biz. Kucağımızda bebeklerimiz ile gittik nikâh salonuna geçen yıl. Kızıma minicik bir gelinlik, oğullarıma ise smokin giydirdim. Bizim için bir nevi aile etkinliği oldu evlenmek. Eşimle, evlenmeden önce birlikte yaşarken hiçbir eksiklik ve evlilik saplantılı bir durum yaşamadığım için tam aksine imzayı atıp nikâh salonundan çıktıktan sonra bunalıma girdim. Çok ciddi depresyonun eşiğinden döndüm. Belki daha önce yaşadığım olumsuz tecrübem nedeni ile böyle oldu bilemiyorum. Evlilik özgürlükleri çok kısıtlayan, çoğu zaman insana hissettiklerinden farklı davranma zorunlukları getiren bir durum. İki insan birbirini tamamlıyorsa imzaya gerek yok diye düşünüyorum. Bora'ya olan inancım nedeni ile o imzayı attım ben. Son derece domestik bir insan olmama rağmen evliliklerin insanları yıprattığını düşünüyorum. Akşam işten çıkınca bir eve attığın imza ve verdiğin sözler nedeni zorunlu gitmektense gitmemeyi tercih ederim. Benim için önemli olan iki tarafın birlikte inşa ettiği o kutsal yuvalarıdır, imza atmadan da sen koşa koşa o eve gidiyorsan zaten ruhun bağlı demektir. Evlendiğim için asla pişman değilim ama olmasa da olurdu diye düşünüyorum. Ha konu çocuksa, eğer adam doğru adamsa ve ben bunu anladıysam korkmam, o da istiyorsa evlenmeden 10 tane çocuk bile doğurabilirim. Ki böyle de yaptım...





Doç. Dr. Özkan Pektaş


Evlilik, imza bilinci ve sorumluluklar ile götürülen ciddi bir kurum. Her ciddi kurumun zorluklar taşıyan özellikleri var ancak getirileri ve ürünleri kalıcıdır, güven vericidir. Günümüzde evlilik içi sorunların başında sorumluluk alma konusunda gösterilen zayıflıklar ön planda. Kuruma sadık kalmak, kurumun çıkarlarını korumak ve sıkıcılığı gidermek uğruna türlü çabalar göstermek her iki tarafa da düşen önemli görevler. Eğer tek taraf bu çabayı daha fazla gösterirse süreç içinde çatlaklar başlar, bina darbe alır. Bu arada toplum içinde öne çıkmış bireylerin evlilikleri iki kat daha zordur, birbirlerini taşıyabilmeleri, öfke duymamaları, kendilerine özel yaşantılarında yetmeyi bilmeleri önemli. Dışarıda verilen mücadele esnasında eşler evlerini düşünmeye başlarlarsa yuva çatırdar. Çocuk evliliğin en güzel meyvası, büyümesi, olgunlaşması ve birey olabilmesi güven verici bir çatı altında mümkün. Elbette evliliğe getirdiği zorluklar var ancak bunlar önceden bilinir ve konuşulursa bu ciddi kurum renklenir, büyür, neşe dolar. Cinsel yaşam evlilik içinde çok ama çok önemli. Eşler cinsel yaşantılarını hafife almamalı. Ayrı yatmalar, çocukları ile birlikte uyumalar onları birbirlerinden soğutur, yataklarına birlikte gitmeleri, sevgi ve saygıyı besleme adına eşine kendisini değerli hissettirmesi her şeyin başında gelmeli. Evlilik alışkanlık olabilir ama alışkanlıklarımız en sevdiğimiz yanlarımızdır.


‘Menfaat gütmeyen evlilik çok keyifli!’


İş kadını Ahu Aysal


Eğer evliliği hayat arkadaşlığı ve kişiliğimizi bütünleyen bir beraberlik olarak kabul edersek, çok ama çok keyifli ve vazgeçilmez olurdu. Aynı hayvanlarda olduğu gibi, menfaat gözetmeden birbirimizi tamamlayıcı olurduk. Doğada gördüğümüz gibi, zıtlar her zaman bunu yapıyor. Tıpkı gece ile gündüz gibi. Birbirlerinden bir menfaatleri olmadan, birbirlerini tamamlıyorlar. Bana göre, doğru ve kendisine de dürüst olan bir evlilik, çok güzel bir dostluktur her şeyden önce. Doğru evlilik, gerçekten tamamlayıcı ve dost olunan evliliktir ve o evlilik çok ama çok güzeldir.




‘Yetişkin olamazsanız evlilik en zor şey’




Uzm. Dan. Psikolog Ani Eryorulmaz


Aslında her türlü ilişkide sorun yaşıyoruz. Evliliğin bu ilişkilerden farkı, bir kontrata dayalı olması. Yani canımız istediğinde bitirebileceğimizi düşündüğümüz bir ilişki şekli. Evliliğin de bu şekilde algılanması bu yüzyıla ait bir yenilik. Evlilik ilişkisinde sorun yaşandığında, eğer her iki taraf da ilişkide kalmak isterse, o sorunlarla da yaşanabileceğini çok net biliyoruz. Kötü evlilikte her şey gözünüze batarken, yani filtreye sadece yaşamak ve deneyimlememek istediklerimiz takılırken, iyi evliliklerde filtre iyi ve güzeli görüyor. Bir tarafın evliliği gerekli görüp pozitif filtreyi çalıştırması, diğer tarafın da bu lüksü kullanması kesinlikle bir evliliği götüremez. Önemli olan hem kadının, hem de erkeğin emek sarf edilerek, sevgiyle oluşturulan bir birlikteliğe eşit önem vermesi. Bunun için de kişinin önce kendini çok iyi tanıması, ilişkide hangi ihtiyaçlarının karşılanabileceği, hangilerinin karşılanamayacağını gerçekçi olarak değerlendirebilmesi gerekli. Tüm bunların yapılabilmesi için kişinin yetişkin olabilmesi gerekiyor ki, bu da çok kolay değil ve biz yetişkin olamadıkça evet evlilik de, her türlü ilişki de zor yürütülüyor.


Gülin Yıldırımkaya

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.