Evlenmek ne güzel şey dimi? Bir sürü hazırlık yeni ev, yeni hayat, yeni eşyalar, güzel bir tatil... Eğlenceler... Peki ya sonra?


Evlilik denildiğinde akıllarda kalması istenen şeyin düğün olması çok kötü bence... Ya da eşinin sana ne taktığı, neler hediye ettiği. Kayın validenin koluna taktığı altın kadar değer görmesi evliliğinin, kadınlığının? Evet, gelenek görenekler var tabii ki ama bunlar gelenek olmaktan çıkıp seni yani kadını aşağılayan bir halde bunun farkında değil misin? Hala evlenirken takılan takılara hatta kayın validesinden ya da eşinden takı isteyenlere sözüm...


Aslında evlilik dediğin şey bundan sonra seçtiğin yol arkadaşınla o yolda nasıl yürüyeceğinden ibarettir. O yolda yürürken ne kadar yalnız kalacaksın. Yolun ne kadar kısmını seninle gelecek, sana ne kadar değer verecek mesela. Bunlardan ibarettir evlilik.


Bana sevgilim evlenme teklifi ettiğinde bir tek taş almıştı. O tek taş benim için çok kıymetliydi çünkü özel bir anı simgeliyordu. Maneviyat yani! Bunu çevremize söylemeye başladığımızda ise garip sorularla karşılaşmıştım. Tek taş ne kadarmış? Ne kadarı pırlantaymış?


Ne yani ne kadarı pırlantaysa o kadar mı sevecek beni?

Bunu sorgulayanın bir kadın olması ise işin ayrıca üzücü kısmı!


Tabii ki herkes güzel, pahalı şeyler takmak ya da kendisine hediye edilmesini ister. Ama değerinizi bununla ölçmeyin lütfen. Sizler değerinizi böyle ölçtükçe size kötü davranan erkekleri seviyorsunuz! Bu zihniyetin bir sonu gelmiyor böyle...


Seçtiğiniz hayat arkadaşı yanınızda duran biri olsun. Her koşulda her aşamada sizi yalnız bırakmayan, elinizden sımsıkı tutan... Ne olursa olsun sizin kararlarınıza saygı duyan biri olsun. Öyle kocamdır ona sormadan iş yapamam dediğiniz biri olmasın.


Kadın olmak, dengeleri korumak gerçekten çok zor. Kendi hem cinsimizin bile bakış açısı bu kadar sığ iken çoğu zaman nasıl çıkacağız bu bataktan bilmiyorum.


Çok feminist değilim ama kadın olmayı çok önemsiyorum. Mesela sırf kadın olduğum için bana dayatılan şeylerden nefret ediyorum. O işi sadece cinsiyetimden dolayı benim üstlenmem gerekiyormuş gibi davranılması gerçekten çileden çıkarıcı bir durum. En azından benim için. İlk evlendiğim zamanlar ev işi yapmak çok zor gelmişti mesela. Hala da gelmiyor diyemem :) Tabii ki kendi evim kendi düzenim ve temiz yaşamak istiyorum. Ama burada unutulan şey benim bu evde tek yaşamadığım! Yaşları birbirine yakın iki insanın aynı evi paylaşmasında ki görev dağılımının erkekte eve para getirmek, kadında ise ev işlerini yapmak olması fikri benim kabullenemediğim şey.


Başta bu fikrin yıkılması gerek. Yıkılsın ki o evde büyüyen çocuk erkek olduğu için sadece işe gidip geleyim kalan her şey önüme gelsin algısıyla büyümesin... Yıkılsın ki o evde büyüyen kız babasına ve abisine hizmet etmenin asli görevi olmadığını bilsin... Burada büyüğe hizmet ya da saygı duymak anlatmaya çalıştığım şeyler bunlar değil. İşin ana fikri cinsiyet!


Evet, kadınlar olarak yapacak çok şeyimiz var. Evet, güçlüyüz evet yapabiliriz. Her şeyi aynı anda da başarabiliriz. Kariyer de yaparız çocuk da mesela.


Ama istiyor muyuz?


Tekrar görüşmek üzere...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.