Ömrünüzü beraber geçireceğiniz hayat arkadaşınızla çalıştığınız iş ortamında karşılaşma ihtimaliniz oldukça yüksek. Çünkü uzun saatler geçirilen iş yerleri insanların eş adaylarını bulmaları için uygun ortamlar...


Sevdiğiniz insanla aynı iş yerinde çalışıyor olmak ilişkinin ilk günleri dediğimiz flört döneminde bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Her gün sizin için özel olan insanı görme duygusuyla işe gitmek ilk etapta fazlasıyla motive edici bir durum.


Ancak flört döneminden geçip eş konumuna gelince bu noktada işin rengi biraz değişiyor! Uzmanlar evli çiftlerin aynı iş yerinde çalışmalarının bir süre sonra yıpratıcı bir hal alabileceğini belirtiyor. İş ve özel hayatta sürekli birlikte vakit geçiren eşler arasında bir süre sonra özlem duygusu hissedilmiyor bu da evliliği kısa sürede monoton hale sokuyor. İşverenler de genelde eşlerin en azından aynı departmanda çalışmasına sıcak bakmıyor. Birçok yönetici profesyonel kariyerleri açısından bu durumu bir tehdit unsuru olarak görüyor.


Peki ne gibi sorunlar çıkıyor aynı iş yerindeki eşler arasında?


İlk olarak çiftler maalesef iş ve özel hayat arasındaki sınırı tam olarak belirleyemiyor. İki hayat arasındaki dengeyi kurabilmek çok önemli. Nasıl ki evde yaşanılan bir gerginliği ertesi gün iş hayatınıza taşımamanız gerekiyorsa; aynı şekilde işteki sorunları da orada bırakmayı başarıp eve girildiği anda karı-koca olduğunuzu hatırlamak gerekiyor. Bir diğer sorun ise kıskançlık olabiliyor. İş ortamındaki diğer arkadaşlarla olan iletişim bir diğer eşi rahatsız edebiliyor.


Araştırmalara bakıldığında yine dezavantaj olarak ortaya çıkan bir başka sorun ise, çalışan diğer kişilerin evli çiftlere bakış açısı. Öteki çalışanlar eşleri aynı kişi olarak görebiliyor. Yani karısı ne derse kocası da aynı fikri savunacaktır mantığıyla eşlerin farklı görüşte olabilecekleri düşünülmüyor.

Öte yandan çiftlerin doğal olarak izin ve tatil günlerini aynı döneme getirmesi de çalışanlar açısından sorun teşkil edebiliyor.

Bir problem de zaman zaman çiftlerden birinin yönetici konumunda olmasından kaynaklanıyor. Bu konumdaki eş, iltimas geçtiği düşüncesini oluşturmamak adına eşine diğer çalışanlardan daha katı davranabiliyor. Bu tavır da ast konumundaki eşi rencide edebiliyor. Haliyle bu sıkıntı eve yansıyor. Eşler arasındaki maaş farkı da bazen bir sorun olarak kendini gösteriyor. Özellikle daha yüksek maaş alan taraf kadın ise erkek çoğu zaman bunu gurur meselesi haline getirebiliyor. Bu ve buna benzer sorunlar aynı işi yapmanın getirdiği dezavantajlar olarak çiftlerin karşısına çıkıyor. Uzmanlar iş konusunda en başından itibaren profesyonelce sınırların çizilmesi gerektiğini öneri olarak sunuyor.


Küçük düzenlemelerle bu sınırlar belirlenebilir. Mesela eşler öğle yemekleri ve molaları birlikte geçirme zorunluluğu duymamalıdır. Aksine bu molaların ayrı şekilde arkadaşlarla geçirilmesi çiftlere nefes alma imkanı sağlar.


Aynı işte çalışmanın götürüleri olsa da eğer böyle bir mecburiyet içindeyseniz de dünyanız başınıza yıkılmasın!!!

Elbette bu durumun artı tarafları da olacaktır. Örneğin; eve birlikte gidip gelmek size zamandan tasarruf sağlayabilir. Aynı işi yaptığınız için aynı dili konuşmanız da kaçınılmaz olacaktır eşinizle. Sizin heyecanınızı, stresinizi eşiniz daha iyi anlayıp ona göre davranacaktır. Ayrıca zaman zaman iş yükünüzü de paylaşmanız, birbirinize pas atmanız mümkün. Ve en önemlisi de asla yeteri kadar görüşememekten muzdarip olmayacak olmanız...


Aynı veya farklı iş ortamında olunması mutluluğu belirlemez. Bilinmelidir ki olgun bir evlilik için en başta eşler birbirinin ayrı kişilikler olduğunu kabul etmelidir. Her iki taraf da bu bilinçte olursa içinde bulunulan şartlar olumsuz da olsa avantaja çevirebilmek mümkündür...


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.