Hiçbir yere çıkmama müsaade etmiyor
Merhaba Yeşim Hanım; çift terapisine yanaşmıyor eşim. 2 yıldır evliyiz, aşırı kıskanç. İş yerindeki kadınları soruyor. “Onunla sadece iş gereği konuş; çay içme, kahve içme”, “O kaç yaşında?”, “Onu neden aradın?”, “Onu telefonuna neden kayıt ettin?”, “Neden seni aradı?”, “Neden iş ile ilgili mesaj attı?, “Neden onun düğününe gidiyoruz?”, “O kızla çok yan yana geliyor musunuz?”, “Aynı dinlenme odasında yalnız kalıyor musunuz?”, “Yemek yiyor musunuz?” gibi bir sürü şeyler… “Neden Instagram’da seni ekledi?” gibi... Ama o istediği gibi süsleniyor, işe giderken istediği gibi parfüm sıkıyor, muhabbet ediyor. Ben onu hiç darlamıyorum ve sıkıntılar bununla bitmiyor. Mesala iş arkadaşımı rehbere kaydettim diye beni gece yarısı uyandırdı. “Neden ekledin?” diye inanılmaz ötürü kavgalar oldu. Her gün tartışma her gün kavga evde. Benim hiç kendime özel alanım yok. Dışarı çıkmama izin vermiyor, halısahaya gidiyorum haftada bir kez maç saat 9’da biriyorsa saat 9.15’te en az 15 defa arıyor. “Eve gel” diye ve 9.30’da gelsem dünyanın lafını ediyor, sorun çıkartıyor. Hiçbir güzel yüz yok. Evde tek başıma televizyon izleyeyim diyorum sürekli “Beraber vakit geçirelim, uzanalım” diyor. Tek başıma bir şey yapamıyorum, arkadaşlarımla, ailemle bile telefonla konuşturmuyor kapattrıyor telefonu vakit geçirelim diye… Ama ben sürekli onunla vakit geçiriyorum, 7/24 sürekli onunlayım. 2 dakika markete gitsem bile hemen arıyor “Gel” diye, “Nerde kaldın?” diye… Hiçbir yere çıkmama müsaade etmiyor. Çok bunaldım artık, ikimiz de çalışıyoruz. 5’ten sonra evdeyiz, haftasonları evdeyiz, hep beraberiz. Ben haftada bir defa çok zor dışarı çıkabiliyorum. Ev içinde kendime vakit ayıramıyorum ama onunla bir sürü şey yapıyorum. Film, yürüyüş, sinema, gezme tozma... Ne yapacağım bilmiyorum, çok sıkıldım.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili okurum;
“İnsan, koşarak gittiği yerlerden çekilir;
Heyecanla aradıklarından uzaklaşır,
Çok sevmesine rağmen mesafelenir.
Çünkü zordur, yüklediğin anlamın altında kalmak.”
Siz de eşinizin size yüklediği anlamın altında kalmışsınız. Eşinizi sevmişsiniz ama şimdi kaçacak yer aradığınız yazdıklarınızdan okunuyor. Haklısınız, zor bir durum. Eşiniz ilginç bir kadın. Bu kadar her şeye karışan, nefes aldırmayan bir kadın evlenmeden önce de kendini saklayamamıştır diye düşünüyorum. “Evlenince böyle olmaz” diye mi düşündünüz ya da onun bu halleri sizin eseriniz mi? Bu kadar bir eşin üzerine gitmek hiç normal değil, siz eşinizle vakit geçirdiğinizi söylüyorsunuz, yeterince ilginizi sevginizi ona gösteremiyor olabilir misiniz? Eşinizin sürekli beraber vakit geçirmek istemesi, uzanalım demesi sizin ilginizi üzerinde hissetmek istemesinden kaynaklıdır. Burada bir sıkıtı var sevgili okurum. Sizden eşinize yansımayan, onun ruhunu bedenini doyurmayan bir şeyler olmalı. Eşinizle beraberce vakit geçirdiğinizde bu zamanları bir vazife gibi mi yaşıyorsunuz yoksa orda onun yanında ilginizle sevginizle tüm dikkatinizle kalbinizle mi geçiriyorsunuz? Yeni evli bir kadın olarak eşinizin beklentiler içinde olması normaldir siz de bu beklentileri onu mutlu edecek şekilde karşılamalısınız. Vazife gibi karşılamamalısınız. Çünkü insan hisseder, kadın daha çok hisseder. Yok ben gerçekten onu mutlu ediyorum, dolu dolu vakit geçiriyoruz diyorsanız eşinizin durumu sıkıntılı. Bu kadar baskı gören biri ya korkar, siner, kendini yok eder ya da eşinden uzaklaşır. Siz de o noktaya doğru gidiyorsunuz. Evli olmak demek yaşamdan, arkadaşlarından, ailesinden, nefes alacağı aktivitelerden kopmak demek değildir. Eşinizi ihmal etmiyorsanız bütün bunları da gönül rahatlığı içinde yapabilirsiniz. Siz ailenizle bile konuşamıyorsunuz, markete gitseniz “Nerde kaldın” diye aranıyorsunuz, telefonunuzun rehberine eklediğiniz kişiye varana kadar sorgulayan, kendisine güveni olmayan ama bu güvensizliği davranışlarıyla sizin üzerinize yıkmaya çalışan bir kadın gibi gözüküyor. Kabul etmeniz gereken eşinizin yaptıkları kıskanmaktan öte bir durum olduğudur. Eşiniz üzerinizde kurduğu baskıyla sizi sindirmeye çalışıyor. İnsan eşinin silik biri olmasını nasıl ister? Sonrada o silikleşen eşe burun kıvıracak, küçümseyecek ve sevmekten uzaklaşacak. Hâlbuki kadınlar hayatın içinde varlık gösteren erkekleri sever, sayarlar. Sevmeye de devam ederler.
Haklısınız bu durum böyle sürdürülemez. Sizin yapmanız gereken kararlı bir şekilde eşinizle konuşmak. İlk önce bu durumdan çok rahatsız olduğunuzu dile getirmek… “Arkadaşlarımla görüşmek, ailemle görüşmek, haftada bir halı saha maçı yapmak benim hakkım” diyeceksiniz. Bu yaptıklarını artık kabul etmeyeceğinizi bir yardım almayı kabul etmezse beraberliğinizi devam ettirme konusunda ciddi ciddi düşünmek zorunda kalacağınızı söyleyeceksiniz. Bu evlilikte kaybolmak istemiyorsanız sınırlarınızı eşinize net bir şekilde gösterecek, anlatacaksınız. Alttan almayacaksınız. Bu hamlelerinizden sonra eşiniz çaba göstermezse zaten yapacak tek bir şey kalır: Ayrılmak. Çünkü bir sevgiyi en çok yıkan şey çabasızlıktır ve çaba karşılıklı olduğunda yerini bulur. Dilerim eşiniz kendini size yaşattıklarını görebilsin ve çaba içine girebilsin. Her şeyin en güzel şekilde gelişmesi dileğimle.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR