Eşlerimiz iyi anlaşamıyor...
Merhaba Yeşim Hanım,
Bana bir akıl verin ne olur... Gerçekten düşünmekten, yanlış karar vermekten içim içimi yiyor. Size daha önce de yazdım. Ailemizde, geniş ailemizde sorun oldu. Ve sorunun ana sebebi ben ve eşim. Biz üç erkek kardeşiz, birbirimize ne olursa olsun bağlı, birbiribi seven kardeşleriz. Bir sıkıntımız da yok şükürler olsun. Ama eşlerimiz iyi anlaşamıyor. Benim eşim ortanca. Neyse burayı geçmek istiyorum. Eşim canımdan çok sevdiğim anneme, hiçbir zararı olmayan anneme geçen günlerde oğlumuzu yani torununu ona göstermeyeceğini yani beni onlardan soğutup kendi ailesine yakın oldurtacağını söylemiş ve ben bunu yeni öğrendim. Annem gerçekten sessiz ve evlatlarının mutluluğu için kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyebilecek bir kadın. Bunu eşim de diğer gelinler de iyi bilir. Ayrıca çocuğumuz var diye boşanmayı en son çare olarak görüyorum. Ama artık kararımı vermek üzereyim. Gitmiyor. Eşim ailemi istemiyor ki anneme o kelimeyi kurması, beni derinden yaraladı. Lütfen bir çare bulun bana. Boşanacağım ama yavrumu düşünüyorum ama bir yandan da eşimin aileme gidip gelmeyişi, onları istemeyişi içimi yiyip bitiriyor. Desteklerini bekliyorum.
Yeşim Tijen'in cevabı:
"Gerçeği anlamak onu bilmekten daha çok zaman alıyor." -Didem Madak
Merhaba sevgili okurlar,
Kendinizle ilgili gerçekleri hissetseniz de o gerçeklerin tamamıyla anlaşılması insanın hayatında zaman alıyor. Evlilik öyle bir kurum ki insanın bütün hücrelerine damarlarına işliyor. Sizi böylesine sarmış bir kurum sizi yalnız içerden değil dışardan da sarıyor. Evliyseniz aynı zamanda artık ipoteklisinizdir. Mutlu bir evlilikse ipotekli olmanızın bir sakıncası olmaz mutsuzsanız ipotekler size dağ gibi yüksek ve güçlü gözükür. Nasıl aşacaksınız? İnsan korkar... İpotekli olduğu ailelerine varsa çocuklarına karşı sorumluluk duyar. Boşanırsa geleceğin neler getireceğine karşı büyük bir korku içinde olur. Korkuları da ona ipotek koymaya başlar adeta paralize olur. Ama bir de evliliğinizin gerçekleri vardır ve siz bu gerçeklerin farkındaysanız işte o gerçekler size rahat vermez. Duygularınız size bir şeyler söylemeye başlar. Sen mutsuzsun! Niye dayanıyorsun? Bu eşle yaşanılır mı? Bazen unutmaya, boşvermeye çalışırsınız. Kaderim bu diyerek evliliğinizi kabul etmeye çalışsanız da farkındalıklara ulaşmış biri için evlilikte kalmak gitmekten daha zor olmaya başlayacaktır. İşte böyle olduğunuzda korkularınızın size hiçbir faydası olmaz. Evliliğiniz için elinizden geleni yaptıysanız, sorumluluklarınıza sahip olacağınıza inanıyorsanız hayatınızın altı üstünden gerçekten daha huzurlu, mutlu olabilir. İhtiyaç duyduğunuz cesaret yüreğinizde ve aklınızdadır.
Size önceki sorunuzda haziranda cevap yazmış, çocuğunuz için henüz çok küçük yürüsün, bir baba desin, bir bağ kurun evladınızla sonra hala olmuyorsa ayrılırsınız demiştim. Sizin bebek bu yazınızda birkaç ayda birden 4 yaşında olmuş sevgili oğlum. Sizi anlıyorum biraz takılmak istedim. Sizi anladığım diğer konu boşanmak konusunda çekinceleriniz, hem çok isteyip hem de cesaret edemeyişiniz. Kolay bir adım değildir boşanmak, aklınız gider gider gelir. Çünkü ortada küçük bir çocuk var sizi tutuklayan o ve ayıplardır. Millet ne der? Milletin ne diyeceğini gerçekten boşverin. Hiç kimse sizden ve sizin ne istediğinizden önemli olmamalıdır. Balık hafızalı bir millet olduğumuzdan bir aaaa öylemi vah vah gördün mü diye konuşup kendi evliliklerinin sorunlarını sizin mevzunuzla unutup sonra da başka dedikodulara geçeceklerdir. Çocuğunuza gelince tabi ki bütün çocuklar anne babasıyla büyüsün istenir ama olmuyorsa çocuğunuza da böyle huzursuz bir aile ortamında sizler kendilerinizle mutsuzken ona ne verebileceğinizi düşünmelisiniz. Siz mutsuzken eşiniz mutsuzken mutlu bir çocuk yetiştirme ihtimaliniz var mı? Yok yavrum. Çünkü sevgi kendinizi kurban köle olarak gördüğünüzde yok olacağından mutsuz köleler olacaksınız. Geride ise size nur topu gibi bir keşke kalacaktır. Evlilik benim gözümde saygın bir kurumdur. Saygısız, sevgisiz ilişkiler evlendim diye sürdürmek için zorlanmamalıdır. Evlilikler yürümediğinde şartları da elveriyorsa kendine güveni varsa kadınlar erkeklerden daha cesaretli. Erkekler tutuklular oysa günümüzde kimse kimseye ömür boyu zimmetli değil. İyi ki değil. Bir evlilikte sorunlar bitmiyor ve aşılamıyorsa hala gelecekle ilgili hayalleriniz, umudunuz varsa o sorunu çözebilecek aklınız ve cesaretiniz olmak zorundadır. Yoksa mutlu hissetmek için Pollyanna bile olamazsınız.
Sizin sorunuzun çözümüne gelirsek, eşinizin halleri mutsuz bir kadının; kendiyle, hayatıyla barışık olmayan bir kadının halleri. Bir kadın kendiyle, eşiyle, bahtıyla mutluysa çevresine de mutluluğunu yansıtır. Acaba siz eşinize karşı yeterince ilgili, sevgili misiniz?Onu ruhsal, bedensel mutlu ediyor!musunuz?Bunlarda da bir sorun yoksa sorun eşinizin kişiliğiyle alakalıdır ve sizin yapacağınız bir şey yoktur. Size önerim; eğer böyle davranırsan, bu çirkin konuşmalarını davranışlarını devam ettirirsen boşanırım sözlerini de devreye sokup başarılı olmadıysanız size önerim evlilik terapistlerine gitmeniz olacak. Bu konuda iyi bir araştırma yapın. Muhakkak ki onlar bu konuda bilgili ve deneyimlidirler, sizlerin göremediği sorunları çözümleriyle size sunacaklardır. O zaman da sorunlarınızı aşamazsanız size cesaret diliyorum yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR