O kadınla ne işi olur?
Merhaba, size ilk defa yazıyorum. Konuya şöyle başlamak istiyorum bu benim ikinci evliliğim. İlk evliliğimi severek yaptım, genç yaşta, 20 yaşında evlendim. İlk eşim ilgisizliğinden, monotonluğundan, sevgimi bitirdi sonradan saygım da bitti. 10 yıl evli kaldık, bir tane kızım var o evliliğimden. Boşandıktan sonra ikinci evliliğimi yaptım. Onu da severek yaptım, kendim istedim. Flört zamanı eşimin maddi manevi çok desteği oldu, bana bana kol kanat germesi hoşuma gitmişti. Kızımla da iyi anlaşıyorlardı. Bir iki kez belki öfke kontrol problemi olduğunu gördüm fakat çok sevdiğim için önemsememiştim. Her kavgada ben peşinden koşuyordum, en ufak tartışmada beni engelliyordu, ben de barışmak için erkenden evden çıkıp yanına gidiyordum o şekilde barışıyorduk. Çok yüz verdim, kendimden çok ödün verdim biliyorum. Sevince gözüm kör oluyor ama bitirdiğim zaman da tam bitiriyorum. Zamanla sürekli yalanlarını yakaladım, ilk evliliğinden bir çocuğu var zannediyordum iki taneymiş bunu 2. yılımızda öğrendim. Zamanla fiziksel şiddet, psikolojik şiddeti oldu. 2. evliliğim diye ayrılmaya cesaret edemedim. Benden önce kendinden yaşça büyük biriyle cinsel birlikteliğinin olduğu bir kadınla görüşüyordu… Evliliğimizin ilk yıllarında benden gizli sosyal medya kullanıp kadınla görüşmeye devam etmiş. Telefon görüşmesini yakaladım, yalan söyledi ancak tabii inanmadım. Sonra ben dokümanına da bakmıştım, dokümanına baktım diye bana bıçak çekti, evi terk etti. Sonra tekrar barıştık. Kadın bayağı yaşlı, 55 yaşlarında falan… Şu an 5 yıllık evliyiz ve 5 yıl içinde birçok kez yakaladım. En son iki - üç ay önce şehir dışına gidip geldik eşimle. Koltukta uyuyordu, telefonuna bir mesaj geldi. Bir baktım yine o kadın. “Selam, aramadın” yazmış yine bir sürü yalan uydurdu. Her yakaladığımda bir yalan buluyor ve şunu söylüyor: “Benim ne işim olur yaşlı, buruşmuş bir kadınla… Sen niye taktın bu kadar bu kadına?” Geç oldu ama şunu anladım bir insan akıllanmıyorsa bir daha akıllanmıyor. O kadar yakalanıp hala aynı şeylere devam ediyorsa ve saçma sapan yalanlar söyleyip bunlara inanacağımı düşünüyorsa artık yanılıyor şimdi. Aralık ayına kadar süre istedi benden evimiz kira şu an evi boşaltamam dedi ben de kavgasız ayrılmak istediğim için, sorun yaşamak istemediğim için kabul ettim. Şu an içten içe ona o kadar kızgınım ki çok zoruma gidiyor yaptıkları… “Ben ona ne yaptım da bana bunları yaşattı?” diyorum. Gerçekten yoruldum tek isteğim bir an önce ailemin yanına dönüp yeni hayatıma alışmaya başlamak. Evet, biliyorum zor olacak belki üzüleceğim ama bunu yapmak zorundayım artık buna o beni mecbur bıraktı. Ben yuvamız bozulmasın diye elimden geleni yaptım çok güzel hayallerle başlamıştım bu evliliğe ve her şeyimle dürüst bir şekilde başladım ama yalanları bitmedi. Sinirlendiği zaman şeytana dönüyordu hala da aynı öfke kontrolü yok bir de şekeri yüksek çıktı ilaç kullanıyor. Hatalarını söyledikçe her türlü şiddetini gördüm. Biliyorum geç oldu, daha önce yapmam gerekiyordu ama artık daha yeni yeni cesaret buldum. Bir insan bir şey yapmak istiyorsa içinde varsa zincire de bağlasak faydasız. O kadınla ne işi olur hala bilmiyorum artık tek bildiğim şey güvenmediğim bir evde sürekli şüpheyle, saygısızlıkla, haksızlıkla yaşamak istemiyorum. Değişir zannediyordum ama maalesef değişmiyormuş. İkinci evliyim de bitti bitiyor 38 yaşındayım bu yaşımdan sonra belki biraz geç oldu ama iş hayatına gireceğim ve kendi ayaklarım üstünde durmaya çalışacağım. Eşim bana “Ayrılsak da ben seni ararım. Eline toplu para veremem, her ay parça parça yollarım biz hiç görüşmeyecek miyiz? diyor. Aramızda bir bağ yok madem beni bu kadar kaybetmek istemiyor neden böyle şeyler yapıyor? Bilmiyorum. Tek bildiğim şey artık bu evliliğin bitmesi gerek çok pişman olacak ama bende bittim mi tam bitiyor. Son olarak biz eşimle flört ederken bu yaşlı dediği kadın markette karşımıza çıkmıştı -bu arada biz bekarken başka şehirde evlendikten sonra başka şehirde yaşadık- kadın markette karşımıza çıktığında “Bu kim?” dedi. “Sevgilim” deyip elimi tuttu eşim. “Bir benimle yatıyorsun bir bununla mı yatıyorsun? Bir benim paramı yiyorsun bir bunun parasını mı yiyorsun?” dedi kadın. Eşim de kadına vurdu sonra kadın kaçtı, eşim arkasından gitti. Sen eve git ben seni arayacağım dedi orada da bir sürü yalanlar söyledi.
Yeşim Tijen’in cevabı:
“Cümbür cemaat aşka abanıyoruz” demiş Turgut Uyar. Sanki o yıllardan bu yılları mı bilmiş. Bu günlerde de herkes aşk peşinde. Peşinde olduğu aşkı bulduğu adam, adam gibi sevmedikten sonra aşkı bulmuş olsa ne fayda?
Sonunda yaşadığınız bu ilişkinin size iyi gelmediğini, her türlü şiddete, yalana, aldatılmaya maruz kaldığınız görebilmiş olmanız; sizin dünkü o gözleri aşkla gülen kadın olmadığınızı, aklınızın nihayet başınıza geldiğini gösteriyor. Yazık ki insan işte bazen gözü görmek istediğini görüyor. Siz yapıp ettikleriyle kendine bile değer vermeyen birini görememişsiniz. Kendine değer veren insan yalan konuşamaz, kötü davranamaz çünkü kendine yakıştırmaz. Kendine değer veren insanla yaşayanın hayatı da değerlenir oysa eşiniz sizinle ilişkisinde sevgiliyken bile yalanlarla bu beraberliği yaşamaya başlamış. Onda bulduğunuz neydi? Sevmek miydi yaşadığınız yoksa sevgiliyken size sağladığı maddi desteğine mi aşık oldunuz? Bilemedim. Bir kadın sizin yanınızdayken gelip “Hem benimle hem onunla mı yatıyorsun? Benim paramı yiyorsun” dediğinde inanacağınız kişi sevgiliniz değildi muhakkak ama kadın kadını düşmanı olarak görür ve kendini diğer kadından daha farklı olduğunu düşündüğünden böylesi durumlarda kadının değil sevdiği erkeğin sözüne inanmayı tercih eder. Siz de öyle yapmışsınız.
Büyük bir yanılgıya düştüğünüzü zaten evlenince defaten görmüşsünüz. Hele ki öfke kontrolünün olmadığını gördüğünüz biriyle evlenmek bayağı bir cesaret istiyor. Cesurca evlenmişsiniz. Evlendikten sonra öğrenmiş olduğunuz bir değil aslında iki çocuğu olduğu gerçeği… Tam bir şok. Bu adamın nesi doğru acaba? diye insanı kaygıya düşürür. Korkunç bir şey insanın böylesi yalancı bir adamla beraber olması… İnsan neyin gerçek neyin yalan olduğunu düşünerek psikolojik dengesini bozmaya başlar. Aslında gördüklerinizi, duyduklarınızı, birebir yaşadıklarınızı hep bastırmış olmalısınız. Bastırınca kayboldu mu? Kaybolmadı. Kendinizi bu evlilikte tutmak için bir diğer nedeniniz, ikinci evliliğim bununla kalmaya mecburum diye düşündünüz. Size katılıyorum bir iki üç… Evlilik bu, habire evlenilmez ama bu adamla da evli kalınamaz. Siz henüz 38 yaşındasınız, eminim çocuğunuz da çok büyük değil. Enerjinizi bu adamın yalanına, aşklarına değil evladınıza harcayın. Önceliğiniz evladınız olmalı. Onu bir ortaya çıkarın. İş hayatına başlamak için geç kalmış değilsiniz. Tabii ki çalışıp hayatınızı idame ettirebilirsiniz. Bakın nerdeyse yetmiş yaşına doğru emekli olunuyor. Siz de bir yerden başlayabilirsiniz. Yeter ki kendinizi bu saçma sapan evlilikten kurtarın.
Ben yazdıklarınızda eşinizin sizin kıymetinizi anladığını düşünmüyorum. Size maddi destek olurum demesi vicdanını rahatlatmaya çalışması… Kendini hatalarını biliyor. Sanmam ki sizden ayrıldıktan sonra size sürekli madden destek olsun. Kendisine güvenemezsiniz. Beraber olduğu kadın da buna izin vermez. Kendinize inanıp, güvenerek adımlarınızı atmalısınız. Sizden gerisi yalandır yavrum. 38 yaş daha çok genç yaş ve umutlu yaş… Kadının akıllanmaya başladığı yaşlar diyeceğim. Sizin için de öyle olacaktır. Eskiler “Hayat kırkından sonra başlar” diye boşa mı demişler sanıyorsunuz. Vallahi doğru söylemişler ama o hayatı akılla birlikte düşünerek, sorgulayarak, gelişmeye açık olarak yaşamak şartıyla.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR