Aile dostumuzun oğlu ile beni aldattı

Merhaba Yeşim Hanım, ben 12 yıllık evli 5 ve 10 yaşlarında iki çocuk babasıyım. Eşim ev hanımı. Bundan altı ay önce eşimin, ailece görüştüğümüz bir aile dostumuzun oğlu ile beni aldattığını yakaladım. Bunu da eşimin telefonundan değil de aldattığı erkeğin telefonundan öğrendim. WhatsApp yazışmalarını yakaladım. Karakolluk olduk vs. bana anlattıklarına göre 15 gündür duygusal bağları varmış. Yakalanma olayından 10 - 15 gün kadar önce eşim bana küsmüştü. Olaydan iki üç gün öncesinde iyiden iyiye gerilmiştik. Eşim bana bir süre eve gelme dedi. Birkaç ay önce de aynısını yapmıştı. Sonrasında düzelmişti. Eşim de gidip gönül ilişkisi olan kişinin üstüne bir telefon hattı almış. Ve bana dedi ki beni bir süre arama ulaşmak istersen WhatsApp'tan yaz. Telefon numarasını da bana söylemedi. Bu süreçte birkaç kez diğer kişi ile dışarı çıktıklarını biliyorum. Ne yapmışlardır bunu bilmiyorum. Ama cinsel bişey yaşamadıklarına ben hemen hemen eminim. Allah bilir. Önce ikisini de öldürmeyi düşündüm. Planlar yaptım silah falan. Fakat iki çocuğum gözümün önünden gitmedi hiç. Sonra annesine falan haber verdim. Ayrılmaya karar verdim. Evi başka şehire gönderdim. Annesinin yanına. Protokol yaptık boşanma davası açtım. Mahkeme bir ay sonrasına gün verdi. Fakat 10 gün sonra tekrar birleşmeye karar verdim. Karar verme sebebim, birincisi eşim çok pişman olduğunu söyledi. Bunu nasıl yaptığını hatırlamadığını vs. söyledi. Eşim yakalanma öncesindeki bir aylık süreçte gerçekten akıl sağlığı yerinde değilmiş gibi davranıyordu. Annesine bile karşı çıkıyor gerçekten normal davranmıyordu. İkincisi ise dava açma sonrasında ailesi farklı farklı hocalara vs. götürdüler. Farklı farklı hocalar büyü yapılmış olduğunu ve hemen hemen aynı senaryolarla anlatmışlar. Ve ben de acaba diyerek eş dost aracılığı ile farklı bir şehirde bir iki yere gittim. Ve bana da yaklaşık aynı şeyleri söylediler. Üçüncüsü kızım. O hep üzülerek her gün bir iki saat benimle görüştü. Aldatma öncesi durumumuz, ben bir fabrikada çalışıyordum. Bir süre fabrikanın işleri çok yoğundu. Geç saatlere kadar çalışıyordum. Hatta bu yoğunluk öncesindeki 5-6 ay içinde birkaç günlük 3 kez tatile götürmüştüm. Eşim son bir kaç yıldır hep benden uzak duruyordu ayda bir kez veya iki kez birlikte oluyorduk. Aslında birlikte olma haricinde kötü davranmıyordu bana. Hatta iyi davranıyordu. O bana daha çok sevgisini ifade ediyordu. Ben de haftada en az bir kere ailemi dışarıda yemeğe götürür ve ayrıca dolaşmaya çıkarırdım. Eşim çok çocuksu idi. Eşime hiç vurmadım. Ben ona sınırsız güvenirdim. Hiç aklımın ucundan bile böyle bir şey geçmezdi. Aklıma hiç gelmedi. Ben hiçbir kadına meyil bile etmedim.Şu andaki ilişkimiz tekrar birleşme sonrası ilk bir iki ay bana çok iyi davrandı. Hep güzel konuşuyorduk. Sık periyotla birlikte oluyorduk vs. Fakat son bir iki aydır tekrar uzak durmalar başladı. Aldatma öncesi ilişkimize göre pozitif olan tarafı şu anda çocuksu halleri kalmadı. Ve benim aileme çok daha iyi davranıyor. Ama benim eski sevgim ve güvenim hiç geri gelmedi. O benimle birlikte olmayınca zaten benim beynimde bir sürü tiyatro oynuyor. Ve hiç mutlu değilim. Olamıyorum. Ben çok çalışkan biriydim. Şimdi iş yapmaya bile motive olamıyorum. Bilsem çocuklarımın başına başka bir adamı getirmeyeceğini uzaklaşmayı bile düşünebiliyorum. Sonuç olarak siz gayet tecrübeli ve profesyonel birisiniz. Bana yardım edin. Benim her şeye rağmen en çok korktuğum şey eşim mağdur mu? aldatmanın sebebi sadece büyü ile açıklanabilirmi?Size daha önce muhakkak böyle bir soru gelmiştir. Eşim mağdursa bilmeyerek istemeyerek böyle bir şey yapmışsa ki kendisi böyle söylüyor. Ve beni aldattığı kişi Allah affetsin gerçekten yakışıklı değil, zengin değil benden daha az geliri var. Benden daha az kariyeri var. Bunları da aldattığı kişinin babası söylüyor. Neden olduğunu anlamak için. Eşimin hakkını yemekten korkuyorum. Ne olur bana bir şeyler yazın. Allah rızası için. Bir yol gösterin. En derin saygılarımla.


Yeşim Tijen’in cevabı:

"Bir hayal kahvesinde, oturup ömür çayından içiyoruz. Her seferinde biraz daha az yanıyor dudaklarımız. Her seferinde biraz daha soğuk çayımız" Dese de Gülten Akın insan yaşadıklarından kendini yeniden yaratacak, yaşamdan yeniden tad alacak kadar güçlüdür. Evet insan hak etmediklerini yaşayarak acılar çekilebiliyor. Kendini kahredebiliyor ama yaşadıklarına rağmen eğer insan isterse eksilmiyor hatta artıyor sevgili okurlar. Sanırım her şey büyük oranda insanın kendini yönetimiyle, hesap kitabı iyi yapabilmesiyle, umutlarını pozitif düşünmekten vazgeçmemesiyle alakalı. İnsanın ruhsal olarak yaralandığında yaralarına süreceği merhem bunlar.


Size de merhaba sevgili okurum, yazdıklarınıza üzüldüğümü bilmenizi isterim. Dünyanız başınıza yıkılmıştır. Biz kadınlar aldatılmayla yerle bir olurken siz erkekler sanırım yerin dibine geçiyor olmalısınız. Tüm içtenliğinizle anlattıklarınıza bakınca sizin başınız dik olsun yavrum. Tüm sevginize, alakanıza elinizden geleni yapmış olmanıza rağmen eşinize yine de bir şeyler eksik gelmiş olmalı ki aldatıldınız. O eksiklik sizin ona veremediklerinizde değil de sanırım onun hissedemediklerinden olmalı. O nedenle kendinizde suç aramamalısınız. Daha ne yapacaktınız? Düşünün; aldattığı kişi sizden yakışıklı değil, kariyer deseniz o da sizden eksik, geliri düşük...Ne aramış olabilir? İlgi, sevgi sizde zaten var. Günümüzde haz ve heyecan duygusu kadın ve erkeklerde bayağı popüler. Eşiniz o heyecanı bu kişide hissetmiş olmalı. Bazen insan ne yaparsa yapsın eğer karşısındaki kişi kadir kıymet bilmiyorsa ve dürtüleri onu itekliyorsa o dürtülerine yenilebiliyor sanıyorum ama bazen de erkek çok bir şey yaptığını sanıyor, gezdiriyor, tatile götürüyor sizin gibi mesela işte o beraberce geçirilen yerlerde tüm kalbinizle, eşinize olan ilginizle onun yanında mıydınız? Yoksa sadece beraberce yediniz içtiniz vakit mi geçirdiniz? Bunlar önemli… Beraberce geçirilen vakitler dolu dolu yaşanmamışsa anlamsız. Diğer bir husus cinsellik… Sıkça vurguladığınız cinsellikte eşinizi mutlu ederek mi beraber oldunuz? Yoksa sadece kendinizi mi? Bunlar bir ilişkide önemli etkenler sevgili okurum. Bir kadın çok uçuk kaçık bir karaktere sahip değilse sebepsiz yere eşini aldatmaz diye düşünüyorum. Biz sizin her şeyi yerinde yaptığınızı düşünelim… Bunlarda ben elimden geleni yaptım diyorsanız kendi açınızdan huzurlu olabilirsiniz. Diğer taraftan kadınlar sevgili okurum birine karşı bir duygu hissetmişlerse ve artık bunun farkına varmışlarsa hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Eşinizin ilk bir ay barışmanızda sizinle çok iyi olması, sık periyotlarla birlikte olması kendini kurtarma çalışmaları yani affettirme çabaları diyebiliriz. Yaşadığı bu ilişkinin ortaya çıkması dolayısıyla yaşanan bu çirkin durumun utancından yaptığı yanlışın telafi çabaları size tekrar sarılması. Buna büyük anlam yüklememelisiniz. Eşinizin mağdur mu olduğuna gelirsek sizin buna inanmayı ne kadar çok istediğinizi tahmin edebiliyorum ama eşiniz mağdur falan değil. Eşiniz kendi zayıflığının mağduru mu derseniz evet o konuda mağdur diyebilirim. Çünkü böylesi bir evliliğe, sizin ailenizle ilginize alakanıza, hiçbir şeyini eksik etmemenize rağmen gevşekliğinin mağduru eşiniz. O nedenle de eşinizin hakkını yemiyorsunuz içiniz rahat olsun. Size "Evet, ben o gençten hoşlandım onunla bir ilişkim oldu" diyemeyeceğine göre tıpkı bazı aldatan erkekler gibi inkar yoluna gidecek, masumum diyecek. Bir de eşinizin bu gençle ilişkisinin on beş günlük bir mevzu olduğuna inanmak biraz zor sevgili oğlum. Büyü meselesine gelirsek ben böyle safsatalara inanmam. Büyü varsa bile eşinize neden büyü yapsınlar? Kayınvalidenizle eşiniz hocalara gitmişler. Bütün yaşadıklarınıza bir suçlu ya da bahane arıyorsunuz ya siz de hocalara gitmişsiniz. O hocalar kendilerine gelen kişilere ne deseler iş yapıp para kazanabilirler dersiniz? Sizde büyü var diyecekler ki paralar gelsin. Bunlar boş sözler. Kandırmacadan başka bir şey değil. Belki bu büyü işini gerçekten yapan kişiler vardır ama bunların da o birkaç sure okuyup üfleyen hocalar olduğunu sanmıyorum. Çok farklı birileri olmalı bu kişiler diye düşünüyorum. Siz de böyle insanlara inanmamalısınız. Yaşadıklarınızın nedenini büyü olarak görecek kadar çaresizlik içinde kendinizi hissetmeyin. Daima yaşadıklarınıza aklınızla bakın. Yazdıklarınızda çok mantıklı bulduğum sözleriniz var ama bu büyü kısmı, burada mantığınızı kullanamamışsınız işte. Tam burada yine duygularınız işe karışmış olmalı çünkü yaşadıklarınıza neden olarak eşinizin zayıflığını değil de büyüyü görmek istiyorsunuz ama sebep maalesef eşinizin ta kendisi.


Bütün bu yaşadığınız duygular hepsi normal sevgili oğlum. Eşinizi gözlemlemeniz, soru işaretlerine taklılı kalmanız hepsi normal. Bunları en aza indirecek olan kişi eşiniz, bütün yükü o taşıyacak. Ailenize iyi davranması vs. hep bu aldatmasıyla üzerine yüklenen yükler. Evet bana daha önce de birçok erkekten eşlerinin aldatmasıyla ilgili sorular geldi sevgili oğlum. Onlara ayrılın dedim. Cevabımı okuyup bana mail yoluyla eşlerini bırakamayacaklarını yazdılar. Sizin gibi çocuklarının başka bir erkekle büyüyecek olma ihtimalini kabul edemediler. Sizin de bana yazdığınız "çocuklarım için kötü olacaksa sabredebilirim" bu beni çok etkiledi. Yaşayacaklarınızın bugünden daha iyi olma ihtimali zayıf, eşiniz sizden uzaklaşmış ki aldatabilmiş. Siz aldatılmanızla eskisi gibi bir eş olabilir misiniz? Kendinizi aman onlara vakit ayırayım, gezdireyim diye artık eskisi gibi parçalamazsınız. Her şeyin içinde, altında, üstünde uzun zaman hep bir şey aranacak. Eşiniz evliliğinizi düzeltmek adına gayret göstermezse, yeniden sizin güveninizi oluşturmazsa siz de yüksek olasılıkla eşinizi aldatma yoluna gideceksiniz. Bu ihtimallerin dışında bir ihtimal daha var ki eşiniz sizinle olan hayatının kıymetini anlamış olsun. İşte bu anlamış olmak eşinizi size aşık etmez ama en azından kendini toplar, evliliğine sarılır. Bu iyi bir şey midir? Kötünün iyisidir sevgili okurum artık heyecanı, güven duygusunu, umutları kaybetmiş, birbirine çocukları için, o bu ne der diye katlanmak zorunda kalınan bir evlilik olur.


Size tavsiyeme gelirsem eşinizle bu evliliği tekrar deneyin. Bu ikinci şansı ona verin ama olmuyorsa sakın zorlamayın. Çünkü mutsuz bir babanın- annenin o çocuklara hiçbir olumlu katkısı olmaz. Mutsuzluk etkisi ailelerde domino taşı gibi birbirine değer ve yıkar sevgili okurum. Şu an her şey karmaşıkmış gibi gözükse de zamanla bu karmaşıklık yaşanananlara göre hayatınızdan elimine olacak. O yüzden bu durumun görüntüsü sizi korkutmasın. Hayatınız dünden güzel de olabilir, "Aaa ben hayatı yeni yaşamaya başladım"da diyebilirsiniz. Hayat bir şeyleri alırken bir şeyleri de verir. Allah her şeyi öyle güzel ayarlar ki... O yüzden kendinizi umutsuz, çaresiz asla hissetmeyin sevgili oğlum. Gün doğmadan neler doğar derdi annem bana. Şimdi ben de size söylüyorum. Gün doğmadan neler doğar yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bu madını kesinlikleboşamanız lazım hiç düşünmenize yada ona buna danışmanıza gerek yok sadakatsizlik için türlü bahaneler bulanabilir size vermediği zevki ondan esirgemediğini şöyle bir hayal edebilirseniz ne dediğimi anlayacaksınız
    CEVAPLA
  • Misafir Bence sen boşa onu öyle birşey olmaz herşeyi yapsın sonra onu afet bence asla olmaz boş gittsin senin kafanda rahat olur
    CEVAPLA
  • Misafir Bende aynı durum dayım din öğretmeni ile aynı bina içinde 1 yıl olacak ama eşimin yaptığı bu ihaneti unutamıyorum ve beni aldattığı kadını görünce şok oldum herkesi beğenmeyen bir adam nasıl olur böyle bir kadınla üstelik din öğretmeni
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.