Ayrılmak istemiyorum ama laf anlamıyor

Yeşim Hanım merhaba. Ben 35 yaşındayım, 9 yıllık evliyim bir kızım ve bir oğlum var. Eşim ve ben ikimiz de çalışıyoruz. İlk başlarda güzel giden bir evliliğimiz vardı çicekler alıyordum hediyeler sürprizler vs. diyebilirim. Çocuklar olduktan sonra malum ilgi azalmaya başladı. Ama ben hala çicekler vs. ama teşekkür bile etmediği zamanlar oldu. Tabii dolayısıyla elimi ayağımı çektim yavaşca. Yıllarca çocuklar küçük tabii ki onlarla daha çok ilgilenecek diye sabrettim. Ama yaklaşık 1.5-2 senedir benimle ilgilenmesini söylemeye başladım. Ben cinsellik konusunda istekli biriyim ama ayda 3-4 ancak oluyor oda benim iteklememle. Genelde yorgun, geldiğimde uyuyup kalmış oluyor. “Ne yaptın, nasıl geçti günün?” dediğimde “Temizlik yaptım, yemek yaptım, annemin evini süpürdüm vs vs” diyor. Diyorum bana vakit ayıramıcaksan bunları sürekli yapma. Bundan ötürü kavga kıyamet. “Gerekirse yemek yapma dışardan söyleyelim yeter ki dinlenmiş ol” diyorum. Anlamıyor. Yani bu kadar çok iş yapma diyorum diye kavga ediyoruz. Örneğin güzelce konuşuyorum benimle ilgilen, cilveli ol, şunu bunu yap, bir şeyler yap diyorum. Birlikte bir şeyler yapalım diyorum artık. Beni yetersiz hissettiriyorsun diye kavga… “Gidelim bi tedavi olalım” diyorum kabullenmek yok. “Git istediğin hayatı yaşa. Evlilik zor geldi” demeye başlıyor. Ayrılmak istemiyorum ama laf anlamıyor. Mutlu değilim düzeltmek istiyorum. Ne yapmalıyım?


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar… Bazı şeylerin bir büyüsünün var olduğuna inanırım. Evlilikte cinsellik yoksunluğu yaşanmaya başlanmışsa o evliliğin büyüsü bozulmaya başlamış demektir. Çünkü evlilik cinselliği özgürce yaşayabilmek için değil midir? Kimseyi kandırmayalım. Evlilik mutlu bir cinsellik yaşanıyorsa bir başka güzeldir. Bu mutluluğu yaşayamıyorsanız evliliğin hiçbir büyüsü yoktur. Hatta bazıları için yük bile olabilir. Büyünün bozulduğu durumlarda bundan tek bir kişi sorumlu değildir. İki kişinin de sorumluluğu vardır diye düşünüyorum. Bir evlilikte her şey önceden güzel gidiyor sonradan bu güzellik yok olmuşsa bunun bir sürü nedeni vardır. Paylaşımsız bir beraberlik, fedakârlığın, ince düşüncenin olmaması gibi gibi… Siz kendinizce eşinizi mutlu etmek için ona çiçek alıyordum demişsiniz. Eşinizin bu çiçekleri önemsemediğini teşekkür bile etmediğini belirtmişsiniz. Evet, kadınlar çiçek almaktan çok hoşlanırlar bundan mutluluk duyarlar çünkü çiçekler kadınlara kendini değerli hissettirir. Tabii sadece çiçek her şeye yetmez yani mutlu bir kadın olmaya yetmez. Daha derinden yaklaşım ister, o derinden yaklaşımın üzerine gelen çiçekler çok kıymetlidir. Siz burada eşinizi suçlamak yerine “Ben nerede yanlışlar yaptım?” diye düşünmek zorundasınız. Evlilikte her iki kişi çalışıyorsa sorumluluklar ortak olarak paylaşılmalıdır. Bir kişinin üzerine bırakılmamalıdır yani erkek de süpürmeli, bulaşıkları makineye koymalı bazen yerleri silebilmelidir. Bu hayatı paylaşmaktır. Eğer sizin eşinize olan sitemleriniz gibi eşinizin de size sitemleri vardıysa onları duymak ve çözmek gerekir. Cinsellik kısmına gelirsek 9 senelik evlilik henüz taze evliliktir. Kadın önce sevgiyi, şefkati hissetmelidir. Bu şekilde yaklaşımlarınız yoksa sadece cinsellikte onu hatırlıyorsanız eşinizin mutlu olduğunu düşünmemelisiniz ve tabii cinsellik sade kendini mutlu etmeye çalışarak yaşanmamalıdır. Eşinizin mutlu olmadığını görerek bu cinselliği yaşıyorsanız bu ilk zamanlar yeni evli olmanın aşkıyla güzel gelebilir ama sonra bu durumdan olan hoşnutsuzluğu ortaya çıkacaktır. Orgazma ulaşamayan kadın cinsellikte mutlu olamaz. Orgazmı yaşayan kadın ise cinselliği yaşamayı sever. Cinsellik oldu bittiyle yaşanıyorsa eşinizin bu cinsellikten mutluluk duymasını beklememelisiniz. Günümüz kadınları kendi vücutlarından haberdar en azından kendini yetiştirmiş, kendiyle ilgili, kendini seven kadınlar için durum böyledir.


Malum eski kadınların çoğu orgazm denilen duyguyu tatmadan öte tarafa gitmişlerdir. Onlar ne cinselliği ne kendi vücutlarını biliyorlardı. Cinsellik ayıp olarak beyinlerine işlenmişti şimdiki kadınlar ise çok farklılar, beklentileri yüksek. Bu beklenti karşılanmıyorsa kadın cinsellikten zevk almamaya yük olarak görmeye başlayabilir, erkek bu bilinç içinde eşine yaklaşmalı ve cinselliği bir iş gibi yaşatmayıp karşılıklı zevk haline getirmek için çabalamalı. Eşini cinsellikte mutlu edebilen erkekler eşlerinin daha farklı yanlarıyla karşılaşacaklardır. Bu da ona rahatlık vermek, özgürlük vermek, utanmamasını sağlamakla olacaktır. Kadının kendisini aşmasını, kafasındaki tabuları yıkmasını sağlayacak olan kocasıdır. Tekrar size dönersek eşiniz çalışan bir kadın hem ev hem çocuklar hem iş hayatı bütün bu sorumlulukları onu yorabilir ama kadın eşini seviyor, onu önemsiyorsa bir gün yorgun olsa diğer gün onunla birlikte olmayı ister çünkü kadınlar da cinselliği yaşamayı arzu ederler. Bu arzuyu çoğaltacak da eksiltecek olan da kadına yaklaşımıyla, kendine olan özeni, bakımıyla erkektir. Kadına kadın olduğunu hissettirmek, onu içinde bulunduğu ev iş çocukları ve annesinin olduğu iç dünyasından çıkarabilmek erkeğin cinsel ve kişisel çekiciliğiyle alakalıdır. Hangi kadın ya da kaç kadın eşinin kendisini uyarmaları, benimle ilgilen, biraz cilveli ol sözlerini duyup bu sözleri önemsememezlik yapar? Aksine “Ne yapabilirim?”, “Eşimi nasıl mutlu edebilirim?”, “Ay başka kadına giderse” diye endişeye düşerek kara kara düşünmeye, bu sorunu çözmek için uğraşmaya başlar.


Siz eşiniz için bana git istediğin hayatı yaşa falan diyor demişsiniz. Ev işi çalışma hayatı çocuklar hiçbiri bir kadına eşine bu sözleri söyletmez onu cinsellikten uzaklaştıran, gözünde kalbinde eksilen bir eşi, hormonal bir sorunu yoksa… Eşinizin bu sözlerinde sanki bir kızgınlık, bir umursamazlık var. Hangi kadın bu sözleri eşine söyler? Eşini umursamayan, değer vermeyen bir kadın… Bir de cinselliği sevmeyen kadınlar var, yok değil. Erkek ne kadar özverili davransa da cinsellikten hoşlanmayan, yaşamaktan kaçan kadınlar var sevgili okurum. Bu yazdıklarımdan ilişkinize bakarsanız belki de eksiklikleri görerek düzeltebilirsiniz. Bir de öyle olduğunu düşünmemekle beraber ilgisini çeken başka biri yoksa demek de zorundayım… Günümüzde maalesef her şey mümkün sevgili okurum. Bu yazdıklarımın ışığında ilişkinizi düzeltmek için çabalayarak… İki güzel çocuğunuz, yaşadığınız güzel günler hatırına sabır ve şefkatle eşinize yaklaşmanızı öneririm. Her şeyin yeniden güzelleşmesi dileğiyle…


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.