Babam ya o, ya ben diyor

“Hayatın içinde kayboluyorum düşüncelerimle, yardımcı olun lütfen Yeşim Hanım... 24 yaşında öğretmenlik yapan bir bayanım. Lise 1. sınıftayken sevdiğim adamla tanıştım, güzel bir arkadaşlığımız oldu ve aşık oldum ona. Üniversite 2. sınıfa geçince sevgili olduk. Onun liseden sonra anne-babası boşandı diye üniversiteye gidemedi. Askerlik yaptı, sonrası çıkmaya başladık. Çok büyük bir aşkla ilerlerken babam öğrendi. Seçim yapmam gerektiğini, asla istemeyeceğini söyledi ve ayrılık için beni zorladı. Maalesef dinlemedim, ilerletip ailesi ile tanıştım, gezdim, tozdum. Şu an üniversitem bitti, 1 seneyi geçti. Evlenmek istiyoruz, babam ısrarla olmaz diyor. Hiç görmedi tanımadı bile. Maddi durumu kötü, muhasebeci diye bana uygun bulmuyor. Anne babası ayrı, düzgün ailesi yok. Evi birikimi yok, sürüneceksin diyorlar ailece herkes karşı. Ben ayrılsam yapamıyorum. Kolay değil 2007’de tanıştım, 2012’de sevgili oldum. Çocukluğum, gençliğim hep o. Kimse anlamıyor beni. Her gün ağlamaktan, üzüntüden kahroluyorum. Ailem mutlu olsun diye ayrılacağım. Benim içim kan ağlarken herkes sevinsin. Babam asla ikna olmuyor. Annem “üniversite okusun evlenin” diyor ama babam “asla olmaz, onu istiyorsan babanı öldü bil” diyor. Lütfen ne yapabilirim, bana destek olun.”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Mazeretler hepimizin başkalarına ve kendimize karşı kullandığımız silahlarımızdır ama kuru sıkı. Çünkü mazeretlere ne siz inanırsınız ne karşınızdakini inandırırsınız. Sadece başınızı dik tutmak için kullanırsınız. O baş sallanır durur, siz dik tutmak için gayret edersiniz. Evet, hayat bazıları için gerçekten zordur; daracık daracık yollar uzanır önünde, yürür yürür, o daracık yollardan bir türlü geniş yollara varamaz insan. Yürürken ara yolları da görür. Uzaktan uzağa bakar ve baka baka geçer. O ara yollara girmeyi düşünse bile, ara yolları bilmiyorum ki der kendine. Aslında daha çok yorulacağını düşünür, belki de kaybolacaktır. Garanti gelmez ona, dümdüz giderse bir gün belki geniş yollara çıkacaktır. Ara yollara girerse çaba göstermesi gerekecek, heyecanlanacak, korkacak ve yorulacaktır. O yüzden görmemiş gibi yapar, sabrı ve tahammülü seçer. O daracık yollardan sıkıla sıkıla yoluna devam eder...


İnsanoğlu böyle sevgili okurum. Hayatından çıkış noktaları olabileceğini bilse de risk almaz, emek vermez, çaba göstermez. Sonra da kaderine kahreder. Şimdi sizin arkadaşınız da isteseydi bunca zaman içinde üniversite imtihanlarına girer en azından açık öğretimden üniversiteyi bitirir sizi bu durumlara düşürmezdi. Bu onun kendini, yaşamını aşamamasının bir mazeretidir sadece. Biraz acı bir söz oldu ama gerçek yaşam hep emek ister. Arkadaşınız aklını kullanmaktan kaçmış, olanı yeterli bulmuş. Size yetecek mi diye sormak istiyorum burada. İnsan hayata, hayatta insana bir şeyler katacak ki mutlu olabilesiniz? Yoksa mutlu değil, kahırlı biri olursunuz. Evet, aşk çok güzel bir duygu, onu yaşamak ister insan. İster de her şeyin bir ömrü var, ona da taze kan gerekir. Taze kan da biraz insanın maddi olanaklarıyla ilgilidir. Size bir şey veremeyen biri bir gün bir bakarsınız size yetmez olur. Şimdi hiç öyle olmayacağınızı düşünseniz de olacak olan budur. Maddiyat evliliklerde gereklidir. Sadece kuru sevgi yeterli gelmez. Siz öğretmenken lise mezunu olarak nereye varabilir iş hayatında? Erkeğin kadından bir parça daha üstün olması gerekli ki kadın mutlu olabilsin. Yoksa o erkek kadının gözünde de yok olur. İlk zamanlar mutlu olursunuz ama sonra gün be gün öyle ufacık şeylerden rahatsız olursunuz ki o erkek size eskisi gibi cazip gelmez, yabancı yabancı bakarsınız ve “ben bununla mı evlendim” dersiniz. İlla okumak mı? Okumadan bir yere varılmıyor mu? Evet, ille de okumak. Günümüzde başka yolu yok. Eskiden vardı ama şimdi bir mucize gerekiyor. İnsanların okumadan başarılı olabilmeleri çok zor. O nedenle de size erkek arkadaşınızın üniversite okuması konusunda zorlayıcı olun diyeceğim. Önünüz açılabilsin. Bu şekilde aklını kullanıp hayatından çıkışlar yaratabilir.


İnsanlar birbirlerini tanımadan bazı öngörülerde bulunabilirler. Bu öngörü yargı değil, hayat tecrübesidir. Babanızın söyledikleri size şimdi dokunabilir. Siz babanızın söylemleriyle ilişkinizi sorgularken bir anlamda da gerçeklerle yüzleşiyorsunuz sevgili okurum ve bunalıyorsunuz. Görün ki bir adım atın. Evlenmek için acele etmeyin. Sevgiliniz henüz vakit geçmemişken üniversite sınavı için başvurusunu yapsın. Hem okusun hem çalışsın. İşinde de önü açılır. Bir kapıyı açabilirse diğer kapılar için de cesaret gelir. Bazen insanların gözüne gözüne sokarak farkındalık yaşatırsınız. Belki bir dürtmeye ihtiyacı vardır. Siz bir öğretmen olarak bu dürtmeyi çok önceden yapmalıydınız. Bir şeyi çok istemek yetmez, onun için bir şeyler de yapmalısınız ki gerçekleşsin. Birbirinizi gerçekten çok istiyorsanız aklınızla hareket edeceksiniz, duygular da sizi bu noktaya varmanız için zorlayan güç olacaktır. Duygulara takılı kalıp ah vahla bir yere varılmaz değil mi? Sözün özü; Allah insana akıl vermiş, bu aklı kullanıp bir noktaya ulaşmak da insanın elinde yerinde saymak da. Aslına bakarsanız elinden ziyade tercihlerinde... Yapmaktan kaçındığımız zor gelen her şey için bir mazeretimiz var, aslında bu bir tercihtir. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Doğuda çobanlık yapıp sadece gece lambasıyla ders çalışarak tıp kazanan bunca öğrenci varken lütfen onları yanlış yönlendirmeyelim. Ne olursa olsun okusunlar. Kolay mı diye bir şey yok. Bu hayatta hiçbir şey kolay olmuyor. açıktan bile olsa üniversite üniversitedir. Kaleminize sağlık saygılarımla
    CEVAPLA
  • Misafir Ve ikimiz birlikte İstanbul üniversitesinde dışardan okuyoruz. Heleki bu devirde üniversitesiz çok zor. Hem okuyup hem çalışan öyle çok insan varki aşağıda yorum yazan okurunuza hiç katılmıyorum. İnsanlar eğer ki bi yere gelmek istiyorsa her şekilde okur.
    CEVAPLA
  • Misafir Merhaba Yeşim hanım, 42 yaşında olmama rağmen okuyamadığım liseyi dışardan bitirdim ve bu yaşımda üniversite sınavına girdim açıktan okumaya devam ediyorum Allah'ın izniyle 1 senem kaldı üniversitemin bitmesine. Kaldı ki benimle birlikte 20 senedir çalışan eşim de üniversite sınavına girdi
    CEVAPLA
  • Misafir Cok sacma olmus soyledikleriniz kolaymi oyle aa disardan universite okuyayimda bitireyimde bu devirde hergun okula gidip univeristeyi bitirip mezun olan is bulamiyor kaldiki aciktan okuyan meslek sahibi olacak.ne demek istesydi sinavlara girer acktan okurdu calisrak okunmuyor
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.