Sadece ona yardımcı olmak istiyorum...

“Merhaba Yeşim Hanım. Benim sevgilim ile aramızda il farkı var, sevgilimin iş yerinde sıkıntıları vardı patronu ile ilgili. Her defasında söylüyordum ona, işi bırak işi bırak, sen daha iyisini bulursun diye ama beni dinlemedi. Ondan sonra beni çok kötü bir şekilde kırdı ve ben de sinirlendim sert konuştum. Bunun akabinde bir ay ben ona hiç bir şey yazmadım, aramadım. Ondan sonra, o beni aradı, konuştuk. Sen haklı çıktın dedi, o iş yerini bıraktım dedi. Mahkemeye verdim diye söyledi bana. Ben gene ona ılıman yaklaştım.

Benden beni kırdığı için özür dilemesini istemedim. Sevgilimin ailevi sıkıntıları da var. Bunu da biliyorum. Her şeyini ilk önce bana söylüyor. Psikolojik destek de alıyor. Ancak benimle bir gün iyi konuşuyor sonra iyi konuşmuyor. Ben sana sadece yardımcı olmak istiyorum diyorum. Ama benim yazdıklarıma cevap vermeyince ben de merak ediyorum, sinirleniyorum, ancak bunu ona yansıtmıyorum sıkıntıları var diye. O da biliyor benim ona yardımcı olacağımın, her zaman yanında olduğumun, bunun o da farkında. Mesele, beni her yerden engelliyor sonra benim ona istediğim yerden ulaşabileceğimi biliyor, diğer iletişim yollarından, mail, postaneden arama vs... Ama ben bunların hiç birini yapmıyorum bu sefer kendisi arıyor, soruyor ben de diyorum ki beni bir daha engellemeni istemiyorum diye güzel bir şekilde anlatıyorum o da tamam diyor. Ancak bir iki gün güzel güzel konuyoruz ondan sonra yine aynısını yapıyor, engelliyor yine beni. En son konuştuğumuzda bana mahkemeyi kazandığını ve bütün haklarını aldığını söylemişti. Ve İstanbul'a gelmek için hazırlıklarını yapmaya başladığını söylemişti. 20 gündür engelliyim, ben de 20 gündür hiç bir şey yazmadım aramadım da istesem her yer yerden ulaşırım ama acaba ben aramalı mıyım? Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz? Ben onu seviyorum sadece ona yardımcı olmak istiyorum. Ben nerede hata yapıyorum?"



Yeşim Tijen'in cevabı:

“Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene

Kabahati; ne güneşte ne de ay da ara.

Gözlerindeki perdeyi arala”

Mevlana


Pazarda akıl satıyorlarmış, şöyle güzel akıl, böyle güzel akıl diye pazarcı sattığı aklı bağıra bağıra övüyormuş. İnsanlar da öyle uzaktan akıllara bakıp bakıp geçiyorlarmış. Bir alan olmamış, akıllar satıcının elinde kalmış, niye mi? Herkesin kendi aklı kendine en akıllıymış da ondan. Bana nerede hata yapıyorum demişsiniz. Ben de size çok akıl vermekle, çok karışmakla diyeceğim. Neden mi? Böyle düşündüm. Mailinizde kocaman bir “ben”iniz vardı.


Ben söyledim, ben yaparım, ben ulaşırım. Muhakkak ki çok akıllı, becerikli bir gençsiniz ve aslında da iyi niyetlisiniz sevgili okurum ama bir insana sürekli bir şeyleri empoze etmeye çalışırsanız insanlar sizden uzak dururlar, itici olursunuz.


Çünkü herkesin aklı var. Gerektiğinde müdahale etmeli ve susacağınız yeri bilmelisiniz. Sevgilinizin üzerinde şöyle yap, böyle yap diyerek kararları konusunda hakimiyet kurmaya çalışmamalısınız. Hata yapacaksa yapacak, sonrasında doğru karar vermeyi öğrenecek. Siz o zaman yanında olarak varlığınızı gösterin, önemli olan bu. O zaman onun gözünde hak ettiğiniz yerde olursunuz. Koruma içgüdüsü ile yapıyorsunuz muhtemelen. Bu koruma duygusunu yaşatın, hissettirin. Hoşuna gider ama abartmadan koruyun. Sevgilinizi çok saf veya kendinize göre daha az akıl yürütebilen biri olarak görseniz de, gerçekten öyle de olsa bunu ona hissettirmemelisiniz. Gözünüz üzerinde olsun yeter. Size anlattıklarını can kulağıyla dinleyin yeter. Üzücü bir olay yaşadığında yanında olup, elini tutarsanız yeter. Yapamaz, beceremez; bu düşüncelerle onun yaşadıklarının üzerine üzerine gitmeyin. Her şeyini sizinle paylaşan biri, sıkıntı yaşadığında da ilk konuşup dertleşeceği kişi olarak sizi görecektir. Psikolojik destek aldığı doktoru ve siz onun ayakta durabilmesinde dinleyerek yardımcı olacaksınız. Bu tutumunuzla, sorunlarının içinden çıkabilmesinde ona yeterince yardımcı olacaksınız. Kendinde olması gereken güven duygusunu kazandığında o da rahatlayacaktır. Biraz zaman gerekiyor.


Susmak, konuşmamak kırıldığını göstermenin en akıllı yolu...

Sizi kendinden uzak tutması, size gösterdiği bir tepki. ‘’Yeter’’ diyor size, sonra da tekrar sizi arayarak cezanızı bitiriyor ama bakıyor, siz aynı siz değişmemişsiniz, cezalar tekrarlanıyor…


Mesela ben onun benden evlenme teklifi beklediğini biliyorum bunu bildiğimi ona da söyledim demişsiniz. Hoş olmamış böyle söylemek yerine ‘’seninle evlenmeyi çok istiyorum canım, ikimiz için en uygun zamanı bekliyorum. O zaman geldiğinde sana evlenme teklifimi yapacağım’’ demeliydiniz. Özenli, kırıcı olmadan. Karşınızdaki kişinin duygularını düşünerek ifade edin söylediklerinizi.


Aramalı mıyım? demişsiniz. Bence aramayın. Engellerinizi kaldırıp sizi aradığında, ‘’seni çok özlemiştim canım’’ dersiniz ve onunla olan ilişkinizde artık farklı bir tutum sergilersiniz.


Ayrı şehirlerde yaşayıp ilişki sürdürebilmek kolay değildir. Sorunlar olması normal. Sizin titizlenmeniz normal, ona daha çok vakit ayırıp bir arada olmaya çalışırsanız neler yaşadığını gözlerinizle görebilirsiniz. Ruh halinden, biriyle telefonda ki konuşmasından vs. gözlemleyebilirsiniz. Benim size tavsiyem, sevgiyle dinleyin, gerekli olmadan müdahale etmeyin sevgilinize. Sevgiler…



***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.